Halk, Sinûnê Meclisi’ne yapılan saldırıya örgütlenerek cevap verdi

ŞENGAL – ROJNEWS

Bugün, MİT ve KDP istihbaratının Sinûnê Halk Meclisi’ne düzenlediği saldırının üzerinden üç yıl geçti. Saldırının amacı Özerk Yönetim’in iradesini kırmaktı. Ancak saldırıdan sonra binlerce Êzidî aile Sinûnê ve çevresine geri dönerek, Şengal Özerk Yönetimi etrafında kenetlendi ve tüm saldırılara örgütlenerek cevap verdi.

15 Haziran 2022’de Sinûnê Halk Meclisi’ne bombalı bir saldırı düzenlendi. Bu saldırı sonucunda Selah isimli bir çocuk ve sivil aktivist İbrahim Dewrêş şehit düştü, 6 kişi de yaralandı. Şengal güvenlik güçlerinin KDP ve MİT ajanlarını tutuklamasının ardından saldırının tüm boyutları ve hedefleri ortaya çıktı. KDP’nin istihbarat kurumu olan Parastin ve Türk devletinin istihbarat örgütü MİT, bu saldırıyı iki aşamada planlamıştı.

Birinci aşama: Meclisi havaya uçurmak

İstihbarat raporlarına göre, ilk hamle Halk Meclisi’nde kalabalığın olduğu bir süreçte mayın patlatmaktı. Amaç, onlarca kişinin katledilmesini sağlayarak büyük bir kaosa zemin hazırlamaktı.

İkinci aşama: Halkı özyönetime karşı ayaklandırmak

Patlamadan sonra KDP’ye bağlı gruplar, Sinûnê halkını — özellikle Êzidxan Asayişi ve Halk Meclisi olmak üzere — Özerk Yönetime bağlı kurumlara karşı kışkırtmak ve Sinûnê ’dan çıkarmak için harekete geçecekti. Bu saldırıya katılan ajanlardan biri olan Seed Casim, itiraflarında “Bu saldırının amacı onlarca kişiyi öldürmek ve Sinûnê halkını Özerk Yönetim kurumlarına karşı kışkırtmaktı” diyor.

Saldırının gerçekleştirilmesi

MİT, yerel ortaklarıyla birlikte saldırı için mayın temin ediyor. Mayınlardan biri Şengal Yürütme Kurulu Eş Başkanı Dijwar Faqîr’e yapılacak saldırı için, diğeri ise meclise yönelik gerçekleştirilecek saldırı içindi. Seed Casim ve Selah Berces adlı ajanlar, Halk Meclisi’nin yerini haritada işaretleyerek gerekli tüm bilgileri Ahmed adlı kişiye gönderiyor. Seed Casim’in akrabası olan Fadıl Cemil Mirad da bu kirli oyunun bir parçasıydı.

Mayının yerleştirilmesi ve takibi

Seed her gün keşif yapmak için Halk Meclisi’ne gidiyor ve Ahmed’e meclisteki kişilerin isimlerini bildiriyor. Ahmed, Seed’ten özellikle ziyaretçi odası başta olmak üzere meclisin odalarının fotoğraflarını istiyor. Amaç, mümkün olduğunca çok sayıda can kaybı ve yaralanmaya sebep olmak. Seed Casim ve ekibi meclisi karadan izlemeye başlarken, Ahmed de MİT’ten keşif uçağı ile havadan izlenmesini sağlıyor. Bu şekilde meclis hem karadan hem de havadan gözetim altına alınıyor.

Birkaç günlük gözetlemeden sonra Ahmed, Seed ve Fadıl’a meclise iki mayın yerleştirmelerini söylüyor. Seed ve Fadıl gece yarısı meclisin bulunduğu yere gidiyor ve Seed duvardan atlayarak meclise giriyor. Bu şekilde daha önce hazırladıkları iki mayını ziyaretçi salonunda bulunan koltukların altına yerleştiriyorlar ve meclise çok sayıda insanın toplanacağı uygun bir zamanı bekliyorlar.

Patlama

Ahmed, 15 Haziran’da meclisteki mayınların patlatılması talimatını veriyor. Bunun üzerine Selah meclise giriyor, Fadıl da meclisin etrafında dolanıyor. Selah, mecliste kaç kişi olduğunu ve kim olduklarını belirlemek için meclise giriyor ve gizlice fotoğraflar çekip bunları telefonla Ahmed’e gönderiyor. Plana göre Selah son kontrolleri yapıp meclisten ayrılacak, ardından Fadıl da mayınları uzaktan kumandayla patlatacaktı. Ancak Selah daha meclisten ayrılmadan Fadıl mayınları patlatıyor ve Selah patlamada yaralanıyor.

Selah yaralandıktan sonra Ahmed onu arayıp Zilkan’a (bir Türk devlet üssü) gitmesini ve tedavi için Türkiye’ye gitmesini istiyor. Ahmed ayrıca bu saldırı için MİT’ten 10 bin dolar alıyor.

KDP’nin patlama sonrası eylemleri

Patlamanın ardından KDP tarafından planın ikinci aşaması devreye sokuluyor. Önce KDP’nin özel savaş medyası, YBŞ (Şengal Direniş Birlikleri) üssünün hedef alındığı yönünde yayınlar yapıyor. Patlamanın hemen ardından KDP’nin terörle mücadele güçleri de saldırının Şengal’deki PKK üssüne yapıldığını belirten bir açıklama yapıyor. Bu açıklamalarla hem saldırının gerçeğini gizlemek hem de provokasyona zemin hazırlamak isteniyor. Aynı zamanda daha önce örgütlenmiş olan KDP’ye bağlı gruplar hareketlenmeye ve meclis ile asayiş güçlerini kuşatmaya başlıyor.

Heyder Şeşo’nun açıklaması ve MXDŞ’nin cevabı

Heyder Şeşo’nun patlamadan sonra KDP medyasına yaptığı açıklama, bu planın bir itirafı gibiydi. Daha saldırının tozu dinmeden Heyder Şeşo, basına meclise ilişkin kapsamlı bilgiler veriyor. Tek başına bu açıklamalar bile saldırı hakkında bilgisi olduğunu gösteriyor. Heyder Şeşo, hiç tereddüt etmeden KDP’nin planını açıklıyor ve şöyle diyor:

“Güvenlik güçlerine Sinûnê’yi terk etmeleri için pazartesi gününe kadar süre verildi, eğer terk etmezlerse onlara karşı yürüyüş ve eylemler başlayacak. Olur da terk etmezlerse sorunlar çıkacak çünkü onlarca ölü ve yaralı var. Bugün mecliste bir toplantı yaptılar ve o toplantıda Şengalli olmayanlar da vardı.”

Açıklamanın yapıldığı anlarda KDP’ye bağlı gruplar, meclisi ve Êzidxan Asayiş’in etrafını kuşatarak güvenlik güçlerinin Sinûnê’yi terk etmesini istiyorlar.

Hewlêr’deki saldırı planlıydı

Şengal Demokratik Özerk Meclisi (MXDŞ) kamuoyuna bu kirli planın ayrıntılarını açıklayan yazılı bir açıklama yayınlıyor ve halkı KDP ve MİT planına karşı uyanık olmaya ve kurum ve kuruluşlarının etrafında kenetlenmeye çağırıyor. MXDŞ ayrıca bu saldırının MİT ve Parastin’in bir planı olduğunu ve saldırıdan birkaç gün önce Hewlêr’de Şengal hakkında bir toplantı yapıldığını, bu planın o toplantıda alındığını bildiriyor.

Bu saldırıya katılan Seed Casim ve Selah Berces’in itiraflarından sonra bu kirli planın ayrıntıları netleşti ve Şengal Demokratik Özerk Meclisi’nin açıklamasının doğruluğu da ortaya çıktı. Ajanlar, Türk devleti ve KDP’nin 2022 yılını Şengal Özerk Yönetimi sistemini yıkma yılı olarak planladığını itiraf etmişti. Dijwar Faqîr’in şehit edilmesi ve Xanesor Halk Meclisi’nin bombalanmasıyla başlayan plan, Sinûnê Halk Meclisi’ne yapılan saldırıyla zirveye ulaşıyor.

Karşıt hedefler ve sonuçlar

KDP ve MİT’in bu saldırıdaki temel hedefi, belirtildiği gibi, Şengal Özerk Yönetimi’ni zayıflatmak veya tamamen ortadan kaldırmaktı. Şengal halkı 2014’teki DAİŞ katliamından sonra, bu tür saldırılardan korunmak ve geleceğini kendi eline almak için kendi özerk sistemini kurmaya başlamıştı. Sinûnê’deki patlama amacına ulaşamadığı gibi, sonuçları da tam tersi oldu.

Bu olaydan sonra Sinûnê Halk Meclisi ve genel olarak Şengal Özerk Yönetimi eskisinden daha da güçlendi. Meclisin çalışmaları ve faaliyetleri hızla devam etti ve bu çalışmaların sonucunda, Güney Kürdistan’da KDP kontrolündeki kamplara fermandan sonra yerleştirilen binlerce Êzidî aile Şengal’e geri döndü. Bu dönüş, çok sayıda Êzidî’yi topraklarına geri getirmekle kalmadı, aynı zamanda onları Şengal Özerk Yönetimi etrafında topladı. Bu, Êzidî toplumunun tüm baskı ve saldırılara rağmen özerk sistemlerine inandığını ve bunu varoluşlarının bir garantisi olarak gördüğünü gösteriyor.

Şengal Özerk Yönetimi’nin önemi

Sinûnê Halk Meclisi’ne yapılan saldırıdan sonra Şengal Özerk Yönetimi’nin çalışmalarının daha da güçlenmesi ve yaygınlaşması, saldırılara karşı verilen açık bir mesajdı. Bu mesaj, kendi kaderini belirlemeye karar vermiş bir toplumun iradesinin saldırılar ve baskılarla kırılmayacağını gösteriyor. Aksine, bu saldırılar onların birlik ve kararlılıklarının güçlenmesine yol açıyor. Binlerce Êzidî ailenin Şengal’e geri dönmesi ve özerk yönetim kurumları etrafında kenetlenmesi bu gerçeği doğrulayan en büyük kanıt.

Bu durum aynı zamanda Êzidî halkının güvenliği ve istikrarı için Şengal Özerk Yönetimi’nin desteklenmesinin önemini de vurgulamakta. Şengal halklarının güvenliği artık dış güçlerin elinde değil, kendi kurdukları sistemde görülüyor. Bu olay, dış güçlerin bölgenin barışını ve istikrarını nasıl yok etmeye çalıştığını hatırlatırken, aynı zamanda halkın direnişinin düşmanın tüm planlarını boşa çıkarabileceğini de gösteriyor.

 

Bunları da beğenebilirsin