KDP korucular ve Enfal faillerinin sığınağı oldu

Enfal soykırımının üzerinden 34 yıl geçmesine rağmen uluslararası alanda henüz soykırım olarak tanınmadı ve failleri cezalandırılmadı. Aynı zamanda Güney Kürdistan hükümeti, özellikle de KDP, 258 enfal faili ve 264 korucu başı ve müsteşar için güvenli bir sığınak haline geldi. Bunları, KDP yetkililerinin itirafından biliyoruz.

Güney Kürdistan’da 8 aşamalı bir süreç dahilinde dönemin Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in kuzeni Ali Hesen Mecid liderliğinde 23 Şubat-6 Eylül 1988 tarihleri ​​arasında yürütülen Enfal Katliamı’nda köy ve kasabaların çoğu yakılıp yıkıldı. Kürdistan Bölgesi Hükümeti verilerine göre, katliamda 182 bin kişi öldürüldü. Binlerce kadın, çocuk, genç ve erkek Irak çöllerine götürülerek diri diri gömüldü.

Baas rejiminin Kürt halkına karşı işlediği en büyük insanlık suçlarından biri olarak görülen bu katliamın üzerinden otuz dört yıl geçti. Bu katliamda Baasçılar kadar Kürt korucuların rolü de vardı. Asıl şaşırtıcı olan ise bugün hiçbirinin ceza almamış olması, hatta Kürt hükümetinde huzur içinde yaşayıp görevler almaları.

Enfalcilerin itirafları

20 Mayıs 2008’de Irak Yüksek Ceza Mahkemesi, İstihbarat Başkan Yardımcısı Wefiq Ecil Semerayi, Welid Nayif ve Hoba başkanı Bakur Şebibi, Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Hamid Yusuf Hamadi’den Mihemed İsa Pirweyiz, Mihemed Seyid Ehmed Hewrami’ye kadar 423 Enfal failinin tutuklanmasına karar verdi. Bunlardan, Mihemed Kerim Şuş Zêbari ve Xurşid Eshed Resul, Şêx Mecid Bayiz Hesen ve Selahedîn Xidir Resul dahil 258’i şu anda Kürdistan Bölgesi’nde yaşıyor.

Faillere görev ve sorumluluk verilmesi

Irak Ceza Mahkemesi, aranan 264 korucu başı ve müsteşar isminin yer aldığı listeyi Kürdistan Bölgesi’ne gönderdi, ancak bunların hiçbiri takip edilmedi ve yakalanmadı. Şu anda bunların çoğu Hewlêr’de. KDP’nin kendisi, 156 korucu başı ve müsteşarın ve 29 kişinin de askeri, parti ve hükümet pozisyonlarında üst düzey görevlerde bulunduğunu itiraf etti.

Yazar ve Enfal araştırmacısı Simko Sabir, korucuların Enfal soykırımındaki rolüyle ilgili olarak şunları söylüyor: “Kürdistan’da koruculardan oluşan 263 askeri birlik vardı. Her birine bir müsteşar öncülük ediyordu. Korucular arasında üst düzey yöneticiler de vardı. Ayrıca iki tür korucu vardı. Biri normal birlikler, diğeri istihbarat birlikleri. Korucular Enfal’de tehlikeli bir rol oynadı, doğrudan ve dolaylı olarak Baasçıların bilmediği ve insanların saklandıkları gizli yerleri ortaya çıkarıp Baasçılara söylüyorlardı. Bu da katledilenlerin sayısını arttırdı.”

22 Eylül 2021’de Irak’ta düzenlenen bir mitinginde konuşan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Politbüro üyesi Kakemin Necar, ‘Enfalkar’ olarak bilinen ve binlerce Kürdün katlinde rol alan Baasçıların ve Kürt katillerinin Hewlêr’e yerleştirildiğini itiraf etti.

‘Bizim tarafımızdan affedilmedi’

Enfal’in Germiyan’deki tanıklarından Enver Hemelaw şöyle diyor; “Kürt hükümeti tarafından korunan Enfal sorumluları bizim tarafımızdan affedilmemiştir, bir gün adalete teslim edilmelidirler. Onlar halkını satan bir gruptur. Bu dosyadan vazgeçmeyeceğiz. Bu hükümet gitmese bile bir gün hukuk kazanacak ve onlar yargılanarak cezalandırılacaklar.”

‘Enfal dosyası kapanmadı’

Soykırım Yazarları Birliği Başkanı Salar Mehmud, “Enfal’in üzerinden 34 yıl geçmesine rağmen dosya hâlâ açık. Yüksek ceza mahkemesi yargılamaları yapmak için yeniden kurulmalı ve göreve başlamalıdır. Bu durum, bu tür soykırımların tekrarının yaşanmasının önünde büyük bir engel olacaktır. Şimdiye kadar yargılanmamış olmalarının nedeni Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Enfal’e ve soykırım davalarına kayıtsız kalmasıdır. Diğer sebepler ise siyasi ve toplumsal sebeplerdir. Enfale katılanların bir kısmının toplumda bir konumu var. Partiler onları aşiretleri ve coğrafyalarına göre konumlandırıyor. Ayrıca Enfal faillerinin yargılanması için kamuoyunda da yeterli baskı oluşturulamamıştır. Ve hükümet de failleri koruyor” dedi.

Salar Mehmud, son olarak korucubaşları ve müsteşarların korunmasına ilişkin şunları söyledi: “Parti düzeyinde korunmaları soykırım dosyasına, ulusal meselelere ve tekrar böyle bir soykırımın yaşanmaması ihtimaline büyük zarar veriyor. Ama bu dosya açık kalacak ve bir gün mutlaka çözüme kavuşturulacaktır.”

Bunları da beğenebilirsin