Pirdoğan Kemal: Tarihi gerilla direnişi karşısında KDP gerçeği IV.

KDP bu saldırılar ve sonrasında takındığı tavırla aslında Kürt halkına; “benim iktidarımı kabul etmeyenlere saldırırım, imha ederim ve hiçbir kimse de benden hesap soramaz” mesajını veriyordu.

Nitekim 26 Ekim 2021 tarihinde Neçirvan Barzani yaptığı bir konuşmada, “Türk devletinin PKK’nin varlığından dolayı güney Kürdistan’ da olduğunu ve operasyonlar gerçekleştirdiğini söylerken PKK hareketinin varlığının savaş nedeni olduğunu da dile getiriyordu. Ancak aynı Neçirvan Barzani DAİŞ güney Kürdistan’a saldırdığında nasıl PKK hareketine yalvardıklarını unutmuştu. Kürdistan topraklarını birkaç saatte DAİŞ çetelerine nasıl bırakmışlar ve herkes kaçarken Şengal, Maxmur ve Kerkük’te gerillanın nasıl direndiğini unutmuşa benziyordu(!).

TC-KDP İttifakı Birlikte Özgür Kürde Saldırıyor

İşgalci Türk devleti 21. YY Kürt soykırımını tamamlamak için bütün insanlık dışı yöntemlerle saldırıyor. Ne insan hakları hukuku tanıyor ne de savaş hukukunu tanıyor. Hiçbir kural tanımadan özgür Kürtlük adına yeryüzünde tek bir şey bile bırakmak istemiyor. Yaptığı uygulamalarla iktidar aygıtının nasıl bir kirlilik barındırdığının resmini çiziyor. Özellikle şehit cenazeleri üzerinden özel savaş yürütüyor. Medya eliyle var olan gerçekleri manipüle etmeye ve darbelerinden kendi askerini koruyamaz hale geldiği Kürdistan özgürlük gerillasını Kürt halkı nezdinde karalamak ve halkta umutsuzluk yaratmak için türlü yalanlarla kirli bir anti propaganda yürütüyor.

KDP hem Susuyor Hem Cenazeleri Vermiyor

Aynı durum ne yazık ki KDP iktidarı için de geçerli. Gerilla cenazeleri üzerinde kirli bir siyaset yürütüyor. Günlerdir Semalka sınır kapısında Xelifan saldırısında şehit olmuş olan gerillaların aileleri çocuklarının cenazelerini almak için çadır eylemi yürütüyor. KDP güçleri son günlerde tepkilerini dile getiren Rojava halkına insafsızca saldırıyor. AKP-MHP faşist rejiminin payandası haline gelerek aynı uygulamaları Güney halkı üzerinde yürütüyor.  Sonrasında KDP yönetimi Sêmalka sınır kapısını kapattı güçlerini arttırdı.

Bu durum tam da faşist şef Erdoğan ve tayfasının işine yarıyor. Çünkü kendileri saldıracağına Kürdü Kürde kırdırtmak ne de olsa yıllardır yaptıkları şey. KDP bunu bütün yönleriyle uyguluyor.

Daiş’e Karşı Mücadelede Bütçe Yok Ama Gerillaya Karşı Savaşta Sonuna Kadar Var

Öyle görünüyor ki KDP yönetimi Kürtler arası bir savaş çıkması için ellerinden geleni bundan sonrada yapacak. Son günlerde Peşmerge güçlerine ve sivil halka çok sayıda DAİŞ saldırısı gerçekleşti ve sonuçta onlarca Peşmerge ve sivil yurttaş hayatını kaybetti. Bu saldırılar sonrasında DAİŞ’e karşı ne düzeyde mücadele edildiği sorusu gündeme oturdu. Bilindiği gibi uluslararası DAİŞ ile mücadele koalisyonu tarafından KDP’ye Daiş ile mücadelede kullanmaları için çok büyük miktarlarda hem ekonomik hem de askeri yardım yapıldı. Ama bu son saldırılar gösterdi ki yapılan yardımlar DAİŞ ile mücadele için kullanılmadı, gerillaya karşı kullanılıyor.

Peşmerge güçleri Daiş saldırılarının olduğu bölgelerde halen derme çatma konteynırlarda, satırlarda ve verilmesi gereken ağır silahlar olmadan bulunuyorlar. Ama bunun yanında bütün bu askeri teçhizat ve maddi yardım Barzani ailesi tarafından bir kısmı paylaşılıyor geri kalanı da gerilla alanlarını kuşatmak için bu silahlarla kendi özel güçlerini donatarak kullanılıyor. Halk neden Peşmerge giderleri ve Daiş’e karşı savunması için bütçe verilmediğini sorduğunda iktidar temsilcileri, “bütçelerinin olmadığını ve zor durumda oldukları” gibisinden söylemlerle geçiştirmeyi tercih ediyor. Ama söz konusu T.C. ortaklığında gerillaya saldırmak olduğunda kesenin ağzı sonuna kadar açılıyor.

Yıllardır Kuzey Kürdistan’da işgalci Türk devleti gerillaya karşı tamamen betondan oluşan Kalekollar yapıyor. Ülke bütçesinin büyük bir kısmı savaş ekonomisine harcanıyor. Tabi sadece PKK hareketine karşı yani Kürt halkına karşı yürütülen kirli savaşa harcanıyor. Kendi menfaatleri için çaldıkları da cabası.

Barzani Ailesinin Serveti aldı başını Gidiyor

Yıllardır KDP iktidarıyla yönetilen Güney Kürdistan’da da durum pek iç açıcı değil. Barzani ailesinin kişisel servetleri dünya gündemine oturmuş durumda. Amerikalı bir gazetecinin son zamanlarda yapmış olduğu araştırma sonucunda Barzani ailesinin Amerika sayılı zenginler arasında bulunduklarını belgelemişti. Bu servet akıllara yıllardır güney halkının zenginlikleri nerelere harcandı sorusunu akıllara getiriyor. Yani iş ayyuka çıktı.

Saldırılar ve KDP’nin Tutumu Halkı Göç Yollarına Sürükledi

Yıl başından beri sürdürülen işgal operasyonlarında onlarca köy boşaltıldı, yıkıldı ve talan edildi. Yerlerinden edilen sivil insanlar sanki saldıran Türk devleti değil de kendileriymiş gibi bu defa da KDP tarafından cezalandırıldı.  Binlercesi göç yollarına düştü. Belarus ve Polonya sınırında kış şartlarında yaşama tutunmaya çalıştılar.  Her seferinde olduğu gibi KDP yönetimi bunun sorumluluğundan kurtulmak için yine PKK hareketini suçladı.

Mücadele Şimdiden Önemli Sonuçlar Doğurmakta

Tabi bütün bunlara rağmen Kürdistan özgürlük gerillası Kürt halkının üzerinde yürütülen topyekun imha saldırılarına tarihte eşine az rastlanan bir mücadele ile karşılık verdi ve halen de bu tarihi mücadele sürüyor. 2021 yılındaki savaş önceki dönemlerden hem karakteristik olarak hem de boyut olarak epeyce farklıydı. Yani Türk devleti yıl başından itibaren başlattığı bu işgal operasyonuna elinde neyi var neyi yoksa yatırdı. Bu açıdan bakıldığında bu savaşın sonuçları da kendisi gibi oldukça yeni ve önemli olacaktı. Nitekim gerillanın TC işgaline karşı verdiği onur savaşı ve KDP’nin bütün provokasyonlarına rağmen Kürtler arası bir savaşın çıkmaması için elinden geleni yapması durumlarına bakıldığında daha şimdiden önemli sonuçların açığa çıktığı görülecektir.

TC-KDP ortaklığının savaş ekonomisi ve siyaseti büyük bir hezimet yaşamıştır. Erdoğan rejiminin işlediği insanlık suçları ve KDP’nin buna ortaklık yapmaktan geri durmaması tüm dünyada büyük bir tepki ile karşılaşmış ve küresel ölçekte Kürt halkı ve dostları birçok kampanya başlatmıştır. Yeni yılda da gerilla direnişinin katlanarak büyüyeceği açıktır. Faşist AKP-MHP rejimi ve onun bölgesel işbirlikçileri Gerillanın kararlı, fedai duruşu ve çelikten iradesi karşısında daha şimdiden çöküş aşamasına gelmişlerdir.

Bunları da beğenebilirsin