KDP’den göçmenlere ilişkin çelişkili söylem ve itiraflar

Mervan Özdemir / Rojnews

Dünya, günlerdir Belarus-Polonya sınırında yaşanan ve çoğunluğunun Güney Kürdistan vatandaşlarından oluşan göçmen krizini konuşuyor.

Güney Kürdistan halkının yaşadığı göç dramına ilişkin siyasetçi, yazar, sanatçı, akademisyen ve aktivistler açıklalamalar yapıyor, güncelliğini koruyan göç krizine ilişkin çözüm önerileri geliştiriliyor.  Şuana dek başat sorumlu olmasına rağmen hiçbir resmi açıklama yapmayan taraf ise KDP oldu.

Güney Kürdistan’da Kürt halkının kendi yurtlarından göç etmesinin başat sorumlusu olan Güney Kürdistan hükümeti adına Mesrur Barzani uzun süren sessizliğinin ardından resmi twitter hesabından açıklama yaptı.

Sorumlular Kaçakçıymış

Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani resmi twitter hesabından yaptığı açıklamayla göç eden halkın kaçakçıların ağlarına düştüğünü ve kaçakçılar tarafından aldatıldığını iddia etti.

Mesrur Barzani, twitterdan yaptığı açıklamada ‘Vatandaşlarının yaşadığı durumdan dolayı endişe duyduğunu, kaçakçılar tarafından aldatılıp sömürüldüğünü’ iddia etti.

Belgeler ve göçmenlerin ifadeleri Mesrur Barzani’yi yalanlıyor

Mesrur Barzani KDP ve Kürdistan Hükümeti’nin göçün bizzat sorumluları olduğu gerçeğinden kaçsa da şimdiye dek ortaya çıkan hakikat göçün bizzat KDP ve Kürdistan Hükümet’i eliyle organize edildiğini ortaya koyuyor.

Göç sürecinin başlamasından kısa bir süre önce Belarus Konsolosunun KDP Genel Başkanı Mesut Barzani ve ardından bölge başkanı ve başbakan ile görüşmesi ise kafalarda soru işaretlerine yol açmış bulunmakta.

Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani yaşanan göçün kaçakçılar eli ve aldatmacasıyla gerçekleştirildiğini iddia etse de söz konusu  göç Hewler ve Ankara merkezlerinden alınan Belarus vizeleriyle resmi yollarla gerçekleşmiştir. Polonya Hükümeti’nin hazırlayıp Avrupa Birliği’ne sunduğu rapora göre tüm göçmenler Türk Hava Yolları Kurumu kanalıyla Belarus’a taşındı.

Son bir ay içerisinde 10 bini aşkın Güney Kürdistanlı yuttaş Hewler ve Türkiye’deki seyahat acentalarının aracılığı ile Belarus vizesi alabilmiş ve resmi yollarla Türkiye üzerinden Belarus’a ulaşmıştır. Kürdistan Hükümeti  bir ay içerisinde 10 bin vatandaşının resmi yollarla göç ettiğinden habersiz kalmış olamaz.

Türk Hava Yolları Kurumu göçmenlerin kendi kurumlarınca Belarus’a taşındığını inkar etse de THY için öngörülen yaptırım iddialarının ardından Türkiye, Irak vatandaşlarına Belarus biletlerinin satışını durdurduğunu açıklayarak itirafta bulunmuştu.

Göçmenler: Ölsek de Kürdistan’a dönmeyiz

Belarus-Polonya sınırında mahsur kalan Güney Kürdistanlı yurttaşlar da kaçak yollarla değil, resmi vizeleriyle Türkiye üzerinden Belarus’a geldiklerini söylüyor.

Krizin derinleşmesiyle birlikte Irak merkezi hükümeti, Iraklı vatandaşların geri getirilmesi için yüksek miktarda bütçe ayrıldığını ve isteyen vatandaşlarını geri getirebileceklerinin açıklamasını yaptı. Fakat hiçbir vatandaş geri dönmeyi istemedi. Soğuktan ve açlıktan ölme ihtimalini göz önünde bulunduran vatandaşlar ‘ölsek de Kürdistan’a geri dönmeyiz’ diyor. Mesrur Barzani, ölmeyi göze alıp yurduna geri dönmeyi göze almayan Kürtlerin kaçakçılar eliyle aldatıldığını iddia ediyor.

Mesrur Barzani, Güvenlik Konseyi’nin açıklamasıyla da çelişiyor

Mesrur Barzani’nin resmi Twitter adresinde sorumluluğu kaçakçılara yükleyen açıklaması elde edilen belgelerle çelişiyor. Kürdistan Güvenlik Konseyi de yapmış olduğu açıklamayla Kürdistan’da seyahat özgürlüğünün olduğunu söyleyerek yaşanan göçün meşru ve legal yollardan, Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin izni ve onayıyla gerçekleştiğini ifade etmişti.

KDP’nin PKK fobisi

KDP, Güney Kürdistan’ı yönetememe krizini, işgale açık hale getirdiği Kürdistan topraklarının köklü halkının göç etmek zorunda kalmış olmasının sorumluluğunu PKK’nin Güney Kürdistan dağlarındaki varlığına dayandırıyor. Güney Kürdistan Hükümeti ve KDP, PKK’nin 40 yıllık Güney Kürdistan dağlarındaki varlığını halkın göç sebebi sayıyor.

KDP, halkın Kürdistan Hükümeti’nin yolsuzluk, adaletsizlik, ekonomik eşitsizlik, düşünce ve ifade özgürlüğünden yoksunluk, baskı ve zor politikalarından kaynaklandığı gerçeğini, sorumluluğu PKK’ye yıkarak gizlemeye çalışıyor. Fakat Belarus-Polonya sınırında mikrofon uzatılan her Güney Kürdistanlı yurttaş Güney Kürdistan hükümetinden, izlediği politikalardan kaçtığını ifade ediyor ve ölse de geri dönmek istemediğini söylüyor

Güney Kürdistan’daki adaletsizliğin derinliği sadece KDP’li olmadığı için yargılanan, gözaltına alınan, tutuklanan ve cezalandırılan gazetecilerin ve aktivistlerin yargılandıkları davalarda da görmek mümkün. Son bir yıl içinde Güney Kürdistan’nın Behdinan Bölgesi’nde 80’ten fazla gazeteci ve aktivist tutuklanarak cezalandırıldı.

Güney Kürdistan halkının hükümet politikalarından kaçmak için gerçekleştirdiği göçler sonucu son bir ay içerisinde 11 göçmen hayatını kaybetti, onlarca insanın akıbetine ise ulaşılamadı.

PKK’den ülkenize dönün, ülkeyi terk etmeyin çağrısı

Göç ve göçmen sorununun dünyada başat bir gündem haline gelmesinin ardından PKK Dışilişkiler Komitesi yaptığı açıklamada KDP yöneticilerinin yaptıkları asılsız ve karşı propaganda özelliği taşıyan açıklamalarını esefle karşıladıklarını belirterek Güney Kurdistan halkına ve Belarus sınırında bekleyen göçmenlere ülkeyi terk etmeyin ülkeye dönün çağrısında bulundu.

PKK yaptığı açıklamada adaletsizlik, özgürlük alanlarının kısıtlanması ve yolsuzluklara karşı ülkeyi terk ederek değil mücadele ederek durulması gerektiğini vurguladı.

Güney Kurdistanlı 10 bini aşkın Kürt göçmenin Belarus-Polonya sınırındaki trajik bekleyişi ise devam ediyor.

(rb)

 

 

 

 

 

 

Bunları da beğenebilirsin