Görünmeyen katliam- 1

Pazartesi, 10 Eyl 2018 – 09:14  SEMÎRA ŞEHABÎ / BÊRÎVAN ELÎ

İnsanlığın beşiği Kürdistan Bölgesi, zengin bir kültüre sahip ve çok renkliliği barındıran önemli bir yerlerden biridir. Dil, eşitlik, yardımlaşma, adalet, bilinç gibi toplumu oluşturan unsurlar Mezopotamya coğrafyasında ortaya çıkmış ve bu vazgeçilemez unsurlar kadınların öncülüğünde, kadın bilinciyle inşa edilerek bütün dünyaya yayılmıştır.

Ekonomik anlamda da kendini doyurabilen bu topraklar, sömürgeci ve ataerkil zihniyetin hakim olmasının ardından, insanlık ilke ve ölçülerini de ret etti. Bu topraklardaki her zenginlik, iktidar zihniyetler tarafından sömürüldü ve topraklar sömürge haline getirildi. Yaşamı yeniden inşa eden kadınlar ise köleleştirildi.

Bu nedenlerle egemen zihniyet bugün hala kadına yönelik saldırıları görmüyor ve görmezden geliyor. Kuşkusuz bu sorun bütün dünyanın ortak sorunudur. Ancak Kürdistan Bölgesi’nde gözle görülür bir şekilde artmakta olan siyasal, ekonomik ve toplumsal sorunlar en büyük etkisini kadın üzerinde gösteriyor. Bu da kadına yönelik şiddet, katliam ve tecavüze yol açıyor. Bütün bu gerçeklerin yanında en büyük sorun ise bu sorunların görülmemesi ve görmezden gelinmesidir. 

Kürdistan Bölgesi’nde neredeyse her gün bir kadın ya katlediliyor, ya da ölüme sürükleniyor. Aile içi şiddet, cinsel istismar ölümleri ise bunların başında geliyor. Ancak günden güne derinleşen bu sorunlar hükümet, parti ve kadına yönelik şiddet karşıtı iddiasıyla kurulan kurumların gündeminde yer almıyor.

Basın kuruluşlarında ise bu konuya sıradan bakılıyor ve rutin olarak geçiştirilerek, diğer gündemlerin içinde kayboluyor.  Konunun önemini göz önünde bulundurarak, 2018 yılının ilk 6 ayında araştırmalar yapıldı ve bu araştırma sonunda dikkat çekici sonuçlar ortaya çıktı. Ortaya çıkan rakamlardan da anlaşıldığı üzere ilgili tarafları ilgilendirmediği anlaşılıyor.

Yalnızca resmi veriler dikkate alınıyor

Yapılan araştırmalarda dikkat çekici şeylerden biri şiddetle ilgili veriler. Kürdistan Bölgesi’nin 3 ilinde (Dihok, Hewler, Süleymaniye) hükümete bağlı birçok şiddet karşıtı kurum inşa edildi ancak sadece hükümete bağlı kurumların verilerin arşivi tutuldu.  Şiddet karşıtı kurum yetkilileri 2006 yılında, Kürdistan Bölgesi hükümeti kadına yönelik şiddet artışının bilançosunun ortaya çıkarılmasını engelledi. O zamandan beri hükümete bağlı kurumlar dışında hiçbir kurum kadına yönelik şiddet artışını işlemedi.

Şiddet karşıtı kurumların sayısı ve bu kurumların rolleri, dosyamızın 2’inci bölümünde yer alıyor. Bu nedenle bu bölümde yalnızca şiddete uğrayanların verileri üzerinde duracağız. Çünkü veriler yalnızca tek merkezde toplandığından ciddi rakamların ortaya çıkması beklenemez. Ancak haberlere konu olan ve basında paylaşılan olaylar bu veriler arasında yer almazken, birçok olaya toplumsal ve aile içi olarak bakıldığı için kayıt edilmedi. 

Dihok ve Hewler başı çekiyor

Kürdistan Bölgesi İç İşleri Bakanlığı’na bağlı Kadına Yönelik Şiddet ile Mücadele Müdürlüğü’nün hazırladığı bilançoya göre, Dihok, Hewler ve Süleymaniye’de ilk 6 ayda 25 kadın katledildi. Dihok’ta 8, Hewler’de 8, Süleymaniye’de 5 ve bölgenin diğer ilçelerinde 4 kadın katledildi.

104 kadının kendini intihar ettiği iddiası

Resmi verilere göre, 94 olay “intihar” ve “kendini yakma” iddialarıyla kayıtlara geçti. Bunlardan 34’ü “intihar” iddiası olarak verilirken, 60’ı ise “kendini yakma” iddiası olarak kayıtlara geçti. Dikkat çekici nokta ise intihar iddiası olarak kayıtlara geçen ölümler üzerine soruşturma başlatılmadığı gibi, yetkililere de aktarılmadı. Bununla birlikte mağdur aileleri tarafından herhangi bir dava ise açılmadı.

İntihar iddiasıyla verilen olaylar Hewler ve Dihok’ta ilk sıralarda yer alırken, Hewler’deki 45 intihar vakasının 26’sı “kendini yakma” olarak kayıtlara geçti. Dihok’ta ise 23 intihar vakasından 14’ü “kendini yakma” iddiasıyla kayıtlara geçti. Üçüncü sırada bulunan Süleymaniye’de ise 19 olay kaydedildi. Bunlardan 9’unun “kendini yakma” olarak kayıtlara geçti. Raperin’de 10 olaydan 6’sı kendini yakma olarak kayıtlara geçerken, Germiyan bölgesindeki 7 olaydan 5’i kendini yakma olarak kayıtlara geçti.

Yandılar mı yakıldılar mı?

Şiddet türlerinden biri de kadınların yakılması olarak gerçekleşiyor. 6 ayda toplanılan verilerde 75 kadın yanarak ya can verdi ya da ölüme sürüklendi. Gerçekleşen olaylar kadınların kendilerini yakması olarak kayıtlara geçse de, kadına yönelik şiddet olayları arasında yer alması dikkat çekiyor. Bu da kadınlarda intihar iddiasında şüpheler ortaya çıkarıyor. Kendini yaktıkları iddia edilen kadınlardan kaç tanesinin yaşamını yitirdiği ile ilgili her hangi bir bilgi verilmezken, yetkililer tarafından bunların çoğunun yaşamını yitirdiği ifade ediliyor.

Hewler ve Dihok yine birinci sırada

“Kendini yakma, yakılma” olayları Hewler’de 25, Dıhok 21, Süleymaniye’de 18 ve Raperin bölgesinde 9, Germiyan’da ise 2 olarak belirlendi.

Bir başka dikkat çekici nokta ise kendini yakma ve yakılma olaylarının dünyada en çok yaşandığı yer Kürdistan Bölgesi ancak buna rağmen şu ana kadar konu üzerinde herhangi bir araştırma yapılmadı.

Cinsel istismar saldırıları

Kürdistan Bölgesi’nde ilk 6 ayda 51 cinsel istismar olayı belirlendi. Verilere göre Hewler’de 23, Dihok’ta 17, Raperin’de 6, Süleymaniye’de 5 cinsel istismar saldırısı yaşandı. Ancak aşiret oranı ve aile yapıları göz önüne alındığında, sayının daha çok olduğu ve birçok olayın henüz açığa çıkmadığı aşikardır.

3 bin 470 şikayet

Bir diğer dikkat çekici nokta ise şiddet şikayetiyle başvuru yapan kadınların sayısı. İlk 6 ayda 3 bin 470 kişi kadına yönelik şiddete karşı mücadele kurumlarına başvuru yaptı. Hewlêr’de toplanan verilere göre bin 367, Dihok’ta 886, Süleymaniye’de 568, Germiyan’da 324, Raperin 173 ve Soran’da 152 kişi başvuruda bulundu.

Ancak kayda alınmayan ve belirlenemeyen olaylar da eklendiğinde bu sayı daha da artacaktır.

https://www.youtube.com/watch?v=0m8VigB5rS4″>

YARIN: ŞİDDETE KARŞI KURUMLARIN ÇALIŞMALARI NELERDİR?

Bunları da beğenebilirsin