Türk devleti saldırarak yenilgisini gizliyor

BOTAN GERMIYANÎ

İşgalci Türk devleti özgürlük gerillaları karşısında büyük bir hezimet yaşayarak Zap’ın bazı bölgelerinden çekilmek zorunda kaldı. Rojava’ya yönelik saldırılar, Kürt halkına yönelik katliam ve tutuklamalarla yenilgisini gizlemek istiyor.

İşgalci Türk devleti Medya Savunma Alanlarına yönelik 14 Nisan 2022 tarihinde havadan, 17 Nisan 2022 tarihinde ise karadan saldırılar başlatarak Zap, Metina ve Avaşin’I işgal etmek istedi. Özgürlük gerillaları destansı bir direniş, hareketli gerilla timleri profesyonel tünel savaşlarıyla işgalci Türk devletinin kapsamlı saldırılarını boşa çıkardı.

Saldırıların amacı

Halk Savunma Merkez Karargah Komutanlığı’na göre AKP-MHP faşist iktidarı Zap, Metina ve Avaşin saldırılarını 2-3 hafta içerisinde sonuçlandırıp Medya Savunma Alanlarını işgal etmeyi planlıyordu. İşgalci Türk devleti aradan aylar geçmesine rağmen bu amacına hala ulaşamadı. Türk devleti son yıllarda ileri savaş teknolojisi, yasaklı bombalar ve kimyasal silahlarla KDP’nin de desteğini arkasına alarak kendisine göre Misak-ı Milli sınırları içerisinde olan toprakları işgal etmek istedi. 2022 yılında özgürlük gerillalarının ortaya koyduğu direniş, tüm imkanlarına rağmen işgalci Türk devletinin amacına ulaşmasını engelledi.

AKP ve MHP’li yetkililer birçok demeçlerinde Lozan Anlaşması ve Misak-ı Milli sınırlarına atıfta bulunuyor ve Güney Kürdistan topraklarını kendi toprakları sayıyordu. Onlara göre 2023 yılından önce Kürt sorunu kendi yöntemlerince sona erdirilecekti.

Gerilla direnişi onların hayallerini kursaklarında bıraktı

İşgalci Türk devleti ordusu özgürlük gerillalarının tarihi ve destansı direnişiyle karşılaştı. İşgalci Türk devleti yenilgi üzerine yenilgi yaşadı. Bu yenilgisini gizlemek için saldırıları daha da kapsamlı hale getirerek gerçek kayıplarını kamuoyundan sakladı. Rojava’ya yönelik saldırılar, Kürt halkına yönelik katliam ve tutuklamalarla yenilgisini gizlemek istedi.

HPG’nin açıklamalarına göre işgalci Türk devletine yönelik 5 Aralık 2022 tarihinde düzenlenen ve üst düzey askerlerin de ölümüyle sonuçlanan eylemlerin ardından işgalci Türk devleti Kurojahro, Şêladiz nahiyesine bağlı Saca köyü, Şehit Sipan Tepesi ve Dola Şehid Kunci bölgelerinden çekildi.

İşgalci Türk devleti bunun yanı sıra Girê Cudi Direniş Alanlarının tümünden kaçmak zorunda kaldı. Girê Cudi, Hulusi Akar’ın talimatıyla işgalci Türk Ordusunun kendi askerini yaktığı tepeydi. İşgalci Türk devleti 11 ve 12 Aralık’ta Girê Cudi, Şehit Kendal, Şehit Şilan, Şehit Çekdar, Şehit Baxtiyar, Şehit Şavuşka ve Şehit Leşker’den özgürlük gerillalarından ağır darbeler alarak geri çekildi.

HPG’nin açıkladığı 8 aylık savaş bilançosuna göre özgürlük gerillaları gerçekleştirdikleri 2852 eylemde 2744 işgalci cezalandırdı, 11 helikopter düşürdü, 80 helikopteri ise darbeledi. İşgalci Türk devleti ise özgürlük gerillarına karşı Kürdistan dağlarını 3152 defa kimyasal silahlarla bombaladı.

İşgalci Türk devleti Güney Kürdistan topraklarına yönelik sürekli güç takviyesi yapsa da özgürlük gerillaları karşısında tarihi bir yenilgi yaşamaktan kurtulamadı.

Halk Savunma Merkez Karargah Komutanı Murat Karayılan son olarak telsiz üzerinden özgürlük gerillalarına seslenerek düşmanın büyük bir korku ve telaş yaşadığına dikkat çektiği konuşmasında şunları söyledi: “Tüm teknolojik imkanlara, dünyada yasaklanmış kimyasal silahlara, KDP’nin tüm desteğine rağmen düşman 2022 yılında başarılı olamamış ve ağır darbeler yemiştir. İşgalci Türk devleti 2022 yılında Misak-ı Milli sınırlarını işgal ederek amacına ulaşmak istedi. Ancak gerillanın direnişi sayesinde Zap, Metina ve Avaşin’de takılı kaldı. Saldırılarının adını ‘Pençe-Kilit’ koysa da kendisi Zap’ta kilitli kaldı.”

Çemço Kalesinin her gün tanklar, toplar ve obüslerle saldırıya maruz kaldığını ifade eden Murat Karayılan Şehit Botan bölgesinin ise neredeyse her gün kimyasal silahlar ve yasaklı bombalarla bombalandığını belirtti. Murat Karayılan’a göre işgalci Türk devleti bir Zap hezimeti daha yaşayarak rezil rüsva olmamak için bu kadar yoğun bir şekilde saldırıyordu.

İşgalci Türk devleti yaşadığı Zap hezimetinin ardından Kuzey Kürdistan’da siyasi soykırım, Rojava’da ise yeni katliam saldırıları başlattı. Öte yandan Kürt Özgürlük Devriminin öncü isimleri ise hedef alınmaya devam ediliyor.

Bunları da beğenebilirsin