KDP’nin çıkar politikaları: Irak ve Kürtlere zarar veriyor

H. Yekta EREN

Irak’ta 2003’ten bu yana var olan teamülleri yerine getirmeyip, cumhurbaşkanlığı için aday çıkaran KDP, Irak’ta var olan siyasi krizi derinleştirdi. KDP’nin bireysel ve ailevi çıkar endeksli siyaset, YNK-KDP ve diğer Kürt partileri arasındaki anlaşmazlığı da derinleştirdi.

Irak’ta ekonomik ve siyasi kriz domino etkisi yarattı. Siyasi kriz çıkmazı Irak’ı büyük bir belirsizliğe sürüklerken, her geçen gün çözümden uzaklaşılıyor. Şiiler, Sünniler, ittifaklar, koalisyonlar arasındaki görüşmeler, karşılıkla güç gösterileri baş döndürse de geleceğe dair bir çözüm ortaya konulamıyor. Irak’ta cumhurbaşkanı ve hükümetin kurulamaması, siyasi krizin bir sorumlusu da Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) olarak görülüyor. 2003’ten beri var olan teamüller şimdiye kadar sorun çıkmadan uygulanıyordu. Parlamento başkanı Sünni, cumhurbaşkanı Kürt, başbakan ise Şiilerden seçiliyordu. Cumhurbaşkanına bir diğer teamül ise KDP ile Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) arasındaydı. Buna göre de 2003’ten beri YNK’nin gösterdiği aday Irak’ta cumhurbaşkanı oluyordu.

KDP’NİN OYUN BOZANLIĞI

Yıllardır sorunsuz uygulanan bu teamül KDP tarafından bozuldu. KDP, Şii kanadından Sadr Hareketi, Sünni kanadından ise Parlamento Başkanı seçilen Muhammed Helbusi ile ittifak kurarak, YNK’nin adayına karşı bir aday çıkardı. KDP’nin aday çıkarmasıyla Irak’taki kriz Kürdistan Bölgesi’ne de yansıdı. KDP ve YNK arasında cumhurbaşkanlığı üzerinden yeni tartışmalar ve yeni sorunların yaşanmasına neden oldu. KDP’nin hamlesine karşı YNK de muhalefette bulunan Şii kanadın tarafında yer alarak, KDP’nin oyununu bozmak istiyor.

BÖLGENİN BİRLİĞİ TEHLİKEYE ATILDI

KDP ve YNK, Şii partilerin çatı yapılanması olan “Şii Evi” içindeki derin farklılıklar nedeniyle Irak’ta cumhurbaşkanlığını alamazken, aralarında bölgenin birliğini tehdit edecek derecede derin anlaşmazlıklar ortaya çıkmaya başladı.

ÖZERKLİĞE GİDEN YOL

Irak’ta Kürtler, tarihinde ilk kez özerklik kazanmalarının yıl dönümü olan 11 Mart’ı her yıl kutlarken, 1991 yılında Kuveyt’in işgali nedeniyle Irak’a açılan savaştan sonra yarı özerk bir sisteme kavuştular. O yıl Irak’ta 32 ve 36 enlem ve boylamlarında uçuşa yasak bölgeler ilan edildi. Bu durum, Kürtlerin Bağdat’tan neredeyse tamamen bağımsız olmalarını, hükümet kurmalarını ve parlamento seçimleri yapmalarını sağladı.

ABD MÜDAHALESİ

ABD’nin, 2003 yılında ABD’nin Saddam Hüseyin’i ve Baas rejimini devirdiği savaşa kadar bu durum devam etti. ABD yönetimi, her konuda görüş ayrılığına düşen Kürtlerin, yaşananların Saddam rejiminden kurtuluş olduğu konusunda hemfikir olduğunu söylüyor. Kürtler 1970’ten beri sadece bir kağıt üzerinde elde ettikleri özerklik, sahaya yansımamıştı ama yaklaşık 21 yıl sonra 1991’de Raperin ile gerçekleşen tarihi bir direniş ortaya konuldu. Özerklik, 2005 yılında Irak Anayasası’nda yetkiler ve idari ve siyasi sistem açısından entegre bir bölge şeklinde yer aldı.

İKİ PARTİLİ BİR ANLAYIŞ

Kürdistan Bölgesi’nde farklı aidiyet ve ideolojilere sahip çok sayıda siyasi partiden oluşan bir parti hayatı olsada, iki partili bir anlayış hakim. Biri KDP biri de YNK’dir. YNK, iki taraf arasındaki anlaşma nedeniyle bölgedeki tüm yetkileri paylaşmıyor. KDP, bölgesel yönetim başkanlığı, hükümet ve bakanlıkların çoğu gibi bölgedeki pozisyonları alırken; YNK, Bağdat’ta cumhurbaşkanlığı görevini üstleniyor.

KDP’NİN TAVRI

KDP’nin varılan teamülleri ortadan kaldırmak için ısrar etmesi, 2018 yılından bu yana iki parti arasında anlaşmazlıklara yol açtı. 2018’de iki parti, cumhurbaşkanlık pozisyonu için iki adayla Irak Parlamentosu’na girdi. KDP Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin’i, YNK ise Cumhurbaşkanı Berhem Salih’i aday gösterdi. Parlamentoda gizli oylamayla gerçekleşen seçimlerde zafer Berhem Salih’in müttefikinin oldu. Ancak KDP, 2021 seçimleri sırasında denklemi değiştirmek için çalıştı. KDP, aşina olmadığı ittifaklar yoluyla da olsa bu kez pozisyonu almakta ısrar etti. KDP, Şii partilerin içişlerine karışmamaktan yanaydı. Ancak KDP’nin Mukteda Sadr liderliğindeki ittifaka dahil olması, Şii Koordinasyon Çerçevesi ile Sadr Hareketi arasında bir bölünmeye yol açtı.

ANLAŞMAZLIK HESAPLARI DA BOZDU

Şii nüfusunun yoğunluğu ve parlamentoda da çoğunlukta olmaları dolayısıyla bu anlaşmazlığın, başkalarının -Kürtlerin veya Sünnilerin- çıkarına olabileceği düşünülüyordu. Oysa başbakan ve en büyük blok konusunda Şiiler arasındaki ihtilaf, KDP başta olmak üzere Kürtlerin hesaplarını bozdu.

KDP’NİN PARÇALI POLİTİKASI

KDP’nin Sadr’ın yanında yer alarak cumhurbaşkanlığı pozisyonunu elde etmeye çalıştığı bir dönemde, Federal Mahkeme’nin cumhurbaşkanlığı seçim oturumunda üçte iki çoğunluk şartını getirmesi onun arzusunu boşa çıkardı, parlamento ve hükümetin çalışmalarını felç etti. KDP, tüm anlaşma ve teamüllere rağmen attığı adımlarla Kürt kazanımlarını tehlikeye attı. Irak’ta Kürtlerin birlik olarak hareket etmesi yerine, parçalı görünmesi ve KDP’nin yanlış politikaları sonucunda Kürtler parçalı olarak iki farklı kutupta yer almak zorunda kaldı. Bir kanatta KDP, bir kanatta da ise YNK yer almaya başladı.

KDP’NİN TUTUMU BİRLİĞİ TEHDİT EDİYOR

Kürdistan Bölgesi’ndeki Kürt liderlerin ve yetkililerin uyarılarına göre, Bağdat’taki sembolik bir pozisyon olan cumhurbaşkanlığı üzerindeki anlaşmazlık, Kürt bölgesinin birliğini tehdit ediyor. Süleymaniye’yi bağımsız bir bölge haline getirmeye yönelik girişimler, Kürtlerin bağımsız devlet kurma hayalleri bir kenara bölgenin tüm toprakları üzerinde tek özerklik hayaline son veriyor. Ayrıca parlamento seçimleri de dahil olmak üzere bölgede bürokratik süreç çetrefilli bir siyasi meseleye dönüşmeye başladı. Bunun sebebi ise, iki büyük Kürt partisi arasında bir veya birden fazla seçim bölgesi sistemi üzerine ortaya çıkan anlaşmazlık. KDP tek bir seçim bölgesinde ısrar ederken, YNK birden fazla bölge sistemine göre seçim yapılmasını istiyor.

Bölgedeki seçimlerin adil ve şeffaf bir şekilde yapılması için federal hükümete ve uluslararası topluma müdahale çağrısı yapan yetkililer, “Muhalefet partisi olarak, barış içinde yaşamanın teminatı olan demokrasiyi korumak ve tek taraflı siyasi karar alınmasını engellemek için çalışmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

Bunları da beğenebilirsin