Görünmeyen katliam -3

Çarşamba, 12 Eyl 2018 – 09:02  SEMÎRA ŞEHABÎ/BÊRÎVAN ELÎ/ROJNEWS

Erkek ve aile baskıları nedeniyle sığınma evlerine başvurmak zorunda kalan birçok kadın burada da sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Açtıkları davalar ya uzun zamana yayılıyor ya da erkeklerin lehine sonuçlanıyor. Bu durum ise kadınları intihara sürüklüyor.

2013 – 2018 yılları arasında 2 iki kadın bulundukları sığınma evlerinde yaşamlarına son verdi.

Bu kadınlardan bir tanesi de acı hikayesi olan M.M. ismindeki genç kadın. Henüz 26 yaşındaki M.M., 2013 yılında eşiyle sorunlar yaşıyor ve öğrenilemeyen sebeplerden dolayı eşinden boşanıyor. Boşandıktan sonra çocuklar erkeğe veriliyor. M.M. eşinden boşandıktan sonra Kürdistan Bölgesi Hükümetine bağlı sığınma evine sığınıyor. M.M. ile eşinin boşanma nedeni hakkında bilgi edinilmezken, çocukların mahkeme kararıyla mı yoksa babanın zoruyla mı babada kaldığı bilinmiyor.

Çocuklarını sattı

M.M.’nin hikayesine ilişkin resmi yetkililer, kamuoyuna bilgi vermezken, aile ise konuya ilişkin konuşmak istemedi. O dönemdeki basın kurumlarının verdiği bilgilere göre, kendisinden boşanan eşinin çocuklarını sattığını öğrenen M.M.’nin psikolojisi bozuluyor ve durumu sığınma evi yetkililerine söylüyor.

Kendini ateşe verdi

M.M. konu üzerinde durulmasını istiyor ancak sonuç alamıyor. Sığınma evi yetkililerine defalarca, “Bir gün bu sığınma evini yakacağım” diyor. Ancak yetkililer bu durumu göz ardı ediyor. M.M. bir defasında sığınma evini yakmaya çalışıyor ancak, yetkililer olaydan haberdar oluyor ve müdahale ediyor. Daha sonra M.M. hem kendini hem de sığınma evini ateşe veriyor. Yaşanan olayda sığınma evi alev alıyor ve dumandan etkilenen sığınma evindeki 3 kadın yaralanıyor. M.M. ise yangın sönünceye kadar sığınma evinde kalıyor ve yaşamını yitiriyor.

Yetkililer ne dedi?

Sığınma evi yetkilileri olayla ilgili yaptığı açıklamada M.M.’nin psikolojik sorunları olduğunu ve bu nedenle yaşamına son verdiğini bildirdi. Ancak açıklamada bu sorunların içeriğini belirtmedi. Birkaç basın kuruluşu tarafından haber olarak paylaşılan olay, kısa bir süre sonra unutuldu.

Konuya ilişkin bilgi almak istediğimiz yetkililer ise sorularımızı yanıtsız bıraktı.

Aynı konu aynı sonuç

Sığınma evinde yaşamına son veren diğer bir kadın ise K.H.K. isminde bir kadın. 26 yaşındaki K.H.K, Başur Kürdistanı’na bağlı Germiyan bölgesinden olup, Kürdistan Bölgesi Hükümeti Sosyal İşler Müdürlüğü’ne bağlı bir sığınma evinde kalıyordu. 

Sığınma evi yetkililerinin ajansımıza verdiği bilgilere göre K.H.K, cinsiyetçi erkek zihniyetinin kurbanı olan bir kadın.

Aile korkusu

K.H.K 2017’de evli bir erkekle duygusal bir ilişki yaşıyor. Ancak ismi verilmeyen erkeğin evli olduğunu bilmiyor. Bir süre bu şekilde devam eden ilişki sonucunda K.H.K hamile kalıyor. Bu nedenle durumu annesine anlatmak zorunda kalıyor. Annesi, eşinin ve akrabalarının korkusundan kızına “Sana zarar gelmemesi için bu erkeğin seninle evlenmesi gerekiyor” diyor.

Erkeğin oyunları…

Annesinin öğütleri sonucu adamla evlenmek isteyen K.H.K. bu şekilde adamın evli olduğunu öğreniyor. Erkek işin içinden çıkmak için bir plan yapıyor ve K.H.K’ya “Eğer bebeği aldırırsan, evleniriz” diyor. K.H.K ve annesi korkuları nedeniyle çaresiz kalıyor ve erkeğin teklifini kabul ediyorlar. Ancak erkek bu seferde olayın duyulmaması ve resmiyette bilinmemesi için K.H.K’nın hastaneye gitmesine izin vermiyor. Onun yerine bir ebe tutuyor ve bebeği aldırıyor. Daha sonra erkek, çocuğun cenazesini alıyor ve bilinmeyen bir yerde toprağa veriyor. Bütün yaşananlara rağmen K.H.K. adamla evlenmek istiyor ama bu sefer erkek her şeyi ret ediyor ve K.H.K’yla bir ilişkisi olmadığını ve bir bebeğin de olmadığını söylüyor.

Aile öğrendi, kadın sığınma evine başvurdu

Yaşanan karışıklığın devam etmesi sonucu K.H.K’nın ailesi durumu çevreden öğreniyor. Bu nedenle K.H.K korkuyor ve Süleymaniye sığınma evine sığınıyor. Daha sonra K.H.K.’nın kendisine defalarca cinsel saldırıda bulunan adama dava açmasıyla erkek tutuklanıyor ve birkaç ay cezaevinde kalıyor. Erkek bütün delilleri ortadan kaldırdığı için K.H.K cinsel saldırıya uğradığını ispatlayamıyor. K.H.K mahkemede bir şahit gösteriyor ancak bölgedeki yasalara göre dava açan bir kadının en az 2 şahit göstermesi gerekiyor.

Erkek serbest bırakılıyor

Dava sonucu erkek delil yetersizliğinden serbest bırakılıyor. Bunun üzerine K.H.K’nın psikolojisi daha çok bozuluyor ve 25 Haziran 2018’de sığınma evi karşısında kendisini asarak yaşamına son veriyor.

Bu iki olay yalnızca kamuoyu tarafından bilinen olaylar. Ancak söylenenlere göre bu şekilde yaşanan birçok olay hala gün yüzüne çıkmadı.

Şiddet karşıtı kurumlar yaşanan bu durumlara nasıl bakıyor, ne diyor. Buna ilişkin tedbirleri var mı? Dosyamızın son bölümünde şiddet karşıtı kurum temsilcilerine bu soruları yönelteceğiz.

YARIN: KADIN ÖRGÜTLERİNİN KONUYA İLİŞKİN ÇALIŞMALARI/ BAKIŞ AÇILARI

 

 

 

 

Bunları da beğenebilirsin