Fermandan özerk yönetim inşasına: Şengal eski Şengal değil!

ÊZDİN ŞENGALÎ

Êzidi halkı, 9 yıl önce kendilerine yönelik gerçekleştirilen ferman ve soykırımların ardından büyük bir emekle özerk ve özgür bir Şengal inşa etmeye başladı. Êzidi kadınlar ve gençler, Şengal’in 2014 yılından önceki gibi olmadığını dile getirirken aslında bu büyük toplumsal devrime işaret ediyor.

3 Ağustos 2014 fermanıyla dünya ve bölgedeki güçler, Şengal’in DAİŞ’e teslim edilmesini ve yüzlerce yıldır devam eden Êzidi soykırımının artık tamamlanmasını bekliyordu. Uluslararası güçler, Êzidi soykırımı için çeşitli açıklamalar yaparak sahte gözyaşları dökmeye hazırlanıyordu. Faşist Türk devleti ve ortağı KDP, süreci takip ediyor ve ‘DAİŞ çetelerinden gelecek müjdeyi’ bekliyorlardı. Irak ise adeta bir vebadan kaçarcasına Şengal’den çekilmişti. 2014 yılında Şengal’de durum genel anlamıyla böyleydi. Neredeyse hiç umut kalmamış gibiydi. Ancak bu umutsuzluğu yırtan ve karanlık günleri aydınlığa ulaştıranlar Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fedaileri oldu. Herkes Şengal’den arkasına bile bakmadan kaçarken özgürlük gerillaları Şengal’e doğru akın ediyorlardı.

PKK gerillaları ve Rojava savaşçıları Şengal Dağını Êzidi halkı için adeta bir sığınak haline getirdiler. Özgürlük gerillaları yalnızca direnişe öncülük etmekle kalmadı, aynı zamanda özsavunma gücü ve özyönetimin inşasında da öncü rol üstlendiler. Şengal Dağı, sadece savaşın ve direnişin merkezi olmadı. Aynı zamanda özerk yönetim sisteminin de tohumlarının atıldığı yerdi. DAİŞ çetelerinin ağır saldırıları altında 15 Ocak 2015 tarihinde Şengal Dağında Şengal Kurucu Meclisi ilan edildi. Böylece Şengal şehitleri Şehit Mam Zeki, Şehit Said Hasan ve Şehit Berxwedan’ın öncülüğünde 27 kişiden oluşan özerk yönetimin nüveleri atılmış oluyordu. İlan edilen bu ilk meclis, son 8 yılda hayatın her alanına yayılan ve devrimsel gelişmelerin önünü açan yeni bir hayatın filiziydi. Êzidi halkı, ‘Şengal 2014 yılından önceki Şengal değil’ derken bu büyük toplumsal devrime işaret ediyor.

Fermandan özerk ve özgür Şengal’e

Fermanın kılıcıyla karşı karşıya kalıp bu kadar ağır bir saldırı ile karşılaşan bir toplumun bu kadar kısa bir süre içerisinde hem varlığını koruyabilmesi hem de bu düzeyde ideolojik ve kurumsal çalışmalar inşa edebilmesinin tarihte başka hiçbir örneği yoktur. Êzidi toplumu ferman ve katliamlardan geçerek ve ağır bedeller ödeyerek 9 yıl içerisinde özerk ve özgür bir Şengal inşa etti. DAİŞ çetelerinin saldırıları nedeniyle ilk yıllarda toplumsal eğitimlerin hemen hemen hepsi özsvunma üzerine gerçekleştirildi. Toplumu savunmaları için kız ve erkek çocukları eğitimlerden geçirildi. Birkaç kişi ile başlayan bu eğitimler kısa süre içinde Êzidi halkının özsavunma gücüne dönüştü. Bu kutsal sığınakta Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ), Şengal Kadın Birlikleri (YJŞ) ve Êzidan Asayişi kuruldu. Êzidi halkının kendilerine yaşatılan fermanlara cevabı kurdukları özsavunma güçleri oldu. Bu Êzidi halkının tarihinde yeni bir aşamanın başlangıcıydı.

Önder Öcalan: Özgür yaşamı inşa edin!

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Şengal’in özgürleştirilmesinin ardından Êzidi halkına şu mesajı verdi: “Şengal’den Rakka’ya dek Êzidi halkı katliamdan geçirildi. Ancak biz bütün bu bölgelerde soykırımcı güçleri yenilgiye uğrattık ve Êzidi halkının intikamını aldık. Bu yüzden oldukça mutluyuz. Şengal halkına sonsuz saygı ve selamlarımı gönderiyorum. Artık özgür bir yaşamı inşa etsinler”

Êzidi halkı da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın bu çağrısına yanıt verdi. Êzidi kadınları başta olmak üzere Êzidi halkı Önder Öcalan’ın ideolojisini yaşamsallaştırdı. Êzidi halkı tıpkı korunmak için Şengal Dağına bağlandıkları gibi Önder Öcalan’ın özgür yaşam ideolojisine de aynı inançla bağlandılar. Yüzlerce yıldır inanç ve hafızalarını koruma mücadelesi veren Êzidi halkı, ilk defa Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ideolojisiyle yenilik ve değişime doğru bir adım atıyordu. Êzidi toplumu, ilk defa bu kadar kendi kimliklerine, öz güçlerine güvenen ve umut dolu bir yaşam inşa etmeye başladı.

DAİŞ çeteleri yenildi, KDP ve Türk devleti saldırmaya başladı

Ancak Şengal’in özgürleştirilmesinin ardından saldırılar azalmadı. Tersine daha ciddi bir şekilde Şengal’e yönelik gerçekleştirildi. DAİŞ çetelerinin yenilmesinin ardından KDP ve işgalci Türk devleti özgür ve özerk bir Şengal’in inşa edilmesinin önünü kesmek istedi. İşgalci Türk devleti KDP ortaklığıyla Şengal’de özerk bir yönetimin inşa edilmesine karşı Êzidi halkının öncülerini hedef almaya başladı. Tüm bir kirli ve yoğun saldırılara rağmen Şengal Özerk Yönetimi, tüm kurumlarıyla demokratik bir toplumun inşa edilmesi ve örgütlenmesi yolunda ciddi ve önemli adımlar attı. Başta özsavunma olmak üzere, yerel yönetim çalışmalarından ekonomik projelere, sağlıktan dil ve eğitim alanına dek demokratik özerklik sisteminin inşası için büyük emekler sarf edildi. Toplumun örgütlenmesi konusunda Êzidi Özgür Kadın Hareketi (TAJÊ) ve Gençlik Hareketi öncü oldu.

Yeni yaşam Êzidi kadınların öncülüğünde inşa edildi

2016 yılında Şengal Kadın Birliklerinin (YŞJ) kurulmasıyla birlikte tarihte ilk defa Êzidi kadınlar özsavunma ve örgütlenme gerçekleştirdi. Şengal’i savunan YJŞ, DAİŞ çetelerinin başkenti olan Rakka’da Êzidi kadınların kurtarılması ve intikamlarının alınması eylemlerine katıldı. Êzidi kadınlar yalnızca özsavunma alanında değil, yaşamın her alanında örgütlendiler. Bu amaçta 2016 yılında TAJÊ kuruldu. TAJÊ, özsavunmadan eğitime, ekonomiden sağlığa kadar Êzidi kadınların örgütlenmelerine öncülük etti.

KDP alternatif meclis kurmak istedi!

Şengal, bir yandan özgür bir yaşamı inşa ederken diğer yandan da askeri ve siyasi saldırılara cevap oluyordu. Diğer bir deyişle Şengal’de direniş ve inşa birlikte gerçekleştirildi. Şengal Özerk Yönetimine yönelik gerçekleştirilen saldırıların sonuncusu 2020 yılında Kürdistan Bölgesi Hükümeti ile Kazımi Hükümeti arasında imzalanan 9 Ekim Antlaşmasıyla gerçekleştirildi. Êzidi halkı, antlaşmanın imzalandığı ilk günden bu yana bu antlaşmayı reddetti ve ortaya koyduğu mücadeleyle antlaşmayı boşa çıkardı. 9 Ekim Antlaşmasına karşı yürütülen mücadele ile özerk yönetim sisteminin temelleri daha da sağlamlaştırıldı. Şengal Halk Meclisini yok etmek isteyen KDP, kendisini Êzidi halkına karşı efendi olarak dayatamayacağını anladı. Şu anda bağımsız bir meclis oluşturmak ve Êzidi toplumuna ilişkin gerçekleştirmek istediği kirli planlar için bu meclisi kullanmak istiyor.

Şengal ideolojik olarak Irak’ı etkiliyor

Êzidi toplumu ile gelişen düşünce devrimi, Şengal Özerk Yönetiminin kurulmasıyla beraber Irak genelinde de bazı siyasi sonuçlar doğurdu. Şengal Özerk Yönetiminin dayandığı ‘Demokratik Ulus’ mücadelesi artık birçok siyasi tarafın dikkatini çekiyor. Demokratik Ulus paradigması kapsamında düzenlenen çalıştaylar, Şengal’in Irak üzerinde ideolojik bir etki oluşturduğunu kanıtladı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın paradigmasını benimseyen Şengal, kendisini artık Irak siyasetini ve ideolojisini etkileyebilecek bir konuma taşıdı. Şu anda Êzidi kadınlar Bağdat’tan Süleymaniye ve Şengal’e kadar gerçekleştirilen atölye ve konferanslara öncülük ediyor.

Özerk Yönetim’in en büyük başarısı Şengal halkının geri dönüşüdür

Fermanın 9’uncu yıldönümünde dikkat çekici hususlardan biri de Şengal halkının geri dönüşüdür. Êzidi tarihinde ilk defa bu kadar ağır yaşanan bir fermanın ardından işgalci Türk devleti ve KDP ortaklığında geliştirilen askeri ve özel savaşa rağmen Êzidi halkı kendi topraklarına geri dönmüştür. Şengal Kurucu Meclisi, 2015 yılında ilan edildiğinde Şengal’de kalan yaklaşık 15 bin Êzidi, Şengal Dağına sığındı. Oysa şu anda Şengal’in dağlar ve ovalarında 200 bin civarında Êzidi, Şii ve Sünni yaşıyor. KDP’nin bu kadar ciddi saldırı ve engellemelerine rağmen bu nasıl mümkün olabiliyor? İşte bu mümkünlük Özerk Yönetim ve savunma güçlerinin varlığından ileri geliyor. Özerk Yönetim’in en büyük başarılarından biri de Şengal halkının kendi topraklarına geri dönmesini sağlamasıdır.

Yeni süreç: Şengal’in statüsünü netleştirmek

Şengal Özerk Yönetimi, şu anda bu dönüşe ilişkin kurumlarını toplumsal ihtiyaçlar dahilinde genişletme ve derinleştirme çalışmaları yürütüyor. Şengal Özerk Yönetimi çatısı altında binlerce insan yaşıyor. Bu da yükler ve sorumlulukların ağırlaştığı anlamına gelmektedir. Şengal Özerk Yönetimi, gücü, iradesi ve tecrübesiyle Êzidi toplumunu her şekilde koruyabilir ve yönetimsel açıdan Êzidi toplumunun ihtiyaçlarını karşılayabilir. Bu Şengal için, kendi statülerini Irak ile çözmesi gerektiği yeni bir sürecin oluşmaya başladığı anlamına gelmektedir. Elbette bu da güçlü bir siyasal ve toplumsal mücadeleyi gerekli kılmaktadır. Bunun için siyasi ve toplumsal güçler birleşerek ittifak kurduklarını ilan etti. Fermanın yıldönümüyle birlikte Şengal’in statüye yönelik mücadelesi yani özgür ve özerk bir Şengal’in mücadelesi de yeni bir aşamaya evrilecek.

 

 

Bunları da beğenebilirsin