Êzidî kadınlar: Özgürleşen kadınlar kendi topraklarında yaşamalı!
ROJNEWS-ŞENGAL
DAİŞ’ten kurtulan kadınlara yönelik çok kirli bir politika izlendiğini belirten Êzidî kadınlar, şunları söyledi: “Êzidî kadınları topraklarından, kültürlerinden koparıp Avrupa’ya götürmek istiyorlar. Bir kısmının tekrar DAİŞ’e teslim edildiğine dair belgeler var. Êzidî kadınlar kendi topraklarında yaşamalı.”
Êzidî Özgür Kadın Hareketi (TAJÊ) öncülüğünde başlatılan“Kadın Kırımına Karşı Öz Savunmanın Sesi Ol’ kampanyası kapsamında dün Şengal merkezde DAİŞ’in esir aldığı Êzidî kadınlara ilişkin bir panel düzenlendi. Şengal’deki kurum ve kuruluşlardan 40’ı aşkın kadın temsilcinin katıldığı panelde, ‘Tüm Êzidî kadınlar özgürlüğüne kavuşuncaya kadar mücadelemiz devam edecek’ mesajı verildi. Panel katılımcıları, Êzidî kadınlarının mücadelesini Rojnews’e anlattı.
‘Êzidî kadınları Avrupa’ya çıkarıyorlar’
Konuşmasına DAİŞ’ten kurtarılan Êzidî kadınların Avrupa’ya göç ettirilme çabalarına dikkat çekerek başlayan TAJÊ Üyesi Neam Elyas, bu göçertme politikasını ise şu şekilde değerlendirdi: “Özgürleştirilen Êzidî kadınlar, kendi halkının arasında, kendi topraklarında yaşamalı. Ancak ülke dışına çıkartarak onlara beyaz soykırım uyguluyorlar. Yabancı ülkelere gittiklerinde çocukları onlardan kopartılıyor. Êzidîler üzerinde hâlâ beyaz soykırım uygulanıyor ve onların haklarını aramalarına izin verilmiyor. Panelde özgürleşen kadınların ve halen DAİŞ’in elinde tutsak olanların akıbetini tartışmak istedik.”
“Göçertme politikası yürütülüyor”
Şengal Kadın Birlikleri (YJŞ) komutanlarından Sozdar Agir, Êzidî kadınları savunma gücü olarak nasıl ‘Öz Savunmanın Sesi’ olabileceği konusunda çalıştıklarını belirterek şunları söyledi: “Panelde güçlü değerlendirmeler ve mesajlar vardı. Güçlü bir mücadele ve yüksek maliyetlerle özgürleştirilen tutsak kadınlar, çok kirli bir politikayla karşı karşıya. Bu kadınlara yönelik bir imha ve göç politikası yürütülüyor. Özellikle onları köklerinden ve kültürlerinden uzaklaştıran bir politika var. DAİŞ’ten kurtarılan kadınlar kendi topraklarında ve kültürlerinde yaşamalı.”
‘YJŞ’ye katılsınlar, intikamlarını alsınlar’
Sozdar Agir, DAİŞ’in elindeki esirlerin fermanın en büyük kanıtı olduğunu, ferman sorumlularının suçlarının gizlenmesi ve ortaya çıkmaması için Êzidî kadınları göçertirdiklerine dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Bu kadınlar bir kez daha soykırımla karşı karşıya kalıyor. Kadınların Türkiye üzerinden Avrupa’ya geçtiklerine dair kanıtlar var. Büyük bedeller ödenerek serbest bırakılan kadınların bir kısmı bu şekilde yeniden DAİŞ’e teslim ediliyor. DAİŞ’in elinden kurtarılan bu kadınlar, fermanın sorumlularından hesap sorabilir. Bu kadınlar Irak’tan, Barzani ailesinden ve Türkiye’den hesap sormalıdır. Kurtarılan kadınlar kendi kaderlerini belirlemeli ve kendi topraklarında yaşamalıdır. Êzidî kadınlar bir daha soykırımla karşı karşıya kalmamak için YJŞ saflarına katılmalı. Fermanlara karşı durmak YJŞ’ye katılarak mümkündür. Bu kadınlar YJŞ’ye katılıp intikam alabilirler. Ferman üzerinden 10 yıl geçmesine karşın bugün hala binlerce Êzidî kadının akıbeti bilinmiyor.”
‘Ölülerimizi ve dirilerimizi geri getirsinler’
DAİŞ’ten kurtarılan Êzidî kadınlardan Eyşan Heskan ise, haklarını aramak ve tüm esirlerin DAİŞ’in elinden kurtarması için toplandıklarını belirterek şu mesajı verdi: “Umut ediyorum ki tüm ölülerimiz ve dirilerimiz topraklarına geri döner ve onlara dair bilgi alırız.”
‘Zafer Êzidî kadınların olacak’
Êzidî kadınların kurtuluş mücadelesini yükseltmek için bir araya geldiklerini belirten TAJÊ Üyesi Nurê Şengalî ise şunları söyledi: “Êzidî kadınlarına bir daha dokunulmasın diye Önder Apo’nun fikirleriyle kendimizi eğittik. Zafer Êzidî kadınların ve Êzidî toplumunun olacak.”
fm