Kazakistan’da protesto gösterileri büyüyor: Onlarca sivil protestocu öldürüldü

Kazakistan’da akaryakıt fiyatlarına yapılan zamlar sonrası başlayan gösterilerin ülkede hızla yayılmasının ardından, Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev Rusya’dan yardım istedi. Ülkenin en büyük kenti Almatı’da polis, gece yarısı emniyet müdürlüğü ve bazı karakollar ile çeşitli devlet dairelerine girmeye çalışan onlarca kişinin öldürüldüğünü açıkladı.

Tokayev hükümeti feshederek üç eyalette iki hafta süreyle olağanüstü hal ilan etti, Almatı’ya giriş ve çıkışlar yasaklandı. Protestoları yatıştırmak için LPG sübvansiyonlarının sürdürülmesi kararını aldıklarını duyuran Tokayev’in ülkeyi terketmeyeceğini de belirtme gereğini duyması siyasi gerilimin ne denli yükselmiş olduğunu gösteriyor. Tokayev ayrıca elektrik, su gibi hizmetlerde fiyatların dondurulması, yoksul aileler için kira yardımında bulunulması gibi adımlar atılacağını da ilan etti.

Almatı’da ateşe verilen hükümet binası

Cumhurbaşkanı Tokayev, Rusya ve beş eski Sovyet ülkesinin üye olduğu NATO benzeri bir örgüt olan Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nün (CSTO) devlet başkanlarına, “terör tehdidine karşı ülkesine yardım etmeleri” çağrısı yaptı.

CTSO, Tokayev’in talebi sonrası Kazakistan’a barış gücü gönderdi. Barış gücünde Rusya, Belarus, Ermenistan, Tacikistan ve Kırgızistan’dan askeri birlikler görev yapıyor.

Barış gücünün, Kazakistan’da istikrarın tesisi ve durumun normalleşmesi için “geçici bir süre” görev yapacağı açıklandı.

Cumhurbaşkanı Tokayev gösteriler sonrası hükümeti görevden almış ve Başbakan Yardımcısı Alihan Smailov’u geçici başbakan olarak atandı.

Tokayev, ülke genelinde OHAL ilan etmiş, gece sokağa çıkılmasını ve gösterilerle toplantılar düzenlenmesini yasakladı.

OHAL’e karşın Almatı’da göstericiler belediye binası ve havalimanını basmıştı.

Ülkenin en büyük kenti ve eski başkent Almatı’da sopalar ve demir çubuklar taşıyan kalabalık bir grup, belediye başkanının ofisine girdikten sonra, Almatı’daki uluslararası havalimanın da kontrolünü ele geçirdi.

Londra merkezli düşünce kuruluşu Chatham House’un Orta Asya Uzmanı Kate Mallinson, “Protestocular Kazak hükümetinin ülkeyi modernize edememesi ve her kademeden insanın hayatını etkileyecek reformları hayata geçirememesi nedeniyle derin bir kırgınlık ve kızgınlık içinde” dedi.

ABD yönetimi itidal çağrısı yaparken, Rusya’nın “Protestoların arkasında ABD var” iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirtti.

Ukrayna’da sürgünde bulunan Kazak muhalif lider Muhtar Ablyazov, protestoları koordine etmek için başkent Kiev’de bir merkez kurduğunu duyurdu ve sokağa çıkan Kazakların kendisiyle iletişime geçmesi için iki telefon numarası yayımladı.

Protestolar sırasında devrilen Nazarbayev heykeli

Mesele sadece akaryakıt fiyatları değil

Protestoların hızla şiddetli bir hale dönmesi Kazakistan’da ve bölgedeki insanları şaşkınlığa uğrattı ve meselenin sadece yakıt fiyatlarından ibaret olmayabileceğine işaret etti.

2019’a kadar Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in iktidarda olduğu ülkede bir kişi kültü oluşmuş, ülke genelinde heykelleri dikilmiş, başkent Astana’nın adı da Nur-Sultan olarak değiştirilmişti.

Fakat hükümet karşıtı protestoların düzenlendiği bir dönemde bunları dindirmek için görevi bırakmış ve yerine de kendisine yakın bir ismi yerleştirmişti.

Etkili bir muhalefetin olmadığı Kazakistan’daki çoğu seçim iktidar partisi tarafından yüzde 100’e yakın oyla kazanılıyor.

Analistler, Kazak hükümetinin toplumda birikmiş öfkeyi hafife aldığını, sandıktan çıkan bir demokrasinin olmadığı ülkede insanların seslerini duyurabilmek için sokağa çıkmak zorunda hissettiğini söylüyor.

Kazakistan’da bağımsızlığını kazandığı yıllardan bugüne kadar çok ender olarak bu tür protestolara şahit olundu. Protestolar petrol zengini Mangistav eyaletinde başladı. Hazar kıyısındaki başşehri Aktav, ülkenin ana petrol ve gaz işleme merkezi olarak hizmet verse de, genel olarak eyalette hayat kalitesi ülkenin geri kalanıyla kıyaslandığında daha kötü durumd. Bu bölge uzun zamandır bir huzursuzluk yatağı halinde bulunuyor.

Aralık 2011’de Zhanaozen kasabasında grev yapan petrol işçilerine polisin ateş açarak karşılık vermesi sonucu 16 kişi ölmüştü. Yine isyanın kıvılcımı burada çıktı, ama bu kez şaşırtıcı şekilde birden “yangın” tüm ülkeye yayıldı. Ülkede özellikle Mangistav gibi daha fakir bölgelerde otomobillerin yaklaşık dörtte üçünde daha ucuz olduğu için yakıt olarak LPG gazının kullanıldığı belirtiliyor.

LPG zamlarına karşı başlamış gözükse de protestoların Nazarbayev rejimine yönelik halkta biriken kızgınlığın bir yansıması olduğu besbelli… Ülkenin zengin doğal kaynaklarından istifade eden elit bir zümre iyice palazlanırken, bunlarla halkın geri kalanı arasındaki gelir eşitsizliği muazzam boyutlarda arttı. Örneğin Nazarbayev’in üç kızı, İsviçre, İngiltere ve ABD’deki en gösterişli semtlerde milyonlarca dolarlık mülklere sahip. Büyüyen öfkenin asıl kaynağı bu durum. Halkın Nazarbayev rejimiyle ekonomik güvenlik için siyasi özgürlüklerini takas ettiği gayrıresmi sosyal sözleşme, gelir eşitsizliğini büyüten iktisadi sorunların, yolsuzlukların baskısı altında çözülüyor. Yeni kurulan görkemli başkent Nur-Sultan’ın inşası için milyarlarca dolar dökülürken, halkın temel yaşam standartlarında ciddi bir yükselme yaşanmadı. Özellikle kırsal bölgelerde pek çok hane su ve elektrik gibi temel hizmetleri bile almakta sıkıntılar yaşıyor.

Ülkede hava Nazarbayev (ve çevresi) aleyhine dönmeyi sürdürse de rejim bu memnuniyetsizliğin kendisini siyaseten ifade edebilmesinin önünü tamamen kapatmış durumda. Mecliste muhalif partiler bulunmuyor. Protestocuların önemli taleplerinden biri eyalet valilerini halkın seçmesi… Mevcut sistemde valiler cumhurbaşkanı tarafından atanıyor. Gösteriler sırasında “Yaşlı adam defol” şeklinde Nazarbayev karşıtı sloganlar atıldığı bildiriliyor. Almatı’ya arabayla üç saatlik mesafedeki Taldikorgan şehrinde protestocular daha önce görülmedik şekilde Nazarbayev’in heykelini de devirdi. Almatı’da protestocuların ateşe verdikleri arasında Nazarbayev’in Nur Otan Partisi’nin il binası da bulunuyor.

 

 

 

Bunları da beğenebilirsin