Evini müzik okuluna dönüştürdü

Evin Colemêrg, imkanların kısıtlığına rağmen sanatını bırakmayan ve Rüstem Cudi Mülteci Kampı’ndaki (Mexmur) evinde öğrencilere müzik eğitimi veren Kürt kadınlarından biri. Evin Colemêrg, bir kadın olarak başlangıçta özgüvenli ve istekli olunması gerektiğini söyledi.

Rüstem Cudi Mülteci Kampı’nda (Mexmur) kadınlar tüm zorluklara rağmen sanatlarına sahip çıkıyorlar. Kevana Zêrin’de müzik öğretmenliği yapan Evin Colemêrg, çocuklarının ve evinin sorumluluğu nedeniyle 2 ayı aşkın süredir öğrencilerini evde eğitiyor ve evini okula dönüştürdü. Evin Colemêrg, evde verdiği eğitim hakkında ajansımızla görüştü.

‘Sanatımı paylaşmaktan mutluluk duyuyorum’

Evin Colemêrg, sanatını paylaşarak kültürlerinin kaybolmasına izin vermediğini belirterek, “Genç yaşta kültür alanında çalışmaya başladım. İlk başta okulda biraz öğrendim, sonra gönüllü olarak Kültür ve Sanat Merkezine geçtim. Kültür Sanat Merkezi’nde nota ve şan eğitimi aldım. Oradan öğrendiklerimle Kevana Zêrin’de eğitim veriyorum. Müzik alanında ise öğrendiğimiz şeyleri, var olan kültürü kaybetmemek için eğitim yoluyla yeni nesillere aktarıyoruz. Kültür Sanat Merkezi ve Kevana Zêrin olarak omuzlarımıza düşen sorumluluk, kültür ve sanatımızın kaybolmasını önlemek ve gelecek nesillere aktarmaktır. Bu sorumluluk bilinciyle edindiğim bilgileri başkalarıyla paylaşıyorum ve bundan çok mutluyum. Özellikle çocuklar için, çünkü insanlar bir çocuğu nasıl eğitirse gelecekte öyle şekil alır” dedi.

‘Eğitimimiz ses üzerine kurulu’

Colemêrg, eğitiminin amacından ve tarzından bahsederek konuşmasına şöyle devam etti: “Kampın şartları çocukların psikolojisini olumsuz etkiliyor. Bu olumsuz etkiyi üzerlerinden atmaları için hem Kevana Zêrin hem de Kültür Sanat Merkezi olarak çeşitli eğitimler başlattık. Kevana Zêrin olarak bu süreçte eğitime başladık. Ben şu an şahsi olarak eğitim veriyorum. Kevana Zêrin olarak Kültür Sanat Merkezi’nde çalışıyorduk ama çocuk ve ev sorumluluklarım nedeniyle merkezde çalışamadım, iki ayı aşkın süredir evde eğitim veriyorum. Daha önce diğer öğretmenlerimiz öğrencileri ritim konusunda eğitmişti. Şu an eğitimimiz sadece ses ve şarkı söylemekten ibaret. 8 Mart da yaklaşıyor, çocukları 8 Mart kutlamaları için hazırlıyoruz” dedi.

‘Hiçbir engel tanımadım’

Colemêrg, çaba gösterdiği zaman insanın önünde hiçbir engelin kalmayacağını belirterek, “Genç bir anne olmama rağmen işimi bırakmak zorundayım diyerek kendimi işimden alıkoyamadım. Bu yüzden her şeyin istemekle ilgili olduğunu söylüyorum. Ailem ve iş arkadaşlarım da bana çok yardımcı oldu. Böylece bu süreçte hem çocuğumla ilgililenip hem de eğitimde çalışmalarımı devam ettirebildim. Biz kadınlar hiçbir engel tanımamalıyız. Sanatta, sporda vb. hayatın hangi alanında olursak olalım, kadın olarak kendimizi geliştirebiliriz” dedi.

‘Arzu varsa engel yoktur’

Colemêrg, son olarak kadınlara hiçbir şeyi kendileri için engel olarak görmemeleri çağrısında bulunarak, “Arzu varsa engel yoktur. Şu anda kapitalist modernitenin sürdürmekte olduğu savaş, çoğunlukla kadınlar ve gençler üzerinedir. Bu özel savaşlara karşı sessiz kalırsak, bu savaşlar bize her zaman dayatılacaktır. Bunun için de önce kadın olarak kendimize inanmalıyız. Kadınları geri gören ve arka planda bırakmaya çalışan bu dünyaya biz kadınlar olarak cevap vermeliyiz” dedi.

Bunları da beğenebilirsin