17 Şubat şehitleri aileleri: 11 yıl önceki taleplerimizde ısrarcıyız

17 Şubat ayaklanması şehit aileleri, protestocuların vurulmasının arkasında yetkililerin olduğunu ve sorumluların henüz tutuklanmadıklarını ifade etti. Ayrıca 11 yıl önce alana çıktıkları taleplerinde kararlı olduklarını söylediler.

Ayaklanmalar Süleymaniye Sarayı önünde 17 Şubat 2011’de başladı. Uzun süren protestoların ardından Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) 4. Şubesi önünde, protestocular ile KDP şubesinin güvenlik gücü arasında gerginlik yaşandı.

KDP şubesinin güvenlik gücü eylemcilere ateş açtı. Bunun sonucunda 17 yaşındaki Rêjwan Elî adlı bir çocuğun şehit düşmesi halkı öfkelendirdi ve halk eylemlere devam etme kararı aldı. Ayaklanma 59 gün sürdü. Bunun sonucunda 10 kişi şehit düştü, yüzlercesi de yaralandı. Onlarca gazeteci ve eylemci de gözaltına alındı.

Ayaklanmanın üzerinden 11 yıl geçmesine rağmen hiçbir katil tutuklanmadı ve eylemcilerin hiçbir talebi karşılanmadı. 17 Şubat Şehitlerin Aileleri ajansımıza konuştu.

17 Şubat 2011 ayaklanmasının tanıklarından Şehit Şêrzan’ın babası Teha Qadir, ajansımıza şunları söyledi: “Talebimiz reform ve sosyal adaletti. Bizim talebimiz insanların haklarını güvence altına almaktı. Hiçbir talebimize cevap vermediler. Ne yazık ki Saray Kapısı önünde ders verip, nutuk atanlar mevki makam sahibi olduktan sonra iktidarın arasına karıştılar. Şehit ailelerine verdikleri sözler tutmadılar. Bu endişe verici bir durum.”

Teha Qadir, eylemcilere kurşun atanların tutuklanmamasına atıfta bulunarak, “Oğlumuzun katilleri iktidarda, bu yüzden tutuklanmıyorlar. 11 yıl sonra tutuklanacaklarına dair hiç umudumuz kalmadı. Kendi adamlarını alıp mahkemeye vermek istemiyorlar. Kanun olsaydı, oğlumuzun katilleri tutuklanır, mahkemeye verilir ve cezalandırılırlardı. Başka kimsenin şehit düşmezdi ve böyle cinayetler olmazdı. Biz de adalet var diyebilirdik böylece.”

‘Taleplerimizde ısrar ediyoruz’

Teha Qadir, 17 Şubat şehitlerinin aileleri olarak taleplerinde ve katillerin yakalanmasında ısrar ettiklerini ve bunun için bir adım bile geri adım atmadıklarını belirterek, “Adalet er geç yerini bulacaktır” dedi.

Şehit Umêd’in eşi Sazkar Feriq, ajansımıza şunları söyledi: “Kocam kamyon şöförüydü. Her gün eylemlere katılıyordu. Özgürlük Sarayı’na gidiyordu. O gün eylemler bittikten sonra, bazı ihtiyaçları almak için Büyük Cami’ye gitti. O sırada eylemciler ile güvenlik güçleri arasında gerginlik yaşandı. Eşim güvenlik güçleri tarafından vurularak öldürüldü.”

‘Hiçbir talep karşılanmadı’

Halkın hiçbir talebinin karşılanmadığını belirten Sazkar Feriq, “Halkın hayatı daha da zorlaştı. İktidardaki iki parti Kürdistan’ın bütün bereket ve zenginliğini kendileri için işgal ettiler. Son 11 yıldır Kürdistan Bölgesei Yönetimi’nden ateş açanların tarafsız bir mahkemede yargılanmasını istiyoruz. Onlar bu ülkenin yurttaşlarıydı başka ülkelerden değillerdi.  Temel haklarını talep ediyordular. Ancak Kürdistan Bölgesi Yönetimi ne katilleri mahkemeye verdi ne de mahkemeden elini çekti” dedi.

’17 Şubat katillerinin adalete teslim edilmesini talep ediyoruz’

Şehit Umêd’in eşi Sazkar Fariq son olarak şunları söyledi: “Geçmiş yıllarda olduğu gibi taleplerimizde ısrarlıyız. 17 Şubat katillerinin adalete teslim edilmesini talep ediyoruz. Kürdistan Bölgesi yetkililerine şunu söylüyorum: 17 Şubat şehitlerinin ailelerine borçlusunuz.”

 

Bunları da beğenebilirsin