Mervan Özdemir: DAİŞ’e karşı mücadele çalıştayının Kürdistani rengi

Adı duyulduğu ilk andan bu yana Kürt halkı başta olmak üzere savunmasız olduğunu düşündüğü tüm ezilen halklara saldıran DAİŞ çetesi, Kürt halkının destansı bir direnişiyle yenilgiye uğratıldı. En gelişkin tekniği ve savaş sistemini elinde bulunduran devletlerin bile kendilerini savunmasız hissettiği ceberut çete örgütü DAİŞ, elindeki tek tekniği insan iradesi olan bir halkın direniş duvarına çarparak gerilemeye başladı.

Kürt Halk Önderliğinin perspektifleri çerçevesinde Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin geliştirdiği ve merkezine insan iradesini koyan Kürt direnişi, her ne kadar DAİŞ çetelerini yenilgiye uğratmış olsa da DAİŞ çetelerinin yok olmadığı, tehlikeli varlığının hala devam ettiği Hesekê’deki katliam girişimiyle açığa çıktı.

DAİŞ çetelerinin Kürt halkına resmen yenilmiş olmasının ardından Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin elinde sayıları on binlerle ifade edilen DAİŞ tutuklusu kaldı. Dünyanın gündemine ortaya koyduğu direnişle oturan Kürt halkı DAİŞ çetelerinin resmen yenilgisinin ardından yalnız bırakıldı. Tutuklu DAİŞ çetelerinin bir tehlikeye işaret ettiğine ilişkin Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin birçok çağrısı ve uyarısı oldu. Tutuklu DAİŞ çetelerinin tehlikesine ve akıbetlerine ilişkin Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi önclüğünde 2019 yılında Amudê kentinde bir çalıştay olduysa da sonuç alıcı olmadı.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin tutuklu DAİŞ çetelerinin varlığının tehlikeli olduğuna ilişkin açıklamaları sürekli gündeme gelirken tutuklu DAİŞ çeteleri geçtğimiz aylarda Rojava’nın Hesekê kentinde kaldıkları bir cezaevinde büyük bir katliam girişiminde bulundular.

DAİŞ çetelerinin Hesekê’deki katliam girişimi Kuzey ve Doğu Suriye’nin uyarılarının haklılığını ıspatlarken tüm Kürdistani güçleri de bir arayışa sürükledi. Zira DAİŞ çetelerinin tehlike saçtığı tek Kürdistan parçası Rojava değildi. Rojava’nın yanı sıra Güney Kürdistan’da DAİŞ çeteleri hareketlenmeye başlamış ve onlarça peşmergenin şehadetine sebep olmuştu.

DAİŞ tutuklularının sebep olduğu veya olacağı tehlikeleri öngören Kürt kurum ve güçleri Güney Kürdistan’ın Süleymaniye kentinde ‘DAİŞ’e karşı mücadele ve tutulu DAİŞ’lilerin akıbeti’ konulu bir çalıştay düzenlendi.

Gerçekleşen çalıştayın DAİŞ çetelerinin artan hareketliliğinin ardından gelişmiş olması oldukça önemli olmakla beraber, çalıştayı önemli kılan asıl sebep Kürt kurum ve güçlerini aynı amaçta buluşturmasıydı. KDP dışındaki tüm Kürt partilerinin ve kurumlarının katılım sağladığı çalıştayın esas rengi Kürdistani olmasıydı.

Kürtlerin öne çıkan, bilinen kurumları değildi bu çalıştayda buluşanlar. Kürdistan’ın arka sokaklarında kalan, varlıklarını bir şekilde sürdürmeye çalışan Feyli, Kakai ve Şebek Kürtleri vardı. Yüzünde yüzyıllardır yaşadıkları fermanların derin izlerini taşıyan Ezidi kadınlar vardı. Sürgün yollarında açlık, susuzluk ve vebayla terbiye edilmeye çalışılan, iradesi asla teslim alınamayan Mexmur halkı vardı.

Kürt halkını aynı amaca kilitleyen ve aynı çatı altında toplayan çalıştay, DAİŞ çeteleri başta olmak üzere Kürt halkına yönelik katliam potansiyeli ve tehlikesi taşıyan tüm soykırımcılara ve işgalcilere karşı en etkili silahın Kürdistan ulusal birliği olduğunu ortaya koydu.

‘DAİŞ’e karşı mücadele ve tutuklu DAİŞ’lilerin akıbeti’nin konuşulduğu çalıltay, dünyanın DAİŞ belasına karşı Kürt halkını yalnız bırakmaması gerektiğini belirtmiş olsa da, esas mücadelenin Kürt halkının DAİŞ’e karşı vemiş olduğu savaşta olduğu gibi kendi özgücüne güvenerek ve dayanarak gelişebileceğini gösterdi.

DAİŞ’e karşı mücadele çalıştayı Kürt taraflarını birlik olmaya, birlikte mücadele etmeye davet etmiştir. Çalıştay, Güney Kürdistan ve Rojava arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi değil, sınırların anlamsızlaştırılması mesajını vermiştir.

Dünyanın en gelişkin tekniğine sahip olan ulus-devletlerin güncelde Ukrayna’da olduğu gibi bir bir çözüldüğü bir dönemde Kürt halkı kendi özgücüne dayanarak hiçbir gücün kendilerini yok edemeyeceği şekilde örgütlemesinin zamanı gelmiştir.

Kürt halkı mevcut ulus-devletlerin bir gece toplantısında bir çıkara nasıl satıldığını iyi okumalı ve Kobanê, Şengal, Mexmur, Kerkük direnişlerinde olduğu gibi iradesini hiçbir güce teslim etmeden var olabilme imkanına sahip. Kürt halkı için ve özellikle Rojava için daha gür bir şekilde bağırılmalıdır: Asıl şimdi Kürtlerin ve Rojava’nın zamanıdır.

Bunları da beğenebilirsin