Tarihin kılıcı Kuzey Kürdistan’da çekildi

HABER MERKEZİ

Arslantepe Höyüğü’nde bulunan arsenikli bakırdan yapılmış ve MÖ 3300’e tarihlenen kılıçlar, dünya üzerindeki bilinen en eski örnekler olarak kabul ediliyor.

Kuzey Kürdistan’da, Malatya yakınlarındaki Arslantepe Höyüğü’nde ortaya çıkarılan ve yaklaşık 5.000 yıl öncesine tarihlenen kılıçlar, bugüne dek bilinen tüm kılıçlardan en az bin yıl daha eski. Roma Sapienza Üniversitesi’nden Profesör Marcella Frangipane liderliğindeki kazılar sırasında keşfedilen üç kısa kılıç ve altı uzun hançer, savaşın, otoritenin ve metalurjinin tarih sahnesine çok daha erken girdiğini gösteriyor. Bu buluntular, daha önce Ege ve Mezopotamya’nın MÖ 1600-1500 civarına tarihlenen ilk kılıçlarının da çok öncesinde, MÖ 3300’de silah teknolojisinin Kuzey Kürdistan’da şekillenmeye başladığını gözler önüne seriyor.

Arsenikli bakırdan dövülen bu kılıçlar yalnızca savaş için değil, aynı zamanda statü göstergesi olarak da önem taşıyor. Bazı örneklerin gümüşle süslenmiş olması, bunların törensel amaçlarla da kullanıldığını düşündürüyor. Her biri bıçak, kabza ve koruma gibi kılıca özgü bileşenleri taşıyor; bu da onları işlevsel silahların yanı sıra sembolik gücün nesneleri haline getiriyor. Arslantepe’nin bu dönemde kabile toplumundan merkezi bir siyasi yapıya dönüşmesi, silahların yalnızca savaş aracı değil, aynı zamanda otorite simgesi olduğunu kanıtlar nitelikte.

Fırat Nehri’nin batı kıyısındaki bu höyük, Mezopotamya, Anadolu ve Kafkasya’nın kültürel ve teknolojik etkilerini bünyesinde barındırıyor. Höyükteki mimari kalıntılar, yönetim yapıları ve tören alanları, oldukça organize bir topluma işaret ederken, kılıçların keşfi bu toplumun savaş ve güce dair karmaşık bir anlayış geliştirdiğini gösteriyor. UNESCO tarafından 2021’de Dünya Mirası olarak tescillenen Arslantepe, 2023 depremlerinden kısmen etkilense de koruma çabaları sayesinde bütünlüğünü büyük ölçüde korudu.

Bu eşsiz kılıçlar, insanlık tarihinin dönüm noktalarına ışık tutuyor. Kuzey Kürdistan’daki buluntular, yalnızca silahların tarihini değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda toplumların nasıl organize olduğunu, gücün nasıl temsil edildiğini ve teknolojinin nasıl evrildiğini anlamamız için paha biçilmez ipuçları sunuyor. Kılıçlar, hem geçmişin yankısı hem de uygarlığın doğuşuna dair güçlü birer simge olarak tarihe kazınıyor.

Bunları da beğenebilirsin