RANYA-ROJNEWS
Ranyalı tiyatrocular, bölgelerinde tiyatronun hem geçimlerini sağlayabilecekleri hem de tiyatro sanatını geliştirebilecekleri bir meslek haline gelmediğini belirtiyor.
Önemli bir sanat dalı olan tiyatro, Güney Kürdistan’da yıllardır ihmal ediliyor, tiyatroya gereken önem verilmiyor. Çok sayıda tiyatro sever olmasına rağmen, bu önemli sanat dalı ekonomik kriz, partiler ve politik müdahaleler nedeniyle unutulmuş durumda.
Raperin İdaresi’ne bağlı Ranya ilçesi önemli sayıda tiyatro sanatçısı bulunuyor. Ancak iktidarın yaklaşımları ve bölgede etkili olan ekonomik kriz nedeniyle ilçede her geçen gün tiyatroya olan ilgi azalıyor. Ranya’daki tiyatro sanatçıları, tiyatronun karşı karşıya olduğu sorunları ve zorlukları Rojnews’e anlattı.
Tiyatro sanatçısı ve oyun yazarı Rizgar Sengeserî, bölgede tiyatronun zayıflamasına dair şunları söyledi: “Bölgemizde özellikle tiyatro, hem geçimimizi sağlayabileceğimiz hem de tiyatro sanatını geliştirebileceğimiz bir meslek haline gelmemiştir. Burada neredeyse altı-yedi yıldan fazla bir süredir hiçbir tiyatro oyunu sahnelenmedi. Bunun temel nedenlerinden biri, bölgedeki Güzel Sanatlar Estitüsü’nün tiyatro bölümünün olmamasıdır. Sanatçılar ve tiyatro severler, birkaç yıldır Ranya Güzel Sanatlar Estitüsü’nün tiyatro bölümünü açmaya çalışıyorlar. Maalesef şimdiye kadar sonuç alınamadı.”
Rizgar Sengeserî tiyatrocuları eleştirerek; “Tiyatroyu siyasetin ve partilerin gölgesine koyarsak tiyatroyu geliştiremeyiz. Çünkü tiyatro halkın malıdır. Eğer tiyatrocular ‘egemen sınıf tiyatroyu zayıflatmak istiyor’ demek istiyorsa, hayır bu doğru değildir. Sanatçıların kendileri özgür olmalıdır. Çünkü bir tiyatrocu sahneye çıktığında o halkın ve partinin çocuğu olarak çıkıyor. Bu nedenle tiyatro sanatçıları ve tüm sanatçılar, partilere değil halkına ve şehrine hizmet ettiklerini anlamalıdır” dedi.
Tiyatro sanatçısı Faryad Abdulrehman da Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin tiyatroya olan yaklaşımına dair şunları söyledi: “Tiyatronun eksiklikleri ve yetersizlikleri hakkında konuşmaya başlamadan önce tiyatroda açılan yaralardan bahsetmem gerekiyor. Ne yazık ki Kürdistan Bölgesi’nde özellikle de bizim bölgemizdeki tiyatro büyük bir krize dönüştü. Bu krizin temelinde tiyatroya dair farkındalık eksikliği yatıyor. Sadece bireysel farkındalık eksikliği değil, aynı zamanda toplumsal farkındalık eksikliği de var. Başka bir deyişle, Kürdistan Bölgesi Hükümet tiyatro sanatına karşı çok duyarsız ve bu sanatı ihmal ediyor. Bu zayıflığın ve ihmalin nedeni toplumdaki farkındalık eksikliğidir. Bilinçli bir birey sağlıklı bir toplum inşa edebilir. Sağlıklı bir toplum ise hizmet seviyesi, bireylere yönelik kaygı düzeyinde olan güçlü bir hükümet inşa eder.”
Ranya ve Güney Kürdistan’daki tiyatro sanatının zayıflığı nedeniyle aydınları eleştiren Faryad Abdulrehman, “Ne yazık ki aydınlar, kendilerinin de ne olduğunu bilmedikleri bazı şeylere bağlılar. Kürdistan Bölgesi’nde yetenekle ilgili bir sorunumuz olmadığını söyleyebilirim. Ancak işlerimizin yönetimiyle ilgili bir sorunumuz var. Ne yazık ki sanatçılarla gerektiği gibi işbirliği yapmayan ve destekleyemeyen bir Kültür ve Aydınlanma Bakanlığımız var. Bakanlık sanatsal ve kültürel çalışmaları esas çalışması olarak görmüyor” dedi.
Faryad Abdulrehman, kendilerine ait tiyatro grubuna ilişkin ise şunları belirtiyor; “Bir tiyatro grubumuz vardı. Ne yazık ki çalışmalarımızın ve provalarımızın çoğunu evde yapıyorduk. Senaryoların veya tiyatro metinlerinin maliyetinin çoğu oyuncuların ve grup üyelerinin omuzlarındaydı. Oyuncular o kadar donuk bir atmosferde yaşıyor ki, bir yandan geçimini sağlama, diğer yandan sanat hakkında düşünme imkanına sahip değiller.”
Oyun yazarı Faryad Abdulrahman konuşmasını şu sözlerle noktalıyor: “Aydınlar ne yaptı diye soruyorum? Sanatçılar, bireyin bilincini geliştirerek toplumu için mutluluk ve huzur yaratabilme adına ne yaptı? Toplumu zirveye taşıyabilecek üç temel şey vardır: eğitim, entelektüellik ve sağlık. Ancak maalesef ülkemizde bu üç konu göz ardı ediliyor.”
fm