Duran Kalkan’ın anlatımıyla 27 Kasım 1978 

1977 yılının Kasım’ında Diyarbakır’da “Nasıl örgütlenmeli, partileşmeli” sorusunun tartışıldığı bir kadro toplantısı yaptık. Mazlum Doğan başta olmak üzere toplantıya katılan kadrolar artık partileşmeye gidilmesi gerektiği görüşündeydiler. Toplantıda örgütlenme konusunda herhangi bir karar alınmadı. Ancak, “Nasıl bir örgüt ve parti olmalı” tartışmasını kapsamlı bir biçimde gençlik hareketinin gündemine soktu.  

1978 baharında Elazığ’da da benzer bir toplantı yapıldı. “Kürdistan Devriminin Manifestosu”nun hazırlanması işte bu toplantıda karar altına alındı. Hem program hem manifesto basılarak, dağıtımı yapıldı. Serxwebûn Dergisi’nin yayını da 1978 Ekimi’nde başlatıldı. Bütün bunlar PKK Kuruluş Kongresi’nin hazırlanması için büyük önem arz eden çalışmalardı. 

18 Mayıs 1977’de Haki Karer’in katledilmesi PKK açısından bir dönemeçti. Antep katliamı, Apocu gençlik gruplaşmasının önüne şu realiteyi koydu: Kürdistan’da ulusal kimlik ve özgürlük için propaganda çalışması bile silahlı mücadele ile yürütülmek zorundaydı.  

19 Mayıs 1978’de Halil Çavgun yoldaşın katledilmesi silahlı mücadeleyi önümüze koymuştu. Bu saldırının intikamını almak üzere Hilvan direnişi örgütlendi. 1978 yazında Hilvan başta olmak üzere, Kürdistan’ın bütün alanlarında silahlı direniş konumu içerisinde olduk. 

PKK Kuruluş Kongresi’ne doğru giderken Apocu hareket artık bir halk hareketi düzeyine ulaşmıştı. Urfa, Mardin, Diyarbakır, Batman, Bingöl, Dersim ve Serhat’a ulaşılmıştı. 

PKK’nin Kuruluş Kongresi’nin yerinin hazırlanması için Lice’nin Fis köyünde Seyfettin Zoğurlu arkadaşın evi uygun görüldü. Seyfettin arkadaş, Dersim’deki öğretmen okulundan harekete katılmış, profesyonel çalışma yürüten bir arkadaşımızdı.  

Kasım’ın son günleriydi. Diyarbakır’da yoğun bir yağış ve sis vardı. Kürdistan ve Türkiye’de çalışma yapan kadrolar Diyarbakır’a geldi. Önceden verilen adreslerde toplandılar. 25 Kasım gecesi Fis ovasına grup grup sabaha kadar araçlarla arkadaşlar taşındı.  

Çok dikkatliydik… Bir sempatizanımız ve aynı zamanda asker kaçağı olan Alaattin arkadaş, sürekli nöbet tutuyordu. 

Kongrenin yapılacağı yer ve çağrılacak kadroların belirlenmesi Önder Apo tarafından organize edilmişti. Yanlış hatırlamıyorsam, çağrılan delege sayısı 25’ti. Belirlenen arkadaşlar içerisinden üç arkadaş toplantıya katılamamış, 22 delegenin katılımıyla PKK Kuruluş Kongresi 26 ve 27 Kasım’da Lice’nin Fis köyünde yapıldı.  

Kongreye Hilvan-Siverek grubu katılamamıştı. Başlarında Mehmet Karasungur yoldaş vardı. Hilvan direnişi kritik bir noktadaydı. Karasungurlar’ın ayrılmaları durumunda direniş zaafa uğrayabilirdi. Zaten, kongre tamamlandığı gün Hilvan direnişi de başarıyla sona ermişti.  

Manifesto ve programın hazırlanıp son şeklinin verilmesi de tamamlanmıştı. Bu belgeler bölgelere gönderilerek delgelerden öneriler de istenmişti. Yine dokuz maddelik bir tüzük taslağı da Önder Apo tarafından hazırlandı. 

PKK’nin Kuruluş Kongresi’nin divanında tek bir arkadaş vardı. O da Hayri Durmuş yoldaştı. Toplantıyı Hayri arkadaş yönetti. Önder Apo, toplantıda daha çok tartışmak istediğini belirterek, başka bir arkadaşın Kongre’yi yönetmesinin daha doğru olacağını söylemişti.  

Toplantıda Önder Apo partileşmenin gerekliliğini şöyle izah etmişti: “Artık bir halk hareketi haline geldik. Geçmişte bir ideolojik gruptuk, sonra bir gençlik hareketi olduk, böyle bir grubun ve gençlik örgütünün sorumluluğunu bir kişi yürütebilirdi ve ben şimdiye kadar yalnız başıma bu görev ve sorumluluğu yürüttüm. Ancak şimdi bir halk hareketiyiz. Parti olmak, kolektif çalışan yönetim haline gelmek, birlikte sorumluluk üstlenmek şarttır.” 

Kongre, parti kurmaya bu temelde karar vermiş, ama partiye bir isim koymamıştı. Örgüt olduk kararı çıkmış, parti program ve tüzüğü kabul edilmiş, ama partinin ismi bile daha yoktu. Nisan 1979’da toplanan Merkez Komitesi, “Partiya Karkerên Kurdistan”ın kuruluşuna karar verdi.  

Kuruluş kongresinin önemli bir görevi de bir Merkez Komite’yi seçmekti. Seçim konusunda tartışmalar yapıldı. Çok sayıda aday ortaya çıkmıştı. Ancak Kongre yedi kişi olarak belirlediği Merkez Komite yerine üç kişilik bir Merkez Yürütme Kurulu seçmeyi öngördü. Önder Apo, Mehmet Karasungur ve Şahin Dönmez Merkez Yürütme Kurulu üyeleri olarak belirlendi. Partinin Genel Sekreteri olarak Önder Apo tespit edildi, iki yardımcısı ise Mehmet Karasungur ile Şahin Dönmez olarak belirlendi. Geriye kalan dört Merkez Komite üyesini seçmekle Önder Apo görevlendirilmiş ve yetkilendirilmiştir. Önder Apo ise daha sonra Mazlum Doğan, Hayri Durmuş ve Cuma (Cemil Bayık) arkadaş ile Baki Karer’i seçmiştir. Böylece ilk Merkez Komite bu yedi kişiden oluştu.  

Merkez Komite’nin ilk toplantısında Mehmet Karasungur arkadaş Askeri Komite’den sorumlu olduğu için Merkez Yürütme’ye girmesinin uygun olamayacağını belirtti, bunun üzerine de değişiklik yapılarak Cuma arkadaş Merkez Yürütme’ye dahil edildi. 

Kadroların örgütlülüğe hazır hale getirilmesi için 1978-1979 kış aylarında Diyarbakır’da Önder Apo bir dizi kadro eğitim toplantıları yapar. Bu toplantılardaki konuşmalar daha sonra “İdeoloji ve Politikanın Önemi” ve “Maraş Katliamı Üzerine Bir Değerlendirme” gibi başlıklar altında Serxwebûn özel sayıları olarak kitaplar haline getirilerek yayınlanmış ve tüm kadrolara sunulmuştur. 

Kongre’den sonra Siverek direnişinin geliştirilmesine karar verildi. Esasen Siverek direnişi, PKK kuruluşunu duyurmak ve örgütlenmenin zeminini oluşturmak için geliştirilen bir direniştir.  

30 Temmuz 1979’da kuruluş bildirisi dağıtılarak parti ilanının gerçekleştirilmesine karar verildi. Hazırlanan bildiriler Kürdistan’ın her tarafında olduğu gibi Türkiye’nin önemli merkezlerinde de dağıtıldı. Partimizi artık ilan etmiştik.  

Askeri Komitemiz de parti ilanını desteklemek için  Mehmet Celal Bucak’a karşı bir eylem düzenledi. Ancak Bucak hafif bir yarayla kurtulurken, Hilvan direnişinin önderlerinden Salih Kandal yoldaş bu eylemde şehit düşmüştür.

M. Celal Bucak gibi iktidar partisinden milletvekili olan, Siverek’te Tanrı gibi hükümranlık yapan böyle bir kişiye yönelik eylemin yapılması hem Türkiye siyaseti üzerinde, hem de Kürt toplumu üzerindeki yankısı, etkisi çok büyük olmuştur.

Parti Kuruluş Kongresi’nin, kuşkusuz özgürlük ve demokrasi mücadelemiz içerisinde büyük bir anlamı ve yeri vardır. “Nasıl bir parti?” sorusu, “fedai çizgide bir parti” olarak tanım bulmuştur. Bu soruya cevap; savaşçı, eylemci, mücadeleci bir parti olarak verilmiştir. PKK, böyle bir parti olarak şekillenmiştir. Hakilerle, Halillerle temelleri atılan; Salihlerle, Cumalarla, Mazlumlarla, Kemallerle, Hayrilerle geliştirilen ve 15 Ağustos Atılımı şehitleriyle Diriliş Devrimi’ni gerçekleştirmiştir.  

Kürdistan’da her türlü ulusal-demokratik gelişmenin altında PKK’nin imzası vardır. PKK’yi PKK yapan da, Apocu çizgide, şehitler çizgisinde oluşan parti bilincidir. Bu baştan beri oluşmuş, PKK Kuruluş Kongresi’yle sağlam bir kuruluş gerçekleşmesini yaşamış, sonraki direnişle de yenilmez bir kuvvet haline gelmiştir. 

 

Bunları da beğenebilirsin