‘Hepimiz öleceğiz’: Kenya’da uzun süren kuralıklar pek çok acıya sebep oluyor

Yağışların olmaması göçebe çobanları ve hayvanları felaketin eşiğine itiyor ve 2,4 milyon insanın yiyecek bulmakta zorladığı tahmin ediliyor.

Kenya’nın eski Kuzey Doğu Eyaleti’nde yer alan Wajir’e bağlı Biyamadow isimli yorgun bir köye doğru ilerlerken sığır leşleri korkunç bir geçit törenindeymiş gibi tozlu yolun her iki tarafını kaplıyor.

Kavurucu güneşin altında çürüyen parçalara ayrılmış hayvanların korkunç görüntüsü, buradaki göçebe çobanları ve bel bağladıkları hayvancılığı felaketin eşiğine iten uzun süreli bir kuraklığın sonucu olarak karşımıza çıkıyor.

Biyamadow sakinlerinden biri olan İbrahim Adow, “72 yıllık ömrüm boyunca böyle bir şey görmedim” diyerek durumu açıklıyor.

Kenya’nın kuzeyinin büyük bölümü Eylül ayından bu yana normal yağışların yüzde 30’undan daha az bir yağış aldı. Kıtlık Erken Uyarı Sistemleri Ağı’na göre bu, on yıllardır kaydedilen en kötü kısa yağmur mevsimi oldu. Yağış olmaması meraları silip süpürdü ve yaşanan yiyecek ve su kıtlığını şiddetlendirdi.

Adow, sığırlarının yarısından fazlasını kaybetti. Hayatta kalan sığırların çoğu ise süt sağılamayacak ve satılamayacak kadar zayıf.

Köyün ileri gelenlerinden biri olan Adow, “kimse onları istemiyor” diyerek son dört ayda bir ineğin fiyatının yaklaşık 40.000 Kenya şilininden (357 $) 5.000 şiline (45 $) düştüğünü söyledi.

Yağış eksikliği meraları yok etti ve yiyecek ve su kıtlıklarını şiddetlendirdi

Tabi bu durum her zaman böyle değildi. Adow gibileri, tek öğünü mısır olmasına, su bulma mesafeleri uzamasına, hayvanların zayıf düşmesine, kuraklığın etkilerine her ne kadar alışmış olsalar da yağışların geri dönüşüne ve bununla birlikte daha yeşil meralar, daha sağlıklı hayvanlar ve daha az mali sıkıntı yaşamaya da alışkınlar.

Ancak uzmanların öngördüğü gibi yıl sonuna kadar yağış gelmezse, Aralık 2020’den bu yana art arda yaşanan üçüncü kötü yağmur mevsimi olacak.  Bir önceki kuraklık dönemi sona erdikten üç yıl sonra, beş ila yedi yıllık döngüden çok daha erken bir sürede yeni kuraklık dönemi başladı ve bu da meraların kendini toparlaması ve suyun yenilenmesi için yeterli zamanı bulamamasına sebep oldu.

Kenya Ulusal Kuraklık Yönetim Otoritesi (NDMA) direktörü James Oduor, “Daha sık ve daha uzun süreli kuraklıklar gündem haline geliyor” dedi.

BM, Wajir de dahil olmak üzere kurak ve yarı kurak ilçelerde yaklaşık 2,4 milyon insanın Kasım ayından itibaren yiyecek bulmak için mücadele etmesini bekliyor

‘Tek umut yağmurun gelmesi’

Geçen ay Birleşmiş Milletler, Wajir de dahil olmak üzere Kenya’nın kurak ve yarı kurak bölgelerinde yaklaşık 2,4 milyon kişinin Kasım ayından itibaren yiyecek bulmakta zorlandığını, şubat ayında bu rakamın ise 1,4 milyon olduğunu açıkladı.

Yiyecek bulmakta zorlananlardan biri de hamileliğinin altıncı ayında olan 25 yaşındaki Zenab Kule. Zenab, geçtiğimiz son 4 ayda kendisini ve bir ve iki yaşlarında olan iki oğlunu sadece mısırla beslemek zorunda kaldı. Her iki çocuğu da yetersiz beslenme semptomlarından biri olan ishal sorunuyla boğuşmak zorunda. Kule’nin en küçük çocuğu gripten kurtulamayacak kadar zayıf ve bu durum diğer hastalıklara da yol açıyor. Anne de ise olağandışı yorgunluk belirtileri ve çok az sıvı tüketmesi nedeniyle normalden daha hızlı atan bir kalp atışı var. Bu durum onun gündelik yaşamını başlı başına bir mücadele haline getiriyor.

Zenab Kule dört aydır kendini ve iki oğlunu sadece mısırla besliyor

“Tek umudum yağmurun gelmesi,” dedi.

Kuzey Kenya’da 465.000’den fazla çocuk ve 93.000 hamile ve emziren kadın, kuraklık zamanlarının en savunmasız iki grubu olarak karşımıza çıkıyor ve  bu insanlar ciddi bir biçimde  yetersiz beslenmek zorunda kalıyorlar.

Wajir ilçesi Sağlık Müdürü Somow Dahir, kadınların geleneksel olarak ev halkı için su getirmekten sorumlu olduğunu, ancak yağış olmaması durumunda bu rutinin saatler süren bir yolculuğa dönüşebileceğini söylüyor. Kenya Ulusal Kuraklık Yönetim Otoritesi (NDMA), kuzey bölgesinde Ekim ayında su bulma mesafesinin yaklaşık 14 km (8,7 mil) olduğunu tahmin ediyor.

Emziren annelerin ev dışında uzun süre kalmaları, özellikle aileler sığırlarını kuraklıktan ötürü kaybettiğinde, daha az süt tüketen küçük çocuklar ciddi şekilde etkileniyor. Ayrıca, sadece mısır tüketimi süt üretimini azaltarak daha az besleyici hale geliyor.

Hamile, emziren kadınlar ve çocuklar arasında şiddetli ve orta derecede akut yetersiz beslenme vakaları son üç yılın en yüksek seviyesine, ki bu korkunç bir tablo, ulaşmış durumda olduğunu belirten Dahir, kuraklığın devam etmesi halinde Wajir’de bulunan ve sağlık merkezi olmayan yaklaşık 200 yerleşim yerine ulaşmanın “ çok maliyetli” bir hale geleceğini söylüyor.

NDMA, kuzey ilçesinde Ekim ayında su bulmak için ortalama mesafenin 14 km olduğunu tahmin ediyor [
Bu durumdan sıyrılmanın kısa yolu yok

Dünya Meteoroloji Örgütü’ne (WMO) göre, 2020 Afrika’da şimdiye kadar kaydedilen en sıcak üçüncü yıl olarak sıralandı. Tahminler, sıcaklığın 2050 yılına kadar 2,5C’ye (4,5F) kadar yükselebileceğini gösteriyor.

Uzmanlar, küresel ısınmada yaşanan her artışla birlikte aşırı hava olaylarının daha fazla yaşanacağını söylüyor. Daha sıcak bir atmosfer, aşırı yağışlara yol açabilecek daha nemli hava tutabiliyor, ancak daha yoğun kuraklıklara sebebiyet veren buharlaşmaya da neden olabiliyor.

NDMA Direktörü Oduor, Kuzey Kenya’da iklim değişikliğinin sorunun bir parçası olduğunu ancak nüfus artışının, tarımsal sulama nedeniyle yapılan peyzaj modifikasyonunun ve yerleşim genişlemeleri gibi diğer faktörlerin kuraklıkların etkisini kötüleştirdiğini ifade ediyor.

“Yarı kurak bölgelerde, eskiden işgal altında olmayan, göçebe çoban topluluklarının hareket edebileceği geniş alanlarımız vardı,  şimdi hareket sahası kısıtlandı ve daha küçük yerlerde daha büyük topluluklar bir arada hareket etmek zorunda kalıyorlar.”

Kaynak sıkıntısı, yerel topluluklar üzerinde domino etkisi yaratarak meraların kontrolü konusunda artan gerginliklere, yüksek fiyatlara ve su arama telaşında daha uzak bölgelere gitmek zorunda kalan öğrencilerin okulu bırakmasına neden oluyor.

Oduor, kuraklıkların etkileriyle başa çıkmak söz konusu olduğunda kestirme yol olmadığını, sadece pahalı ve zaman alıcı olabilecek uzun vadeli sürdürülebilir kalkınma projeleri yapılabileceğini ifade ediyor.

“Kuraklığı tersine çevirmek neredeyse imkansızdır, ancak insanların bununla başa çıkmalarını sağlayabilirsiniz.”

Oduor, ek su ve sağlık altyapılarının inşa edilmesinin ve ailelerin gelir kaynaklarını çeşitlendirmek için sürdürülebilir geçim kaynaklarına yapılacak yatırımların bu sorunun çözümüne katkı sağlayacağını belirterek, “Bunlar yeterince yapılmış olsaydı, bu kadar acı çekmezdik” dedi.

WMO, 2020’yi Afrika’da kaydedilen en sıcak üçüncü yıl olarak sıraladı

Wajir’e dönüp baktığımızda oranın sakinleri için yağmurun ne zaman yağacağı sorusu büyük bir önem teşkil ediyor. Afrika’nın doğusunu kapsamlı bir şekilde ele alan İklim Tehlikeleri Merkezi’nin saha bilimcisi ve meteoroloji uzmanı Gideon Galu ise, “İşler iyi görünmüyor.” diyor.

Galu, Hint ve Pasifik okyanuslarındaki iklim koşullarının – Doğu Afrika’da yağış mevsiminin oluşmasında kilit faktörler – elverişli olmadığını söylüyor

“Bu tür tahminler gerçekleşirse, Mart’tan Mayıs’a kadar olan bir sonraki yağışlı mevsimi de başarısız olacak ve kapsamı ve şiddeti açısından ‘benzeri görülmemiş’ bir kuraklık ile sonuçlanacak”

Biyamadow’a yaklaşık yarım saat uzaklıktaki Benane köyünde, Aden Gidhayes ve ailesi yarının -hem ev hem de hayvan için- yiyeceğin ne olacağını zaten biliyorlar:  sabah çocuklar için bir mısır ve akşam hayvanlar için bir mısır

Gidhayes beş parmaklarıyla ellerinde kalan inek sayısını göstererek “Yağmur gelmezse, hayvanlarımız ölecek, o zaman hepimiz öleceğiz,” dedi.

Kaynak: Al Jaazeera English

Bunları da beğenebilirsin