Irak’ta Kürt-Sünni ve Şiilerin güç yarışında yeni hükümet arayışı

Irak’ta yapılan seçimlerin üzerinden 2 aydan fazla zaman geçmesine rağmen hükümet hala kurulamazken, taraflar arasında tartışmalar, kutuplaşmalar derinleşiyor. Seçimin kazananı Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, çoğunluk hükümeti kurmakta ısrar ederken, seçim sonuçlarını reddeden Şii siyasi parti ve grupların yer aldığı Koordinasyon Grubu isimli çatı yapı ise, uzlaşı hükümeti kurulmasını istiyor. Siyasi ve ekonomik krizin gölgesinde yeni hükümet için tartışmaların daha uzun süreceği görülüyor.

2003’te ABD’nin müdahalesi, Saddam Hüseyin’in devrilmesi üzerinden 18 yılı aşkın bir süre geçti. Irak’ta siyasi sisteminde istikrarını engelleyen, çıkarlarını yeniden tanımlayan ve siyasi sistem olarak işlevselliğini etkileyen bir kriz yaşamaktadır. Geçiş sürecinin bir türlü sağlanamaması dış güçlerin açık müdahalelerinin yapıldığı bir merkez haline gelen Irak, yıllardır sürdürülebilir demokratik bir sistem inşa edemedi.

SORUNLARIN MERKEZİ: IRAK

Yıllar geçti, sorunlar çözülmeyince Irak bugün yine siyasi sistemi farklı siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda, karmaşık bir kriz yaşamaktadır. Bu durum, siyasi huzursuzluğun ortaya çıkmasına, sosyal ve sivil barışın sağlanamamasına yol açtı. Irak’taki dış müdahale ikilemi, siyasi sistem krizi açısından büyük bir açmaz olarak kabul edilmektedir. Irak’taki siyasi sürecin tarafları arasında mutabakata ve uzlaşmaya varılmasında dış faktörün rolü ve derin etkisi açıkça ortaya çıkmıştır. Bir kanatta İran’ın bir kanatta ABD etkisi ile Irak sorunların merkezi haline geldi. Değişim sonrasında kurulan yeni bir düzen, Irak’ı ve halkı dışarıdan müdahil olanlara siyasi kazanım fırsatları sunan verimli bir alan açtı.

IRAK’TA ÇÖZÜM FLU

Sorunlarla boğuşan Irak’ta geçmiş seçimlerde olduğu gibi 10 Ekim’de yapılan son seçimlerin ardından da tartışmalar bitmedi. Siyasi belirsizlik, ekonomik kriz, halkın sorunları, büyük bir petrol zenginliği arasında yoksulluğun dayatıldığı Irak’ta ufukta çözüme dair umutlar giderek, flulaşırken, çözüm iddiasında bulunanlar ise çıkar odaklı dar bir alanda rol almak istiyor. İran’dan ABD’den bağımsız olmadan bir hareket alanında koşturulacak topun, sorunları bir bütünlüklü olarak masaya yatırıp, çözmek yerine, zamana yayıp, krizi, çözümsüzlüğün ağır yükü ile zamana oynamak, zaman geçirmek isteniyor.

İKİ ZIT KUTUPTA ÇÖZÜMSÜZLÜK

Irak’ta son seçimin kazananı Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, çoğunluk hükümeti kurmakta ısrar ediyor. Seçim sonuçlarını reddeden Şii siyasi parti ve grupların yer aldığı Koordinasyon Grubu isimli çatı yapı ise, uzlaşı hükümeti kurulmasını istiyor. İki aydan bu yana Şiilerin bu meselede kendi içinde uzlaşıya varmalarını ve hükümet kurmakla ilgili ortak bir karar açıklamalarını bekleyen Kürt ve Sünni partiler, hükümete “katılım veya ortaklık” ile karar mekanizmasıyla ilgili bakış açılarını duyurmak için sahaya inme kararı aldı. Sadr ve Koordinasyon Grubu arasında derin ihtilafların devam etmesi sebebiyle Şii cephe, en büyük Meclis bloğunu ve ardından da hükümeti kurmak adına Kürtlerin ve Sünnilerin kendi şartlarını dayatmalarının önünü açtı. Zira hükümeti çoğunluk tarafı kurduğu zaman geriye kalan azınlık muhalefet safına geçecek. Bu sefer ilk kez oyunun ve siyasi sürecin kuralları hep birlikte değişecek.

UZLAŞI HÜKÜMETİ Mİ ÇOĞUNLUK HÜKÜMETİ Mİ?

Mukteda es-Sadr, çoğunluk hükümeti kurulmaması halinde muhalefete geçmeye hazır olduğunu ilan etti. Koordinasyon Grubu çatısı altındaki grupların ise muhalefete gitmek gibi bir planı yok aksine önceki dört seçimde olduğu ülkenin dört temel bileşeni (Arap-Kürt-Şii-Sünni) arasında uzlaşma yoluyla bir hükümet kurulmasını istiyor. Geçtiğimiz günlerde Sadr’ın muhalefete geçme fikrini destekleyecek bir gelişme yaşandı. Irak’ta 2006’daki ilk seçim turundan 2018’de yapılan son seçim turuna kadar görülmemiş bir adım atıldı ve ilk kez etnik ve mezhepler üstü bir muhalefet bloğunun kurulduğu ilan edildi. İmtidad Hareketi ve Yeni Nesil Hareketi 28 vekilin katılımıyla kurdukları yeni muhalefet bloğunu kamuoyuna duyurdu. Eğer Sadr umut ettiği gibi çoğunluk hükümeti kuramaz ve muhalefete geçme kararı alırsa bu durumda muhalefet safı en az 100 vekile ulaşır.

SAYISAL OYUNLAR

Bu durum 329 sandalyeli Irak Meclisi’nin üçte birinin ilk kez çalışamaz gelmesi anlamına geliyor. Fetih Koalisyonu, Kanun Devleti Koalisyonu, Devlet Güçleri, Ulusal Sözleşme ve Fazilet gibi siyasi gruplardan oluşan Şii Koordinasyon Grubu Sadr olmadan tek başına hükümeti kuramaz. Zira Koordinasyon Grubu muhalefetin hem sokakta hem Meclis çatısı altındaki gücünün ikiye katlanmasından endişe ediyor. Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde muhalefet her türlü kararı iptal etme ve görevinde başarısız olan herhangi bir bakan için gensoru vererek onu görevden gücüne sahip olur. Hali hazırda yaklaşık 76 vekile sahip olan Koordinasyon Grubu’nun Kürtlerin ve Sünnilerin desteğini alarak Sadr olmadan ulusal çoğunluk hükümetini kurması halinde ise 180’den fazla milletvekiline sahip olan Şii cephenin Meclis’te çoğunluğu kaybettiği yeni bir harita ortaya çıkacak. Diğer yandan Kürtler ve Sünniler de bu seçim turunda 100’den fazla milletvekili çıkardı. Yani hükümet kurma müzakereleri sırasında hükümetin ve karar alma mekanizmasının ortağı olmakla ilgili taleplerinin kabul edilmemesi halinde Kürtler ve Sünniler Meclis’in üçte birini çalışamaz hale getirebilecek güce sahip.

HÜKÜMET KURULACAK MI?

Cumhurbaşkanı ve meclis başkanının seçilmesi halinde Sadr’ın istediği çoğunluk hükümetinin Meclis’ten geçmesi için 166 vekile ihtiyaç var. Fakat her iki Şii taraf da (Sadr ve Koordinasyon Grubu) kurulacak hükümetin şeklinden bağımsız olarak cumhurbaşkanını seçebilmek için 200 vekilin oyuna ihtiyaçları var. Bu durum, cumhurbaşkanı adayını sunacak olan ve seçilmesi için Meclis’in üçte iki çoğunluğunu sağlaması gereken Kürt tarafıyla anlaşmaya varmalarını gerektiriyor. Aynı durum meclis başkanı adayını sunan ve Meclis’te basit çoğunluğu yani yüzde 50+1’i sağlaması gereken Sünniler için de geçerli. Hali hazırda şartlarının çoğunu dayatabilecek pozisyona ulaşan (zira daha önce Şii cephe içinde birlik olması sebebiyle bunu yapmalarına imkan yoktu) Kürt ve Sünni partilerin karşılaştığı sorun ise Sadr ile hükümet kurmaları halinde Koordinasyon Grubu’nu karşılarına alacak olmalarıdır. Kürtler ve Sünniler aynı zamanda Sadr’ın Koordinasyon Grubu ile uzlaşı hükümeti kurmasından da endişe ediyor.

HÜKÜMET İÇİN KÜRT GÜCÜNÜN ÖNEMİ

Dolayısıyla Kürtler ve Sünniler şu anda iki Şii taraftan birine şartlarını kabul ettirebilecek pozisyonda olmalarına rağmen diğer tarafın gücünden endişe ediyor. Hali hazırda Şii cephe içindeki bölünme sürüyor ve bir orta yol bulunmaya çalışılıyor. Sadr tek başına Kürt ve Sünni ortaklarla ile hükümet kuramadığı gibi Koordinasyon Grubu da Kürt ve Sünni ortaklarla hükümet kuramaz. Söz konusu orta yol ise Şii cephenin Kürt ve Sünni ortaklığı olmadan tek başına hiçbir şekilde hükümetin güven oyu alma imkanının olmadığını zımnen kabul etmesidir. Çünkü bunun tersi durum ulusal çoğunluk veya ulusal uzlaşı kavramıyla uyuşmaz. Kürtler ve Sünniler Meclis’te ve bir sonraki hükümette güçlü bir oy oranına sahip olurken, Şiiler artık çoğunluğa sahip değil. İleriki günlerde şekillenecek olan muhalefet bloğunda kimin yer alacağı meselesi ise çoğunluk hükümetinin mi yoksa uzlaşı hükümetinin mi kurulacağına yani iki taraftan birinin galibiyetine bağlı olacak.

Bunları da beğenebilirsin