Şengal Dağı kahramanlarından: Memoyê Elî

Êzidîlerin tarihinde ne fermanlar ne direnişçiler eksik olmamıştı. Şengal toplumu her zaman direnişçilerin kalesi olmuştur. 1937’de ise Hisên Fewzî Paşa’nın saldırılarına karşı Memoyê Elî’nin direnişine tanıklık etmiştir.

Bir şiirde şöyle geçer: “Büyük İskender’den sorun, okumun ne kadar da keskin olacağını söyleyecektir. Hikayemi anlatacaktır. Bu dağlar bir kere ayaklanmıştır ki birlikte bükülsünler.” Başkaldıran dağlar kutsaldır. Ağrı, Gabar, Cudi, Şengal… Bu dağların savaşçıları ve direnişçilerinin andı ve sözü vardır. Biroyê Heskî Têlî’den Memoyê Elî’ye, Fermandar Egît’den Zerdeşt Şengalî’ye kadar.

Êzidîlerin üzerinde yükselen ferman kılıcı binlerce yıldır yanı başında. Fermanlara karşı direnişin ateşi ise her zaman yükselmiştir. Aslında yüzlerce kahraman ve hikaye vardır ama tarih bir tane. Êzidî düşmanlığı tarih boyunca süregelmiştir. Fermanların mührü de savaşçıların andı da bu topraklardan eksik olmamıştır. Nasıl 1937’de direnişin öncüsü Memoyê Elî, Şengal Dağı’ndan katledildiyse Zerdeşt Şengalî’de 2020’de öyle katledildi. Her iki saldırının bir amaçla yapıldığını söylesek bu ilginç olmazdı, çünkü her iki saldırıda da Êzidîlerin kadim dinleri hedef alındı.

Düşman, hainler ve işbirlikçileri olmadan var olamaz

Êzidîler üzerine verilen 73 fermanın çoğunda Osmanlıların payı vardı. Ancak düşman, hainler ve işbirlikçileri olmadan var olamaz. Nasıl ki 3 Ağustos 2014’de DAIŞ, Türk devletinin işbirliğiyle Şengal’e saldırdı ve KDP peşmergeleri arkasına dahi bakmadan kaçtı ve yüzlerce Cîlan ve Zerê çetelerin eline düşerek pazarlarda satıldıysa öyle.  Êzidîlerin geçmişini ve geleceğini temsil eden yaşlılar ve çocuklar nasıl öldürüldüyse öyle. Fermanların tarihi aynı zamanda ihanetin ve kahramanlığın da tarihidir. Bu yüzden biz bu raporda Memoyê Elî’nin direnişini ve mücadelesini ele alacağız.

Hisên Fewzî Paşa’nın saldırısı ve Memoyê Elî’nin direnişi

1937 yılında o dönem Irak genel kuvvetler komutanı olan Bekir Al-Sedqî’nin ordusu tarafından, tüm silahlı kuvvetlere özellikle Kürtlere karşı savaşılması noktasında talimat verilmişti. Şengal Dağı da Bekir Al-Sedqî’nin bu kararından payını almış Bekê aşiretinden Memo Elî Heso direniş sırasında katledilmişti. Hisên Fewzî Paşa, Bekir Al-Sedqî’nin kararının ardından yönünü Musul ovasına dönmüş Osmanlı ordusuyla birlikte kutsal Şengal topraklarına saldırmıştı. Êzidîlerin başkaldırısının sembol isimlerinden biri olan  Memoyê Elî bu saldırılar karşısında sonuna kadar direnmiş ve vahşice katledilmişti.

Geliyê Kêrox Direnişi

Memo Elî Heso, 1917 yılında Şengal’de Osivan köyünde dünyaya geliyor. Küçük yaşlarında silah kullanmayı öğreniyor ve ailesiyle birlikte tarım ile uğraşıyor. 1936  yılına geldiğimizde Hisên Fewzî Paşa komutasındaki Bekir Al-Sedqî’nin askerleri Osmanlı ordusuyla birlikte Şengal Dağı’na saldırmak üzere harekete geçer. Memoyê Elî o zamanlar henüz 20 yaşlarındadır ve Êzidî direnişçilere katılarak Geliyê Kêrox’da orduların karşısına dikilir ve sonuna kadar savaşır.

27 asker öldürülür, Memoyê Elî’nin başı kesilir

Bu amansız direnişin şahitlerinden biri de Memoyê Elî’nin annesi Şêrînê annedir. Dayê Şêrînê bu direnişin hakikatinin yeni nesile ulaşması için 2007’deki vefatından önce bazı araştırmacılara oğlu Memo ve eşi Elî Heso’nun katledilmesinden şu sözlerle bahseder: “Osmanlı ordusu bize saldırdığında bizler bahçedeydik. Elî ve Memo birlikte silahlarına sarılarak onların karşısında durdu. Ordu çok kalabalıktı ama Memo ve Elî direndi. 27 askeri öldürdüler onlarcasını ise yaraladılar. O saldırı sırasında Memo’nun babası Elî’yi katlettiler. Bir süre sonra bende yaralandım. Saldırı sırasında bir kurşun Memo’nun silahına isabet etti, artık Memo silahını kullanamıyordu. Memo sonrasında hançerini çıkartarak bir ağaca tırmandı, ordu ağacın etrafını sararak onu yakaladılar. Orada bir taş vardı, Memo’nun başını oraya yasladılar ve kafasını kestiler ve komutanları Hisên Fewzî Paşa’ya götürmek için onu da yanlarına aldılar. Ordu köyden çıktıktan sonra Deqo Hebabî dedikleri biri vardı, o beni evine götürdü ve yaralarımı sardı öyle iyileştim. “

Bu hayali bir hikaye değil. Belki tarihte sadece Memoyê Elî ve Zerdeşt Şengalî hedef alınmamıştır ama şimdiye kadar Êzidîler ne zaman özgür bir yaşam için ileriye yönelik bir adım atsa, onların düşmanları, özellikle de işgalci Türk devleti bunun karşısında durmuştur.

Düşman gelip gitti ama Şengal Dağı duruyor

Memoyê Elî’nin yaşadığı köy 2014 yılında yüzlerce Êzidîyi DAIŞ’e karşı savunan bir köy oldu. Osiva köyündeki Memoyê Elî’nin evi Şengal Dağı’nın kuzeyine düşüyor. Şimdi o evde DAIŞ’in vahşetinden kaçan Êzidî bir aile kalıyor. Şimdiye kadar sadece Şengal Dağı Êzidîleri koruyabildiği için bütün fermanlarda Şengal Dağı Êzidîler için bir sığınak oldu ve Şengal dağı bütün ihanetçilere ve işbirlikçilere şu mesajı verdi: “Onlar gelip gitti ama ben hala buradayım.”

(rb)

Bunları da beğenebilirsin