Sanatsal işgal askeri işgal gibidir

Sanatçı Enwer Şêxanî 2018’de şu sözleri söylemişti; “Bir gün yabancı bir ordu gelirse, bir gün, birkaç ay veya birkaç yıl sonra da olsa gider ve ülke özgürleşir. Bu yüzden herkes bilsin ki, kültür işgal edildiğinde yurtseverler bunun sorumluluğunu yüklenecektir.”

En önemlisi kişiler arasında aile düzeni ve inancının kaybolmasıdır. Amaçları vardı ve her açıdan yabancı diziler aracılığıyla bunu tükettiler. Ama biz ne yaptık? Özgür ve serbest olduğumuz dönemde kendi kültürümüzü kötüleştirdik. Yabancılar da kendi keyiflerine göre bizi işgal etti.

AKP hükümeti yıllardır Kürdistan Bölgesi’ne karşı kültürel bir işgal gerçekleştiriyor. Askeri düzeyde de sanatçılar ve medyasıyla Kürdistan Bölgesi’ni işgal etmeye çalışıyor. Sanat alanında her gün başka bir şey yapıyor.

Uyuşturan medya üretimi

Türk devletinin Kürdistan Bölgesi’ni işgalinin başlangıcında KDP, Türk devleti ile büyük bir işbirliği yaptı. Gösteri programları adı altında çok sayıda uyuşturan medya kanalı açtı ve Türkiye’nin amacına ulaşması için büyük hizmetlerde bulundu.

KDP ilk olarak Zagros ve Korek kanallarını, ardından Kanal 4 ve Net TV, KurdMax ve AVA kanallarını açtı. Bunların dışında uyuşturan medya için birçok yıldız üretti. Bu sayede Türk devletinin Kürt kültürünü işgal etme hedefine en büyük hizmeti yaptı.

Bu kanallar Türk kanallarının birçok programını kopyalayarak Kürt izleyiciye sundu.

Uyuşturan medya Kürt halkına büyük zarar verdi. Türk devleti amacına ulaştı. Kürt kanallarının ve diğer medyanın güçlü direnişine rağmen amacı galip geldi ve işgalin ilk aşaması olarak toplumsal ilişkilere büyük zarar verdi.

Bu uyuşturan medyanın bir örneğidir, izleyiciyi uyuşturmaktan başka hiçbir fayda sağlamaz. Bunda Türkiye ve KDP’nin amacı ortaktır. Türk devleti halkı siyasi ve ulusal duruştan uzaklaştırmak ve askeri işgali kolaylaştırmak için, KDP de Kürdistan Bölgesi’ni daha iyi kontrol etmek ve yolsuzluk yapmak için çalışıyor.

Kürt kültür ve sanatına sahip çıkmak bir sorumluluk olsa da bu, diğer ulsuların kültürüne önem verilmemesi gerektiği anlamına gelmiyor. Ancak hiçbir ülke, kültürünün komşu ülkeler tarafından yok edilmesine izin vermez. Bunun yerine Kürdistan Bölgesi’ndeki siyasi iktidarların kendileri kültürlerini yok etmeye çalışıyorlar.

Kültürel işgalin ikinci aşamasında, KDP konserler ve model kadınlar aracılığıyla çalışmaya başladı. KDP faşist sanatçıları Kürdistan Bölgesi’ne çağırıyor ve onlar aracılığıyla öğrencilere konser düzenliyor.

Türk medyası ve diziler de tarzlarını değiştirdi. Artık Kürtleri terörist olarak gösteriyorlar.İlk aşamada Türk devleti medyası gerilla ve savaşçıları terörist olarak gösteriyordu. Ancak bu aşamada ortakları üzerine çalışıyorlar. AKP’ye yakın olan ATV kanalında yayınlanan bir dizide Barzani’nin ailesi hedef alınıyor. Dizide doğrudan Barzani ailesi ve Mesud Barzani’ye saldırılıyor.

Aynı zamanda, Türk devleti’nin Kürdistan Bölgesi topraklarına sahip olduğunu iddia ediyor. Bu, Türk devletinin Erdoğan’ın gelişiyle başlattığı kültür ve sanat işgalinin bir gerçeğidir. Şimdi çalışmaları yeni bir aşamaya geçti, medya ve KDP yetkilileri utanç verici bir şekilde tepki gösterdiler. Ancak bu tepki ciddi değildi ve hemen sustular.

Şu anda KDP ve Hükümet başkanı, Türk devletinin kültür işgaliyle her açıdan işbirliği yapıyor. Mesrur Barzani’nin sahibi olduğu Duhok’taki Amerikan Üniversitesi kutlamalarına Mustafa Ceceli adlı faşist bir sanatçı davet edilmişti. Bunun yanında onlarca tanınmış Türk de Hewlêr gece kulüplerinde sahne alıyor. Her gece burada sahneye çıkıyorlar. Bu da halkı Kürt kültürü ve sanatından uzaklaştırma ve işgaldir.

Türk devletinin bu sanatsal işgali az çok etki etmiştir. Eğer bunun önü alınmazsa ilerleyen süreçlerde daha çok etki edecektir.

Bunları da beğenebilirsin