Türk devletinin ekonomisi Kürdistan Bölgesi petrolüyle ayakta duruyor

Türk devleti büyük bir ekonomik krizden geçiyor. Türk lirasının diğer para birimleri karşısında değer kaybetmesi ve diğer yandan AKP-MHP hükümetinin Rojava ve Güney Kürdistan’daki saldırılara yaptığı harcamalar nedeniyle Türk devletinin ekonomisi zor bir durumda. Ancak Kürdistan Bölgesi’nin petrol gelirlerinin bir kısmı Erdoğan iktidarının hizmetine sunuldu ve Erdoğan iktidarı bu gelirle ayakta kalıyor.

Bir ülkenin para biriminin değer kaybetmesi, o ülkenin ekonomisinin zayıfladığı anlamına gelir. Diğer ülkeler karşısında para biriminin değer kaybetmesi ithal ürünlerin ve aynı zamanda o ülkedeki ürünlerin fiyatının artmasına neden olur. Bu da yurttaşların omuzlarındaki yükü arttırır. Bununla birlikte ülkenin bütçesinde azalma meydana gelir.

Bugün Türkiye’de 100 ABD doları yaklaşık 1500 Türk Lirası yapıyor. Bu durum Türk lirasının dünya para birimleri karşısında tarihi çöküşü olarak tanımlanıyor.

Türkiye’de 2001 yılında Türk lirasının değer kaybetmesi nedeniyle gösteriler ve tepkiler meydana geldi. O sırada Erdoğan, Saadet partisinden ayrılarak AKP’yi kurdu. Türk lirasının değerini eski seviyesine döndüreceği ve Türkiye’deki Kürt sorunu çözeceği propagandalarıyla 2002 yılında parlamentoda 365 sandalye kazanarak iktidara geldi ve başbakan oldu.

2001’den 2005’e kadar dolar 1,3 Türk lirasıydı. 2007 yılında Türk lirasının değeri düştü ve 2013 yılında bir dolar 2 liraya çıktı. Türk lirasının değeri o zamandan beri düşüyor. 2016 yılında bir dolar 3,54 liraydı. 2018’de doların 6,9 liraya çıkmasıyla Türk lirasının değeri daha fazla düştü. 2020 yılında 1 dolar 8,89 lira iken 2021 yılında 11,20 liraya yükseldi.

20 yıl önce iktidara gelmesini sağlayan propagandanın aksine Erdoğan’ın geçen 20 yılda Türk lirası diğer para birimleri karşısında değer kaybetti. Ülke ekonomisi çöktü.

Son birkaç yıldır Türk devleti, ekonomik çöküşü önlemek ve bütçesindeki açığı kapatmak için Kürdistan Bölgesi’nin petrol gelirlerinden büyük ölçüde faydalandı. Türkiye ile 50 yıllık bir anlaşma yapılarak Kürdistan Bölgesi’nin gelirinin belli olmayan bir bölümünün, Erdoğan hükümetine devredildiğinden şüpheleniliyor.

Türkiye’nin toplam bütçesi geçen yıl 90 milyar 917 milyon 833 bin dolar, ancak toplam harcama 103 milyar 336 milyon 714 bin dolardı. Buna göre bütçeden 12 milyar 418 milyon 934 bin dolar açık çıktı.

Erdoğan ve hükümeti, Kürdistan Bölgesi petrolü üzerine yaptığı 50 yıllık anlaşma ile petrol gelirlerinden büyük ölçüde fayda sağlıyor. Bu geliri, bütçesindeki açığı kapatmak, savaşın yüksek maliyeti karşısında iç tepkileri dindirmek için kullanıyor.

Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesrur ​​Barzani’nin son açıklamasına göre, aylık 350 milyon dolarlık petrol geliri Maliye Bakanlığı’nın banka hesabına aktarıldı. Ancak Barzani petrol gelirinin diğer bölümünün nereye harcandığını açıklamadı.

Kürdistan Bölgesi şu anda günde 420 bin varilden fazla petrol ihraç ediyor. İhraç edilen bu petrolün aylık geliri 900 milyon dolardan fazla. Yani Bölgedeki petrol gelirinden 550 milyon doların nereye gittiği bilinmiyor. Sadece petrol gelirlerinin bir kısmının şirketlerin kiraları ve üretim maliyetleri için ödendiği biliniyor.

Bölge hükümeti ile Türk devleti arasında içeriği gizlenen 50 yıllık bir petrol anlaşması var. Anlaşmaya göre bölge, Türkiye üzerinden petrol ihraç ediyor. Gözlemciler, Türkiye’nin petrol ihracatından elde ettiği kazancın yanı sıra Kürdistan Bölgesi gelirinin belli olmayan bölümünün de Türk devletine gittiğini söylüyor.

Türk devleti bölge petrolünü kendi çıkarları için kullanıyor. Ayrıca Kürdistan Bölgesini kendi ürünlerini satacağı bir yer haline getirdi. Bu nedenle KDP, Türk devletiyle iş birliği yaparak ona kolaylık sağlıyor.

Şirketler Tescil Genel Müdürü Bilind Mihemed Kürdistan Bölgesi’ndeki 3 bin 315 yabancı şirketten bin 414’ünün Türk şirketi olduğunu açıkladı.

KDP’nin öncülüğüyle Bölge gazının Türkiye üzerinden ihracı Kürdistan Bölgesi için ciddi bir tehdit yaratıyor. Bu konu Irak hükümeti ve Güney Kürdistan halkında tepkiye yol açıyor. Türkiye ile doğalgaz anlaşması imzalanırsa Kürdistan Bölgesi’ndeki tüm gelirin Türk devletinin hizmetine gideceği söyleniyor. Bu nedenle Türk devleti Kürdistan topraklarını işgal etmek için saldırılarını yoğunlaştırmıştır.

Türk devleti istatistiklerine göre 2021 yılında bütçesinin yüzde 15’i savaşa ayrıldı. Bu da 99 milyar Türk lirası ve 10 milyar dolara (2021 dolar kuruna göre) tekabül ediyor. Stockholm Araştırma Merkezi’ne göre, Türk devleti bu yıl askeri saldırılara ve askeri malzemelere 17,7 milyar dolar harcadı. Türkiye’nin askeri harcamaları son 10 yılda yüzde 86 artarak dünyanın en yüksek askeri harcaması oldu.

İstatistikler, askeri harcamaların Türkiye’yi ekonomik bir krize sürüklediğini gösteriyor. Askeri harcamaların azaltılması hem Türk lirasını eski değerine döndürecek hem de bütçe açığını kapatacaktır.

Bunları da beğenebilirsin