Ceylan’ın gözleri faillerinden hesap soruyor

Diyarbakır Lice’de havan mermisiyle bedeni parçalanan 12 yaşındaki Ceylan’ın ölümü üzerinden bugün 13 yıl geçti. Cinayette sorumluluğu bulunan hiçbir isim yargılanmadı. Son olarak AİHM söz konusu cinayette “devletin ihmali olmadığı” yönünde karar verdi. AİHM’in bu kararıyla uluslararası hukuk yolları da tükendi. Geriye, annesinin parçalarını eteklerinde topladığı 12 yaşındaki bir çocuğun faili meçhule bırakılmaya çalışıldığı, adalet arayışlarının baltalandığı bir tablo kaldı. 

12 yaşındaydı… 

Ceylan, henüz 12 yaşındayken 28 Eylül 2009’da Diyarbakır’ın Lice ilçesi Kanîsîpî (Şenlik) kırsalına bağlı Xanbaz mezrasında hayvan otlattığı sırada, çevredeki bir karakoldan atılan havan mermisiyle katledildi.  Patlama sesini duyan köylüler tarafından bulundu Ceylan’ın paramparça cenazesi. Saatler sonra kızına ulaşan annesi Saliha Önkol, kızının cenazesinin parçalarını eteğine topladı. Ceylan’ın 6 saat bekletildiği, Lice Cumhuriyet Savcısı’nın “Can güvenliğim yok” diyerek gelmediği olay yeri iki tabur arasında yer alıyordu. Önkol’un otlattığı küçükbaş hayvanların patlamadan zarar görmemesi, herhangi bir çukurun oluşmaması Ceylan’ın doğrudan hedef alındığı iddiasını kuvvetlendiriyordu. Genelkurmay Başkanlığı ise yaptığı açıklamada, “Olay sırasında bölgede herhangi bir havan atışı yapılmamıştır” diyerek Ceylan’ın ölümündeki rolünü inkâr etti. 

Önkol ailesini suçlu buldular 

Ceylan’ın ölümüne dair başlatılan hukuki süreç, başından bu yana ihlaller ve cezasızlık politikasıyla doluydu ve “devlet dersi” başlıyordu. Ceylan’ın ölümünden üç gün sonra soruşturma başlatan Diyarbakır Başsavcılığı, araziye atılmış ancak patlamamış mühimmata tahta ile vurulması sonucu ölümün gerçekleştiği yönünde utanç bir açıklama yaptı. Makine Kimya Endüstrisi de üç yıl sonra hazırladığı skandal raporda, Ceylan’ın ölümüne 40 milimetrelik bomba atar mühimmatının neden olduğu ve patlamanın Ceylan’ın mühimmatın üzerine demir bir cisimle vurması sonucu gerçekleştiğini iddia ederek savcılıkla aynı görüşü paylaştı. Jandarma yetkilisi Yüksel Şanlıtürk’ün hazırladığı raporda da, Önkol ailesi “devletten tazminat alabilmek için kendini mağdur gibi gösterdiği” ifadeleri yer aldı ve aile suçlandı. 

AİHM cezasızlığa kapı açtı 

Soruşturma başlatılsa da getirilen “gizlilik kararı” nedeniyle Önkol ailesi ve avukatlarına bilgi verilmedi. Gizlilik kararının kaldırılması için yapılan talepler reddedildi. İçişleri Bakanı ve Genelkurmay Başkanlığı hakkında yapılan suç duyurularında ise bir sonuç alınamadı. Lice Sulh Ceza Mahkemesi’nde dava açılmasına rağmen tek bir kişi dahi sanık olarak yargılanmadı, gözaltı kararı çıkarılmadı.  Önkol ailesi avukatları, 2010 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. Mayıs 2012’de, soruşturmanın etkin ve tarafsız yürütülmemesi, soruşturmanın derinleştirilmesine yönelik taleplerin reddedilmesi, aradan geçen süreye rağmen dava açılmaması ve şüphelilerin bulunmaması nedeniyle AİHM’e ikinci başvuru yapıldı. AİHM, 5 yıl sonra 17 Ocak 2017’de, Önkol ailesinin başvurusunu sonuçlandırdı ve “etkin soruşturma ve yaşam hakkı açısından ihlal olmadığına” karar verdi. 

‘Hizmet kusuru’ 

Önkol ailesi, bu kez patlamada sorumluluğu ve ihmali olduğu nedeniyle İçişleri Bakanlığı aleyhine 100 bin TL maddi, 150 bin TL manevi tazminat talebiyle Diyarbakır 2’nci İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Açılan davada mahkeme, aileye 28 bin 208 TL tazminat ödenmesine karar verdi. Mahkeme, 5233 sayılı “Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’una” dayanarak, manevi tazminat talebini reddetti. İtiraz üzerine Danıştay, 16 Mayıs 2019’da Ceylan Önkol’un ailesine tazminat ödenmesi kararını bozdu, tazminat davasının “kusursuz sorumluluk” ilkesi veya “hizmet kusuru” ilkesi kapsamında görülmesi gerektiğine hükmetti. Bunun üzerine İdare Mahkemesi, 8 Mart 2021’de aileye toplamda 283 bin TL ile maddi ve manevi tazminat ödenmesine karar verdi. 

Ceylan’ın gözleri faillerinden hesap soruyor 

Ceylan’ın 7 yaşında çektirdiği tek kare fotoğrafında faillerinden hesap sorarcasına bakan bakışlarına devlet yetkilileri 13 yıl kayıtsız kaldı. 12 yaşında 13 kurşunla katledilen Uğur Kaymaz, keskin nişancılar tarafından katledilip gömülmesine izin verilmediği için cenazesi günlerce buzdolabında bekletilen Cemile, Diyadin’de polislerce katledilen çocuk işçilerden fırıncı çırağı Muhammed ile Orhan ve katledilen yüzlerce çocukta olduğu gibi Ceylan Önkol davasında da tek bir fail yargılanmadı. Ailenin hukuki girişimleri sonuçsuz kaldı. Ceylan’ın ölümünün araştırılması için Meclis’e verilen önergeler yanıtsız bırakıldı. Adına şarkılar yazılan ve resimler çizilen Ceylan’sa hafızalardaki yerini koruyor. 

Bunları da beğenebilirsin