Araplaştırma siyasetinin gölgesinde tartışmalı bölgelerdeki nüfus sayımı

HABER MERKEZİ

Irak, 26 yılın ardından bir kez daha Irak ve Kurdistan Bölgesi’nde nüfus sayımının yapılmasına karar verdi. Bu nüfus sayımı Irak’ın bazı siyasi, ekonomik ve coğrafi sorunlarıyla ilgilidir.

Irak hükümeti 30 Mayıs’ta Irak genelinde deneme nüfus sayımını yaptı. Deneme nüfus sayımı 20 Ekim’de yapılacak genel nüfus sayımı için bir tecrübe ve zemin yaratma amaçlıydı. Şüphesiz yapılacak olan nüfus sayımından en fazla etkilenecek olan 140’ıncı madde kapsamında yani Kurdistan’dan koparılan kent ve kasabalarda yaşayan Kürtler olacak.

Bu nüfus sayımı aynı zamanda bölgede bu yüzyılda da devam eden kimlik ve nüfus sorunlarının, ekonomik ve siyasi sorunların çözümünde de etkili olabilir.

Bu nüfus sayımı aynı zamanda yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan halkların kimlik, toprak, siyasi ve ekonomik sorunlarının çözümünü de etkileyecektir.

1927 yılından 1997 yılına kadar Irak genelinde 8 defa nüfus sayımı gerçekleştirildi. En son 1998 yılında yapılan nüfus sayımı Kurdistan Bölgesi’ni kapsamadı. Bu nüfus sayımından sonra Araplaştırma siyasetine bağlı göçertme politikaları nedeniyle özellikle Kürt nüfusunun yaşadığı Irak kentlerinde istikrar bir türlü sağlanamadı.

İstikrar ve huzurun sağlanamadığı Kerkük, Ninova, Diyala ve Selahadin kentlerinde de bir süredir nüfus sayımı hazırlıkları yapılıyor. Bu bölgelerde yapılacak nüfus sayımında en fazla zarar görecek olan şüphesiz Kürtler olacaktır.

Bu durum iki temel nedenden kaynaklanıyor. Bunlardan ilki Kerkük ve ilçeleri ile ‘Tartışmalı bölge’ olarak tanımlanan bölgelerde göç eden Kürtlerin büyük çoğunluğunun bir daha evlerine dönememiş olması. İkincisi ise diğer Irak kentlerinde yaşayan Arapların Kerkük’e yerleşmeleridir. Bunların büyük çoğunluğu bir daha topraklarına dönmedi.

Araplaştırma siyaseti devam ediyor

Araplaştırma siyaseti Baas rejiminden günümüzdeki mevcut Irak hükümete kadar 3 aşama şeklinde yapıldı ve hala devam ediyor. Bunun ilk aşaması 1978-1979 yılları arasında yapıldı. Saddam Hüseyin liderliğindeki Baas rejimi Kerkük, Ninova, Diyala ve Selahadin kentlerinde yaklaşık 5 bin Kürt köyünü yakıp boşalttı. Bu köylerde yaşayan 200 bin Kürt zorla Hewlêr ve Süleymaniye başta olmak üzere başka kentlere göçertildi. Boşaltılan Kürt köylerine Araplar yerleştirildi.

İkinci aşaması ise DAİŞ çetelerinin 2014 yılında Kerkük, Diyala, Ninova ve Selahadin kentlerine yönelik saldırılarında binlerce Kürdün Kurdistan Bölgesi’nin başka kentlerine göç etmesi ve buna paralel yüz binlerce Arap’ın Irak’ın diğer kentlerinden Kerkük ve Kurdistan Bölgesi’ndeki kentlerine göç etmesidir.

Bu süreçte yaklaşık 70 bin kişi adreslerini diğer Irak kentlerinden Kerkük’e taşıdı. Bu durum Arapların Kerkük’teki nüfusunun artmasına neden oldu.

3’üncü aşama ise 16 Ekim 2017 yılında yapılan ‘Bağımsızlık’ referandumudur. Irak ordusu işgalci devletlerin yardımıyla referandum sonrası binlerce asker ve ağır silahlarla Kerkük, Ninova, Diyala ve Selahadin kentlerinde bulunan pêşmergelere saldırdı ve bu bölgeleri işgal etti. Bu süreçte yaklaşık 300 bin Kürt kentlere göç etmek zorunda kaldı. Bu ailelerin büyük çoğunluğu hala Bölge kentlerinde yaşamaktadır. Çok az bir kısmı topraklarına geri döndü.

Bugün yüzbinlerce Kerküklü Kürt Hewlêr, Germiyan ve Süleymaniye kentlerinde yaşıyor. Dolayısıyla bu kentlerde yaşayan Kerküklü Kürtler nüfus sayımında Kerkük başta olmak üzere Bölge kentlerinde yapılacak olan sayımı etkileyecek.

Demografya değişimi ve işgal

Tartışmalı bölgelerdeki Kürt nüfusunun azaltılması hamlesinin diğer bir ayağı ise demografyanın değiştirilmesidir.  Baas rejimi Çemçemal, Kelar, Kifri ve Dûzxurmatu’yu Kerkük’ten ayırarak Süleymaniye ve Selahadin kentlerine bağladı. Bu durum Kerkük’teki Kürt nüfusunun azaltılmasının başka bir adımıydı. Dolayısıyla bu ilçelerdeki Kürt nüfusu sayımda Kerkük’teki sonuçları etkileyemeyecek. Bu durum Kürtler için büyük sorunlara ve tehlikelere neden olacak. Kürt siyasi güçler ile Bölge hükümetinin Kürt bölgelerini Araplaştırma siyasetine karşı sessizlikleri ve tepkisizlikleri bu tehlikeyi büyütmektedir.

DAİŞ çetelerinin 2014 yılındaki saldırılarında 598 bin kişi Kerkük’e göç etti. Bu göçmenlerin çok az bir kısmı tekrar evlerine geri dönerken büyük bir kısmı Kerkük’e yerleşti.

Irak hükümeti Araplaştırma siyaseti kapsamında 2018 yılında bir kentte 3 yıldan fazla yaşayanların o kentin kimliğini alabileceğine dair bir yasa çıkardı.

Yine DAİŞ savaşında başka kentlere göç edip kamplarda yaşamak zorunda kalanların kent merkezine yerleşebileceğine dair başka bir karar aldı. Bu karar Irak hükümetinin Araplaştırma siyasetinin bir parçasıydı.

Kürtler önümüzdeki süreçlerde yapılacak nüfus sayımında ne kazanacak ve ‘Tartışmalı Bölgeler’in kimliğine dair kim karar alacak?

fm

 

Bunları da beğenebilirsin