21. yüzyılın en tehlikeli silahı su: Türk devletinden Irak’a su şantajı

Irak’ın bazı bölgelerinde hava sıcaklıkları 50 dereceyi gösterirken Dicle ve Fırat nehirlerindeki su seviyeleri giderek düşüyor ve nehirlerin kuruyacağına dair endişeler artıyor.

Irak’ın en önemli yaşam kaynağı tarihi bataklıklarında artan kuraklık yaşamsal tehdit seviyesine ulaşmış durumda. Kuraklık tarım ve hayvancılık ciddi sorunlara yol açarken ciddi sağlık sorunlarının yaşanmasına vesile oluyor.

Su seviyesindeki ciddi düşüşün muson yağmurlarının azalması, çok su tüketen zirai sulama sistemlerinin modernize edilmemesi ve vatandaşların günlük su tüketiminde tasarruflu davranmamaları da dahil muhtelif sebepleri var.

Ancak kuraklığın en önemli dış sebeplerinin başında komşu ülkelerde inşa edilen baraj ve kanallarda Irak’ın su kotasının gözetilmemesi geliyor

Irak su ihtiyacının büyük bölümünü Türkiye’de doğan Dicle ve Fırat nehirlerinden karşılıyor. Türk devleti elektrik üretiminde kullandığı nehirler üzerine yıllar içinde birçok baraj inşa etti.

İnşasına 2006’da başlanan ve 2018’de faaliyete geçen Ilısu Barajı’nın Irak’a su akışını büyük ölçüde sınırlaması akut su sıkıntısının yaşandığı ve nüfusun günlük tarımsal su ihtiyacının karşılanamadığı Mezopotamya’da halkın korkularını daha da tetikledi.

Dicle ve Fırat nehirlerindeki su seviyesi her yıl daha da düşerken, müteakip Irak hükümetlerinin Türk devleti ve Irak arasında bir su kotası belirlemek için yıllardır yürüttüğü çabalar da sonuca ulaşmadı.

Irak su konusunda Türk devleti ile bir anlaşma imzalamamış olsa da iki taraf arasında yıllar içinde bu konuya ilişkin bir dizi protokol imzalanmış durumda.

Irak, Türk devleti ve Suriye arasında 1920’de imzalanan ilk protokol, baraj yapımlarını ve suyun yönünü değiştirecek eylemleri tarafların zarar görmemesi şartına bağlamıştı. Su meselesi 1946’da Irak ve Türk devleti arasında imzalanan Dostluk ve İyi Komşuluk Anlaşması’na da dahil edildi. Türkiye’nin Irak’a su akışını sınırlayan Keban Barajı’nı tamamlamasının ardından, 1978’de imzalanan Ekonomik ve Teknik İşbirliği Protokolü de su meselesine dair unsurlar içeriyordu. Ancak Ankara Irak’ın su payını azaltan barajların inşasına devam etti, bunlardan biri da 1990’larda Irak’ta su sıkıntılarına sebep olan Atatürk Barajı’ydı.

Irak Meclisi Başkan Yardımcısı Hakim el-Zamili, Fırat ve Dicle nehirlerindeki su seviyesinin düşmesi nedeniyle Türkiye ve İran ile ekonomik ilişkileri ve ticari alışverişi kesme tehdidinde bulundu.

9 Haziran’da parlamentoda yaptığı konuşmada “Türkiye ve İran ile ticareti ve ekonomik alışverişi suç sayan bir yasa çıkarmak zorunda kalmak istemiyoruz” diyen Hakim el-Zamili, iki ülkeyle ticari ilişkileri suç kapsamına almaktan başka bir seçenek kalmayabileceğini söyledi.

Su Kaynakları Bakanı Mahdi Raşit, AP’ye yaptığı açıklamada nehir seviyesinin geçen yıla kıyasla yüzde 60 oranında düştüğünü söyledi. Ayrıca bu sene gerçekleşen çok sayıdaki kum fırtınasının da çölleşmeye neden olduğu belirten bakan, fırtınalar nedeniyle şehirlerin kalın bir turuncu toz örtüsüyle kaplandığı, uçuşların durdurulduğu ve binlerce kişinin solunum sıkıntısı nedeniyle hastanelere başvurduğunu belirtti.

 

Bunları da beğenebilirsin