Irak, İsrail-İran savaşına nasıl bir tepki verdi?

HABER MERKEZİ

Irak, İsrail’in İran’a saldırılarına ilk tepki gösteren bölge ülkelerinden oldu. Bağdat’tan yapılan ilk açıklamalarda, saldırıların uluslararası hukuka aykırı olduğu belirtilerek İsrail kınandı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne acil toplantı çağrısı yapıldı.

İsrail’in 13 Haziran’da İran’a yönelik gerçekleştirdiği saldırılara ilk tepki gösteren ülkelerin başında İran’a komşu Irak’tan geldi. 2003 yılında Saddam rejiminin yıkılışından bugüne kadar iç sorunlarını çözemeyen Irak, İran-İsrail savaşında en fazla etkilenecek ülke olarak da değerlendiriliyor.

İran’ın Kudüs Güçleri Komutanı Kasım Süleymani de 2020’de Bağdat Uluslararası Havaalanı yakınlarında ABD hava kuvvetleri tarafından hedef alınarak, öldürülmüştü.

İlk açıklama hükümet sözcüsünden: Kınıyoruz!

Irak Hükümet Sözcüsü Basım Avadi tarafından yapılan açıklamada, saldırı sert bir dille kınandı. Saldırıların, uluslararası hukukun temel ilkelerinin açık ihlali olduğunun altını çizen sözcü, “Özellikle ABD ile İran arasındaki müzakereler sırasında gerçekleşen bu saldırı küresel barış ve güvenliğe tehdit oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.

Hükümet adına açıklama yapan sözcü, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyini acil toplanmaya ve saldırıları durdurmak için tedbir almaya çağırdı.

Sadr’dan ‘Gerilim İran’la sınırlı kalmayacak’ uyarısı 

İsrail’in İran’a düzenlediği saldırıdan ABD’yi sorumlu tutan Şii Ulusal Hareketi (eski adıyla Sadr Hareketi) Lideri Mukteda es-Sadr, Irak’ın İsrail ile İran arasındaki mevcut savaştan uzak durmasını istedi.

Sadr

Açıklamasında, “Çatışmalar tahmin ettiğimiz gibi başladı ve sonucun ne olacağını yalnızca Allah bilir” diyen Sadr, “İsrail, ABD’nin desteğiyle terörizmi yaymaya devam etti ve gerginlik dili devam ederse, yalnızca bölgedeki komşu İran’ı hedef almayacak. Irak ve halkının yeni bir savaşa ihtiyacı yok. Bu nedenle istenmeyen seslerin susturulması ve akıllı seslerin dinlenmesi çağrısında bulunuyoruz” dedi.

Irak hava sahasının saldırılar için kullanılmasını kınayan Sadr, Irak hükümetini, Irak sınırının tekrar geçilmemesi için uluslararası önlemler almaya çağırdı.

Parlamento Başkanı ve yardımcısından kınama

Parlamento Başkanı Mahmud Meşhedani ve Parlamento Birinci Başkan Yardımcısı Muhsin Mendalavi de İran’a yönelik saldırıları kınayanlar arasında yer aldı.

Açıklamasında, “İran İslam Cumhuriyeti’ne, onun tesislerine ve lider kadrolarına yönelik bu saldırılar açıkça bir savaş suçu niteliğindedir” ifadelerini kullanan parlamento başkanı Mahmud Meşhedani, saldırıların uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiğini, kaydetti.

Meşhedani, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne çağrıda bulunarak, saldırıların uluslararası düzeyde açıkça kınanması ve durdurulması gerektiğini ifade etti.

‘İran ile tam dayanışma içindeyiz’

İran ile tam dayanışma içinde olduklarının altını çizen Parlamento Birinci Başkan Yardımcısı Muhsin Mendalavi ise, İran halkına taziye mesajı göndererek, saldırılarda hayatını kaybeden yetkililer, bilim insanları ve siviller için üzüntülerini dile getirdi.

Israil’in saldırılarını “hain saldırılar” olarak nitelendiren Mendalavi, “İran’ın güvenliği, istikrarı ve toprak bütünlüğüne müdahaleyi kabul etmiyoruz” diyerek saldırıları, “bölgesel barışa kasteden bir provokasyon” olarak nitelendirdi.

İsrail’in Irak hava sahasını kullanmasını da değerlendiren Mendalavi, durumu, “Irak’ın ulusal egemenliğine doğrudan bir tehdit” şeklinde değerlendirdi. Hükümete uluslararası şikayet mekanizmalarını devreye sokma çağrısı yaptı.

Ketaib Seyid Şüheda’dan ABD üslerine saldırı tehdidi

Haşdi Şabi çatısı altında yer alan Ketaib Seyid Şüheda, adına yapılan açıklamada ise, bombardımanların devam etmesi halinde ABD üslerine saldırı ihtimallerinin var olduğunu, açıkladı.

Ketaib Seyid Şüheda Sözcüsü Kazım Fertusi, Rojnews’e verdiği demeçte, “Irak İslam Direniş Birlikleri, bölgedeki güncel gelişmeleri yakından takip ediyor ve en kısa sürede kararlı bir duruş sergileyecek” diyerek “Bombalamalar devam ederse Irak’taki Amerikan üslerine saldırı olasılığı var” dedi.

Irak Dışişleri Bakanlığı, İsrail’i BM’ye şikayet etti

Diğer yandan Irak Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarında Irak hava sahasını kullanmasını sert bir dille kınayarak BM’ye şikayet etti.

Saldırının gerçekleştiği gün açıklama yapan Bakanlık, ihlaller nedeniyle Birleşmiş Milletler’e (BM) resmi şikayette bulunduklarını duyurdu.

İsrail’in bu eyleminin, Irak’ın egemenliğine ve uluslararası hukuka açıkça aykırı olduğunun belirtilen açıklamada, devletlerin egemenliğine saygının çiğnendiği vurgulandı. Bakanlık, BM Güvenlik Konseyi’ne çağrıda bulunarak İsrail’in bu ihlallerden dolayı “hukuki ve ahlaki sorumluluk” üstlenmesi gerektiğini bildirdi.

Sonuç

Irak’ın, İsrail-İran gerilimindeki tutumu, hem iç siyasette hem de bölgesel dengeler açısından kritik bir öneme sahip. Bir yandan saldırılarına karşı egemenlerin çıkarları doğrultusunda işleyen uluslararası hukuku göreve çağırıyor, öte yandan ülkede yükselen mezhebi, etnik ve İran menşeli milis tepkileriyle baş etmeye çalışıyor.

Şii liderler, hükümet ve parlamento yetkililerinin yaptığı açıklamalarda ortak bir ses var: Irak bu savaşın bir parçası olmak istemiyor. Ancak bölgede uzun süredir devam eden vekalet savaşları ve kırılgan güvenlik dengeleri, bu isteğin tek başına yeterli olmayacağını gösteriyor. Üstelik bu kırılganlık, bu savaşın ülkelerine gelmesini istemeyen hükümetin devam eden siyasetinin bir sonucu olarak şekilleniyor.

Irak hava sahasının ihlali, ABD üslerine yönelik tehditler ve bölgedeki silahlı grupların artan tepkileri, Bağdat’ı daha da zor bir sürece itebilir. Önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler, Irak’ın bu kırılgan tabloda ne ölçüde denge sağlayabileceğini belirleyecek.

Peki, bölgesel savaş tehdidi tırmanırken, Irak kendini ne kadar koruyabilir? Yoksa bir kez daha büyük güçlerin çatışmasının kurbanı mı olacak? Bu soruların cevabı, Irak’ın izleyeceği siyasette aranacak.

rm

 

 

 

 

Bunları da beğenebilirsin