Bölge halkı savaş ve yoksulluğun gölgesinde bayramı karşılıyor

HABER MERKEZİ

Güney Kürdistan halkı, Kürdistan Bölgesi iktidarını elinde bulunduran KDP’nin işbirlikçi politikalarından dolayı Kürdistan’da toplumsallaşma ve dayanışmanın en belirgin günlerinden biri olan Ramazan Bayramı’nı ekonomik ve siyasi kriz, yoksulluk ve işgal saldırılarının gölgesinde karşılıyor.

Bayramı yoksulluğun, bombardımanların, siyasi istikrarsızlığın ve belirsizliğin gölgesinde karşılayan yerlerden biri de Kürdistan Bölgesi’dir. Son 6 yıllık Mesrur Barzani kabinesi başta olmak üzere Kürdistan Bölgesi’nin 32 yıllık siyasi iktidarının yanlış politikalarından dolayı Güney Kürdistan halkı bayramı ekonomik ve siyasi kriz, boykotlar, kadın katliamları ve işgalci Türk devletinin işgal saldırılarının gölgesinde karşılıyor.

Bugün Ramazan Bayramı’nın ilk günü. İslam dinine göre bayramlar maneviyatın güçlendiği; sevgi, barış ve huzurun etkin olduğu kutsal günlerdir. Barışı, huzuru ve sevgiyi ifade eden bayramlar birçok ülkede mevcut siyasi iktidarların savaşı, yoksulluğu ve cinsiyetçiliği besleyen politikalarından dolayı ölüm, göç  açlık ve trajedinin hakim olduğu savaşların gölgesinde karşılanıyor.

Şüphesiz bu gerçeklik ile ele alındığında ilk akla gelen İsrail Hamas savaşının yarattığı vahşeti yaşayan Filistin halkı geliyor. Ancak sıcak savaşın merkezi Filistin olsa de Ortadoğu’nun birçok ülkesinde halk açlığın, yoksulluğun ve savaşların gölgesinde Ramazan Bayramı’nı karşılıyor.

32 yıllık iktidarı boyunca Güney Kürdistan halkına zenginlik refah, ulusal birlik, demokrasi ve özgürlükler vadeden KDP öncülüğündeki 9’uncu hükümet kabinesi, bütün bunların aksine parti ve aile çıkarlarını esas alan politikalardan dolayı halkı, “Baas rejimi bile böyle yapmamıştı” dedirtecek bir noktaya getirdi.

6 yıldır Kürdistan Bölgesi’nde iktidar olan Mesrur Barzani kabinesinin parti ve aile çıkarlarını esas alan politiklarından dolayı Bölge ekonomisi büyük bir kriz yaşıyor. Hükümet 6 ayı aşkın bir süre boyunca kamu personellerinin sadece bir aylık maaşını ödedi ve ikinci ayın ödemeleri de son dönemlerde dağıtılmaya başlandı. Ödenmeyen maaşlar, halkı en temel günlük ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz duruma getirirken pazardaki alışverişi de durma noktasına getirdi. Halk mübarek Ramazan ayında evine bir kilo et götürememekten şikayet ederek esnaf satış yapamadığı için kirasını dahi ödeyememekten dert yakınıyor.

Çocuğuna bayramlık dahi alamayacak bir duruma gelen Kürdistan Bölgesi halkı, sadece akşam eve ekmek götürmenin değil aynı zamanda Bölge’de yaşanan siyasi belirsizliğin yarattığı ruh hali ile gelecek kaygısı da yaşıyor. Çünkü Bölge halkının çok ağır bedeller pahasına kazandığı Kürdistan Bölgesi’nin siyasi statüsü KDP başta olmak üzere siyasi tarafların iç çelişki ve çatışmalarından dolayı kaybedilme noktasına geldi.

Irak Federal Mahkemesi’nin Kürdistan Bölgesi’ne yönelik aldığı bazı kararlardan sonra Bölge halkı endişe içerisinde, ‘bundan sonra ne olacak?’ sorularına yanıtlar aramaya başladı. Çünkü Federal Mahkeme’nin, seçim yasasının bazı maddelerinde yaptığı değişiklik ve seçimin Irak Bağımsız Seçim Komisyonu tarafından yapılması yönünde aldığı kararlardan sonra daha önce 3 kez ertelenen Kürdistan Bölgesi Parlamento seçimlerinin 10 Haziran’da yapılmasına karar verildi. Ancak seçimlerde ağır bir yenilgi alacağının farkında olan KDP, seçimleri boykot kararı alarak Bölge’de var olan siyasi istikrarsızlığı daha da derinleştirdi. Şimdi Bölge halkı Bayramı seçimler olacak mı olmayacak mı; seçimlerin olması durumunda KDP nasıl bir siyaset izleyecek; ertelenmesi durumunda ise ekonomik, siyasi ve toplumsal alanda ne tür sorunlar yaratacak gibi soruların gölgesinde büyük bir tedirginlik içinde geçiriyor.

Bayramı ekonomik ve siyasi krizin gölgesinde karşılayan Bölge halkının endişe ile izlediği konulardan biri de KDP işbirliğinde Türk devletinin Bölge’yi işgal saldırılarının daha geniş bir alana yayılıp yayılmayacağı yönündedir. Faşist Türk devleti sene başından bu yana en üst düzeyde heyetlerle Bağdat ve Hewlêr’de Bölge’yi işgal etme ve işgal girişimlerinin karşısında durabilecek tek güç olan Kürt Özgürlük Hareketi’ni tasfiye etme amaçlı ziyaretler gerçekleştirdi. Kamuoyunda bir bütün olmasa da Türkiye ve Irak arasında kısmi düzeyde anlaşmaya varıldığı yönünde tartışmalar var. Nitekim Türk savaş heyetinin son Bağdat ziyareti sonrası açıklanan anlaşma metni Bölge’de yeni bir işgal saldırılarısının başlayacağını gösteriyor.

Irak kamuoyu faşist şef Erdoğan’ın Nisan’ın 22’sinde Irak’a yapacağı ziyaretin temel amacının işgal planları önündeki son engelleri de aşmaya dönük olduğunu tartışıyor. Ziyarette her iki ülke arasında bir uzlaşının sağlanıp sağlanamayacağı belirsizliğini korurken Türk devletinin KDP’nin desteği ile var olan işgal alanlarını genişletme yönünde saldırılarını artıracağı ve bundan en fazla etkilenecek kesimin Bölge halkı olacağı aşikardır. Kendi saraylarında saltanat süren yetkililer Bölge halkını yeni bir göç, ölüm, açlık dalgasıyla karşı karşıya bırakacaktır.

6 yıllık iktidarı boyunca sadece ailevi çıkarlarını esas alan görev süresi dolmuş Mesrur Barzani kabinesi ve KDP Bölge halkının büyük bir çıkmaza sürüklüyor. Halk bu mübarek Ramazan Bayramı’nı işgal saldırılarının gölgesinde açlık ve yoksulluğun, endişe ve korkunun, ‘yarın ne olacak?’ sorularının gölgesinde geçiriyor.

fm

 

Bunları da beğenebilirsin