‘Cezaevinde 4 çocuğunu kaybeden anne boş beşik sallıyordu’

Hisên Eli’nin o gün misafirliğe gitmesi onu tüm ailesini kaybettiği Enfal’den kurtardı, ancak Enfal’in bıraktığı acıdan kurtulamadı. Baasçıların cezaevinde onlarca trajediye şahit oldu.

“Cezaevinde 4 çocuğunu kaybeden anne boş beşik sallıyordu” sözleriyle bahsettiği annenin görüntüsü, Enfal şahidi Hisên Eli’nin gözlerinin önünden hiç gitmiyor.

Hisên Eli, Germiyan idaresine bağlı Warandiye köyünde enfale tanık oldu. 1977 yılında bu köyde dünyaya geldi. Enfalde Germiyan’ın diğer köyleri gibi onların köyü de yıkılıp yakıldı. Bu katliamdan kurtuluşunun hikayesi burada başlıyor: “Enfal’den 15 gün önce misafir olarak Ciwamêr Axa köyüne dayımın yanına gittim.”

Hisên Eli hikayesini şöyle anlatıyor: “Enfal’den 15 gün önce Ciwamêr Axa köyüne dayımın yanına misafirliğe gittim. Bu ailemi son görüşüm oldu. Bütün ailem; annem, babam, üç kız kardeşim ve üç erkek kardeşim enfalde katledildi ve onları bir daha hiç göremedim. Babamın adı Ali Kerem Mihemed. Annem Miryem Xurşid, erkek kardeşlerim Hesen, Osman ve Adnan, kız kardeşlerim Soybe, Semie ve Lemie.”

Şöyle devam ediyor Hisên Eli hikayesine; “Dayım ve ailesiyle birlikte iki köyü geçtikten sonra Mile Sur’a gittik. Diğer köyler de orada toplanmıştı. Oradan Quretu’ya, üç gün sonra da Topzava’ya gittik. Burada gençler ve yaşlıları, kadın ve çocukları ayırdılar. Bizi Dubiz cezaevine götürdüler, orada 5 ay tutsak kaldık. Baas askerleri tutsaklara karşı her türlü suçu ve tacizi işlediler. Yiyecek ve su çok azdı. Hastalık yayılmıştı. Bizim için bir su tankeri kuruldu. Sabah su getirmeye gittim ve bir anne de çocuklarıyla birlikte su almaya gelmişti, sonra bir Baasçı subay geldi, sigara içiyor, çocuğun kafasında sigara söndürmeye çalıştı , çocuk ağlayınca ağzını açıp sigarasını diliye söndürdü.”

Hisên Eli cezaevinde yaşadıklarını hüzünlenerek anlatmaya devam etti; “Ailem Baas rejiminin eline geçtiğinde annem hamileydi. Nereye götürüldüler, başlarına ne geldi bilmiyorum çünkü hepsi kaçırıldı ve geri dönmediler.”

Hisên Eli cezaeinden çıktıktan sonraki süreci ise şöyle anlattı: “Cezaevinden çıktıktan sonra evsiz ve kimsesizdim. Yakınlarımın ve tanıdıklarımın evlerinde kalıyordum. Sonra 1993’te peşmerge oldum ve bugüne kadar da peşmergeyim. Enfal’den önce köyümüzde 155 kişi vardı ve bunların 105’i katledildi.”

Hisên Eli gözünün önünden hiç gitmeyen bir görüntüyü şöyle anlatıyor: “Baas hapishanesinde gördüğüm ve hiç aklımdan çıkmayan bir görüntü var. Açlık ve susuzluk, hastalık vardı. Bir kadının 6 yaşından küçük dört çocuğu açlıktan öldü. Ama anneleri boş beşiği sallamaya devam etti.”

Baasçılar tarafından gerçekleştirilen Enfal vahşetinin üçüncü aşaması Germiyan’da 14 Nisan 1988 tarihinde zirveye ulaştı. Enfal Mağdurlarının Haklarını Koruma Komitesi’ne göre, o gün Mile Sure köyünde 20 binden fazla kadın, genç, erkek ve çocuk toplanarak araçlarla Quretu Askeri Üssü’ne götürüldü. Bu aşamada Germiyan’da yıkılmayan tek bir köy kalmadı.

Bunları da beğenebilirsin