Barzani’nin adımları Kürdistan Bölgesi’nin statüsünü tehlikeye attı

Kürdistan Bölgesi Yönetimi bağımsız petrol satışı konusunda Türkiye’ye sırtını yaslamıştı, bu yüzden Kürdistan Bölgesi ekonomisinin altın çağı büyük bir krize dönüştü. Barzani’nin bağımsız petrol satma hamlesi bölgeyi büyük riske atıyor. Irak ve Kürdistan Bölgesi anlaşamazsa Kürdistan Bölgesi’nin statüsü büyük bir tehlike altında olacaktır.

Irak yasasının 2005’te çıkmasının ardından, Kürdistan Bölgesi ile Bağdat arasında petrol konusunda uzlaşı için bazı yasalar çıkarıldı.

Irak’ın petrol ve gaz yasası 15 Şubat 2007’de çıkarıldı ve aynı ay Bakanlar Kurulu tarafından onaylandı. Aynı yıl, Irak cumhurbaşkanı ve dönemin başbakanı, petrol ve gaz yasasını, federal anayasanın 112. Maddesi gereği, merkezi hükümet ve Kürdistan Bölgesi’nin ortaklaşa yönetmesi gerektiğini duyurdu. Kürdistan Bölgesi daha sonra 6 Ağustos 2007’de petrol ve gaz yasasını parlamentodan geçirdi.

Bağımsız bir ekonomi ve kargaşanın başlangıcı

2013 yılının sonuna kadar, Kürdistan Bölgesi Hükümeti Irak’ın yıllık bütçesinin yüzde 17’sini aldı. Bu dönem Kürdistan Bölgesi ekonomisinin altın çağı olarak adlandırıldı.

O dönemde Kürdistan Bölgesi Yönetimi aylık bütçesini düzenli olarak Bağdat’tan alıyordu, yani Bağdat’tan Kürdistan Bölgesi’ne ayda bir trilyon 200 milyar Irak dinarı geliyordu. Bağdat’tan para gelene kadar Bölge Hükümeti her zaman projelerini meclise sunardı ve Bölge Hükümet’inin bütçe kanunu vardı.

50 yıllık sözleşme

2014 yılında, Kürdistan Bölgesi-Türkiye boru hattının tamamlanmasının ardından, Kürdistan Bölgesi Hükümeti Bağdat ve Türkiye’nin desteğiyle ilk kez Türkiye üzerinden dünya limanlarına petrol gönderdi. Boru hattından günlük 300 bin varil petrol ihraç edildi. Bu adım, Barzani’nin işgalci Türk devleti ile 50 yıllık anlaşmasının ardından gerçekleşti.

Barzani’nin Türkiye ile 50 yıllık anlaşması Bağdat’ı kızdırdı. Irak, hareketi hırsızlık olarak nitelendirerek, Türkiye’yi Irak’ın egemenliğini ihlal etmekle suçladı.

28 Mayıs 2014’te Neçirvan Barzani Kürdistan Bölgesi parlamentosunda yaptığı konuşmada; “Ekonomik bağımsızlığa doğru büyük adımlar attık. Mali kriz en fazla iki ay sürecektir” dedi.

Irak kapıyı kapattı

Irak hükümeti 2014 yılından sonra Kürdistan Bölgesi’nin bütçesini 82 trilyon 757 milyar 422 milyon dinar maliyetiyle askıya aldı.

Kriz başladı

Kürdistan Bölgesi’nin bağımsız ekonomi kararı nedeniyle ekonomik istikrar, fiyatlar ve piyasa büyük bir krize girdi. Barzani’nin bu kararından sonra Kürdistan Bölgesi toparlanamadı. Bölge ekonomisi hala krizde. Barzani’nin bağımsız ekonomi projesi yüzünden bölge halkı 100 trilyon dinardan fazla ekonomik kayba uğradı.

Kürdistan Bölgesi petrol geliri

Kürdistan Bölgesi Yönetimi bağımsız ekonomi çerçevesinde 2014 yılından 2021 yılı sonuna kadar bir milyar 100 milyon varilden fazla petrol ihraç etti. Her bir varil petrol 54 dolardan satıldı. Satılan petrolün toplam fiyatı 68 trilyon dinardan fazlaydı.

Ancak Doğal Kaynaklar Bakanı Kemal Etruşi 28 Haziran 2021’deki meclis oturumunda, petrol gelirlerinin yüzde 58’inin petrol şirketlerine verildiğini duyurdu.

2017 yılının sonuna kadar bölgedeki 15 kuyuda doğalgaz bulundu. Bu kuyuların yüzde sekseni Süleymaniye’de bulundu.

Açıklanmayan gelir

Sadece Kormor ve Çemçemal kuyularından günde 400 milyon metreküp gaz çıkarılıyor. Yıllık geliri 1 milyar 500 milyon dolar ediyor.

Bölgesel Hükümetin doğal gazla ilgili ilk sözleşmesi 2007 yılında Dane Gaz şirketi ile yapıldı. Bu anlaşma Kürdistan Bölgesi’ne büyük zarar verdi. Anlaşma iptal edildikten sonra HÜkümet 2 milyar 200 milyon dolardan fazla zarar gördü.Kürdistan Bölgesel Yönetimi, 2017 yılında aynı şirket ile bir kez daha sözleşme imzaladı. Bu anlaşmada şirketin çıkarları Kürdistan Bölgesi’nin kazancından daha fazlaydı.

2013 yılında Bölgesel Hükümet, Türkiye’nin Genel Enerji Şirketi ile doğal gaz satışı için bir anlaşma imzalamıştı. Anlaşmaya göre 2018 yılına kadar Türkiye’ye 4 milyar metreküp doğalgaz gönderilecekti. 2020’de bu miktar 10 milyar metreküpe ulaşacaktı.

Kürdistan Bölgesi’ndeki gaz, bölgedeki ve Irak’taki tüm elektrik santrallerinin ihtiyaçlarını karşılayabilir. Kürdistan Bölgesi, Irak’a doğal gazı teslim ederse, Kürdistan Bölgesi hükümeti bölgenin tüm mali haklarını Irak’tan devralabilir. Ancak KDP’nin bölgeye gaz satışında Irak’ın değil, Türkiye’nin ana pazar olmasını istediği görülüyor.

Federal Mahkeme kararı

2012 yılında Irak hükümeti, Federal Mahkeme’ye eski Doğal Kaynaklar Bakanı Aşti Hewrami’yi bölgedeki petrolün satışına ilişkin şikayet etmişti. Dönemin Irak Başbakanı Adil Ebdülmehdi karara sıcak yaklaşmamıştı. Sonrasında mahkeme bir kez daha bölge aleyhine kararını uygulayamadı.

Geçen yıl, Irak’ta yapılacak erken seçimler öncesinde siyasi partiler bir çözüm üzerinde anlaşmışlardı. Çünkü mahkeme kararı olmadan seçimler gerçekleşemezdi.

Mahkeme kararını verdi

10 yıl sonra, 15Şubat’ta Irak Federal Mahkemesi, bazı Iraklı parlamenterlerin Kürdistan Bölgesi petrolünün Bölgesel Hükümet tarafından bağımsız olarak satışına ilişkin şikayeti doğrultusunda kararını verdi. Mahkeme, Kürdistan Bölgesi’nin petrol ve gaz yasasının Irak’ın izni dışında olduğuna, Bölge petrolünün bağımsız olarak satışının yasal olmadığına karar verdi.

Bu karara göre Kürdistan Bölgesi artık Bağdat’ın izni olmaksızın gaz ve petrol satamaz. Ayrıca petrolün kontrolünün de Bağdat’a verilmesi gerekiyor.

Karara göre Bölgesel Hükümetin, şirketlerle petrol konusunda imzaladığı tüm sözleşmeleri Irak Petrol Bakanlığı’na sunması gerekiyor. Ayrıca, Irak’ın çıkarına olmayan herhangi bir anlaşma feshedilebilir. Kürdistan Bölgesi’nin genel bütçedeki payının belirlenmesi gerekiyor, bu da bütçeyi bölge çalışanlarına ve tüm illere dağıtması şartından kaynaklanıyor.

Tüm sözleşmeler iptal oluyor

Bölge petrol ve gaz yasasının yürürlükten kaldırılması, Bölgesel Petrol ve Gaz Kurulu’nun da feshedilmesi anlamına geliyor. Bu karar, Doğal Kaynaklar Bakanlığı, petrol sözleşmeleri, Kürdistan petrol arama şirketleri, Kürdistan Ulusal Petrol Şirketi, Kürdistan Petrol Ticaret Şirketi ve Kürdistan Petrol Gelir Fonu’nun feshedilmesi anlamına geliyor.

Irak hükümeti bölgedeki petrolü alan ülkeleri şikayet edebilir. Irak Federal Mahkemesi’nin kararının olumlu olduğu kadar olumsuz yönleri de var.

Bölgesel Hükümet ile Irak arasında petrol ve gaz satışının yanı sıra hükümet, çalışanların maaşlarının ödenmesini garanti edebilir. Böylece projeler ve hizmetler de iyileştirilebilir.

Statü tehlikede

Ancak Irak ve Kürdistan Bölgesi anlaşamazsa Kürdistan Bölgesi’nin statüsü büyük tehlike altına girecek. Bunun dışında anlaşma gerçekleşmezse, sağlık sektörü başta olmak üzere diğer tüm kurumlar üzerinde baskı oluşturacak ve yerel hastaneler ilaç temin edemeyeceklerdir.

Elektrik ve yakıt temini sorun olacağı gibi, devlet artık vatandaşlara elektrik de sağlayamayacak. Bunun belediyeler üzerinde de etkisi olacak ve hizmet sektörü de riske altında kalacak.

Bölgesel hükümet şu anda çalışanlarının maaşlarının yaklaşık yüzde 80’ini petrol gelirlerinden alıyor, bu nedenle çalışanların maaşları bir kez daha Bölge ve Irak rekabetinin ön saflarında olacak.

Neden 10 yıl sonra?

Özellikle Kürt partileri arasındaki farklılıklara bakıldığında, Irak Federal Mahkemesi’nin 10 yıl sonra verdiği kararın, mevcut siyasi durumdan çok da uzak olmadığı görülür. Bunların arasında Şiilerin kendi içlerindeki çatışma olan KDP ve YNK de var. KDP, Mukteda El Sadr’e yüzünü dönmüşken YNK de Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin yanında yer aldı.

KDP’nin bölgedeki oyunu, Kürdistan Bölgesi’ni İran’ın tehdidi altına sokmuştur. Konunun uzmanlarına göre, Irak Federal Mahkemesi’nin bölgeye petrol ihracatını durdurma kararı bu tehditlerin bir parçası.

Bölgenin petrol ihracatına yönelik yasak, Neçirvan Barzani’nin 2 Şubat’ta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğü sırada geldi. Recep Tayyip, Barzani’den Türkiye’ye gaz ihraç etmesini istedi. Çünkü Bölge’nin gazı Türkiye’ye düşük maliyetle ve hızlı bir şekilde gidebilir.

Türkiye bölgedeki petrol ve gaz politikasını tamamen etkilemiştir. KDP sayesinde, Türk devleti bölgedeki gaz ve petrolü dünya pazarından daha düşük fiyata satın alıyor. Türkiye bunu Barzani’nin çıkarlarına göre yapıyor.

Türkiye, Kürdistan Bölgesi’nin statüsünü de kendi çıkarları ve Barzani’nin çıkarları için ciddi şekilde tehlikeye attı. Türkiye’ye sırtını yaslayan Barzani ailesi, Kürdistan Bölgesi’ni büyük bir krizle karşı karşıya getirdi. İlginçtir ki, Barzani ailesi Avrupa ülkeleriyle bölgenin istikrarı hakkında konuşuyor ama gerçekte Kürdistan Bölgesi derin bir kuyuya düşmek üzere.

Bunları da beğenebilirsin