Türkiye 40 yılda savaşa 3 trilyon dolar harcadı

40 yılda savaş bütçesine 3 trilyon dolar harcayan Türkiye, sorunları çözmek yerine sorunların derinleşmesiyle beraber, bölge barışını tehlikeye koymaktan başka bir sonuç alınmadı.

Türkiye’de ülke içinde ve ülke dışında ekonomik, diplomatik, politik, toplumsal krizler yaşayan iktidar, bu mevcut kriz halini savaş politikalarıyla, toplumda korku ve baskıyı hâkim kılarak aşmaya çalışıyor. 20 yıldır iktidarda olan AKP ve Erdoğan dış politikada da gerilimi artırıyor. 2005’te Diyarbakır’da “Kürt soru benim sorunum, çözeceğim” diyen Erdoğan, Kürtlere yönelik büyük bir soykırım politikasını devreye koydu. Güvenlikçi politikaların öncelendiği Türkiye’de yıllardır en fazla kaynak savaşa ayrıldı.

 

40 yıldır Kürt Özgürlük Hareketi’ne karşı yürütülen savaşta milyarlarca dolar para harcandı. Kürtlere yönelik işgal saldırıları, katliam girişimleri yapıldı. Bunca yıldır hiçbir sonuç alamayan Türk devleti, AKP iktidarı ile son yıllarda savaş politikasını bir kırıma dönüştürerek, ülkenin bütün kaynaklarını savaş aktarmaya başladı. Suriye’de, Libya’da, Irak’ta ve daha birçok yerde bulundurduğu askeri güç ve çetelere milyonlarca dolar para harcandı. İşgal edilen Efrin, Grê Spi, Serêkaniyê’de savaş suçları işledi. AKP hükümeti Kuzey ve Doğu Suriye, Güney Kürdistan Bölgesi, Libya, Doğu Akdeniz’ de girişmiş olduğu askeri saldırılarla, Türkiye halklarına, toplumsal barışa, özgürlüklere, insan haklarına büyük zarar veriyor.

Dünyada felaketlere yol açan savaşlar, büyük paraların da heba olmasına neden oluyor. Türkiye gibi kaynakları daha sınırlı bir ülkede savaşların neye yol açtığı tahribatları da görmek gerek. Türk devleti savaş politikalarının sonucunda ciddi bir ekonomik sıkıntı yaşıyor. Açıklanan raporlara göre, Türk devleti 40 yılda 3 trilyon dolardan fazla parayı savaş bütçesine ayırmış.

Araştırmacı -Yazar İzzet Akyol tarafından Merkezi Londra’da bulunan Democratic Progress Institute (DPI) için hazırlanan raporda, Türkiye’nin Kürt sorununun çözümünde güvenlikçi politikaları tercih etmesi nedeniyle, son 40 yılda, 3 trilyon dolar kaybettiği ifade edildi. Akyol raporda, Kürt sorununu çözememesi halinde Türkiye’nin, bedel ödemeye devam edeceği uyarısını yaptı.

40 YILLIK SAVAŞ POLİTİKASI

Dünyadaki çatışmaların çözüme kavuşturulması için çalışmalar yürütmek amacıyla kurulan Democratic Progress Institute’nin (DPI) çalışma alanlarında Kürt sorunu da var. DPI, Kürt sorununun Türkiye’ye maliyetini belirlemek amacıyla bir rapor hazırladı. Araştırmacı-Yazar İzzet Akyol tarafından hazırlanan “Düşük yoğunluklu 40 yıllık savaşın Türkiye’ye ekonomik maliyeti” başlıklı rapor, Tür devleti ve dünyadaki birçok kaynak incelenerek hazırlandı.

SORUN ŞİDDET SORUNU DEĞİL

Akyol raporda, Türk devletinin Kürt sorununu “şiddet ve terör sorunu” olarak görmesini eleştirdi. Akyol “Devletin Kürt sorununun dibindeki siyasi faktörü atlaması ve PKK’yi salt bir şiddet-terör örgütü olarak tanımlayıp, beslendiği sosyal-siyasal zemini görmezden gelerek PKK ile mücadelesini askeri yöntemlerle kazanabileceğini zannetmesinin, sonuç olarak Kürtler arasındaki PKK sempatisinin ve desteğinin tedrici şekilde artmasına yol açtığını söylemek yanlış olmayacaktır” dedi.

SAVAŞA 40 YILDA 3 TRİLYON DOLAR GİTTİ

Raporda yer alan bilgilere göre, 2007 yılında TBMM başkanı Köksal Toptan, silahlı çatışmaların Türk devletine maliyetini 250 milyar dolar, Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, 2008’de 300 milyar doların üzeri, Bakan Faruk Çelik de Eylül 2011’de 400 milyar dolar olarak ifade etmişti. Dönemin Başbakanı Erdoğan’ın 2013’te, Çözüm Süreci’yle ilgili açıklamaları kapsamında, 300 milyar dolar maliyet rakamını telaffuz ettiği de raporda yer aldı. Ancak açıklanan raporda 40 yıla yakın sürede savaş politikasına ayrılan para Türk devletine 3 trilyon dolara mal olduğu belirtildi.

Raporda, 3 trilyon dolar rakamını şöyle bulunduğuna yer verildi: ‘REDK (Reel Efektif Döviz Kuru) düzeltmesi yapılmış şekilde, 1985-2020 milli gelirler toplamı 15 trilyon 078 milyar 811 milyon dolar olmaktadır. Çatışmaların yuttuğu kaynaklar, ekonomi havuzuna katılarak büyüme hesabı yapıldığında, alternatif çatışmasızlık senaryosuna göre Türkiye’nin (reel kur düzeltmesiyle), 18 trilyon 709 milyar 174 milyon USD küsur toplam milli gelir üretebileceği anlaşılmaktadır. Aradaki fark, küsuratıyla 3 trilyon 630 milyar dolar tutmaktadır. Reel kur düzeltmesiyle ‘sentetik senaryo’da Türkiye’nin toplamda, yüzde 22,52 oranında daha büyük bir ekonomi olabileceği anlaşılmaktadır.

(rb)

Bunları da beğenebilirsin