Çalıştay devam ediyor: Masanın etrafında olmayanlar masanın konusu olur

SÜLEYMANİYE

‘Kürtler Lozan Anlaşması’nın 100’üncü yılında ortak yaşamla çözümü örüyor’ çalıştayı Dr. Şoreş Hesen ve Sitem Kamil’in konuşmalarıyla devam ediyor. ‘Lozan Anlaşması Kapsamında Kürt Sorununun Hukuki Boyutları’ ve ‘Lozan’dan bir asır sonra Kürtler, imkanlar ve olmayan ortak bir strateji eksikliği arasında’ başlıkları çerçevesinde tartışmalar devam ediyor.

Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Güney Kürdistan temsilciliği öncülüğünde birçok yazar, aydın, siyasi parti temsilcisi ile tanınan birçok şahsiyetin katılımıyla Emnesûreke salonunda ‘100’üncü yılında Kürt sorununun çözümü’ konulu bir çalıştay düzenleniyor. Gerçekleştirilen ‘Kürtler Lozan Anlaşması’nın 100’üncü yılında ortak yaşamla çözümü örüyor’ şiarıyla sabah saatlerinde başlayan çalıştay devam ediyor.

Çalıştayda, Akademisyen Prof. Dr. Şoreş Hasan’ın ‘Lozan Anlaşması Kapsamında Kürt Sorununun Hukuki Boyutları’ ve Eğitimci Sitem Kamil’in ‘Lozan’dan bir asır sonra Kürtler, imkanlar ve olmayan ortak bir strateji eksikliği arasında’ konulu aktarımlarıyla tartışmalar devam ediyor.

Çalıştayda konuşan Dr. Şoreş Hasan, şunları söyledi: “Sykes-Picot anlaşmasında Osmanlı mirası İngiltere ve Fransa arasında paylaştırılmıştı. Ardından Sevr Antlaşması yapıldı, o antlaşmada Osmanlılara bütün şartlar farz edildi. O anlaşmada Türkiye sınırları içinde bir Kürt devletinin kurulmasından bahsediliyor ve Kürt sorununun bu şekilde çözüleceği ifade ediliyor. Kürtlerin haklarını itiraf eden ilk anlaşmadır.

Ancak Mustafa Kemal Atatürk, Sevr Anlaşmasını reddetti. Fransa ve Britanya ile ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Bu nedenle Lozan Antlaşması imzalandı ve Sevr Anlaşması askıya alındı. Lozan Antlaşmasında ise hiç Kürtlerden bahsedilmedi ve Musul, Irak’a verildi.

Lozan anlaşmasını ne Kürtler ne de Türkiye bozabilir. Onu yalnızca güç yok edebilir. Güç ise bilinçli bir örgütlenmeden gelir. Ancak şimdiye kadar ulusların haklarından bahseden anlaşmalarda yer alacak resmi bir kurum oluşturamadık.

Şimdilerde Erdoğan, o dönemde kendilerine ölümün dayatıldığını ve bu nedenle Lozan Anlaşmasını kabul ettiklerini söylüyor.  Ancak şimdi Türkiye, Irak ve Suriye’deki işgalini genişletme niyetinde. Şimdi Kürtler olarak haklarımıza kavuabilmemiz için uluslararası alanda tanınmaya ihtiyacımız var. Bunun için etkili olacak bir stratejik programımız olmalıdır.”

Stem Kamil de şunları belirtti: “Korku söylemi öyle bir kültür yaratmıştır ki Kürtler kendilerine ve kimliklerine inanmayacak düzeye gelmiştir. Güç, uluslararası ilişkilere hakimdir. Masanın etrafında olmayanlar, masanın konusu olurlar. Dolayısıyla toplantının etrafında olmazsak, Lozan’da biz Kürtlerin başına gelenler gibi toplantının konusu oluruz.”

Bunları da beğenebilirsin