Gazeteci Sason: Apocu irade kimyasal silahları yendi!

Armanc Herekol

Behdinan Bölgesi’nden Gazeteci Dilgeş Sason; “Türk devleti gerillalara karşı termobarik ve taktik nükleer silahlar kullanıyor. OPCW örgütü bu savaş suçlarına karşı sessiz ve Türk devleti kadar NATO da suçlu. Gerillalar Apocu iradeyle kimyasal silahları yeniyor” dedi.

Türk devletinin gerillalara karşı kullandığı kimyasal silahlarla ilgili ajansımıza konuşan Behdinan Bölgesi’nden Gazeteci Dilgeş Sason, gerillaların Apocu iradeyle Türk devletinin kimyasal silahlarını yendiğini söyledi.

‘Termobarik ve taktik nükleer silahlar kullanılıyor’

Gazeteci Dilgeş Sason, Türk devletinin 90’lı yıllardan bu yana Kürt Halk Özgürlük Hareketi’ne karşı yürüttüğü savaşta bu silahları kullandığını belirterek, “Türk devleti genellikle bu silahları zorda kaldığında kullanıyor. Türk devleti daha önce cenazeleri yok eden kimyasal silahlar kullanırdı. Ama şimdi savaş tünellerinde de gerillalara yönelik her türlü kimyasal silahı kullanıyor. Şimdilerde uyuşturan kimyasal silah kullanıyor. Bu silahlara ‘Termobarik ve Taktik Nükleer silahlar’ deniyor. Bu silahlardan çıkan dumanın rengi siyah, beyaz, sarı, yeşil ve toprak rengidir. Gerillalar giysileri beyazlattığını, bu silahlardan yanmış şeker ve elma kokusunun geldiğini söylüyor. Belgelere göre düşman bu silahları hem gaz olarak tünellere gönderiyor hem de patlayıcılarla kullanıyor. Gerillalar, bu kimyasalların patlayıcı olarak kullanıldığında tünellerde toz gibi yayıldığını, hareket olduğunda da kimyasalların hareket ettiğini ve insanları etkilediğini söylüyor. Bu silahların etkisi uzun sürüyor ve tüm canlıları etkiliyor” dedi.

‘Türk devleti kadar NATO da suçludur’

Dilgeş Sason, konuşmasının devamında kullanılan silahların uluslararası hukukta yasak olduğuna dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti; “Görünen o ki Türk devleti sadece gerillalarla değil tüm canlılarla ve doğayla savaşıyor. Bu silahların kullanılması suçtur ve yasalara aykırıdır. Türk devleti özellikle 2021’den beridir gerillaları yenmek için tüm teknikleri ve kimyasal silahları kullanıyor. Ama yine de kazanamıyor. Geçen yıl Türk devleti çok fazla kimyasal silah kullandı ve bu kimyasalların izleri ortaya çıktı. HPG, soruşturma yapılması için bağımsız bir heyetin oluşturulmasını istedi. Heyet oraya gitmeden önce Türk devleti kimyasalların izlerini yok etmek için bölgeyi bombaladı. Ancak bahar gelip karlar eridikten sonra bu silahların izleri daha çok netleşti ve görüntüleri kamuoyu ile paylaşıldı. Türk devleti bu yıl da aynı suçu işliyor ve gerillalar bunları açıklıyor. Bu belgelere rağmen OPCW görev ve sorumluluğunu yerine getirmiyor. Türk devleti kadar NATO da suçludur. Çünkü NATO, Türklerin bu gerçeğinin bilinmesini istemiyor.”

‘Saldırılar ne kadar büyük olursa, gerillaların iradesi o kadar güçleniyor’

Gerillanın 40 yıldır özgürlük için savaştığını ve gerillayı ayakta tutan şeyin Apocu çelikten irade olduğunu belirten Dilgeş Sason devamında, “Gerillalar şehitlerin ruhuyla özgürlük davasına sahip çıkıyor. Şu anda gerillaların tankları, topları, uçakları yok ama milyonlarca Kürdün inancı ve ezilen halkların umudu var. Bu yüzden gerilla, zaferin ve özgürlüğün gücüdür. Şimdiye kadar nasıl direndi ve düşmediyse, bundan sonra da direnecektir. Düşman saldırılarını her arttırdığında, gerillaların iradesi de o kadar güçleniyor. Bu savaşta bir gerilla kahramanca şehit düştüğünde, gerillalardaki intikam duygusu daha da artıyor” dedi.

‘Direnenler mutlaka kazanacaktır’

Dilgeş Sason, son olarak gerillaların isteklerine dikkat çekerek şunları söyledi; “Şu an gerillaların tek bir isteği var, o da direnişi güçlendirmek. Gerilla, sonuna kadar hakikatin izinde olacaklarını ve özgürlük için savaşacaklarını söylüyor. Düşman neyle saldırırsa saldırsın, hangi kirli yöntemleri kullanırsa kullansın kanlarının son damlasına kadar savaşacaklarını, ancak halktan ve kamuoyundan istedikleri tek şeyin işbirliği, savaş suçları, soykırım ve işgal karşısında sessiz kalınmaması olduğunu söylüyorlar. Çünkü Apocu çelikten irade düşmana karşı savaşabiliyor. Halkımızın ve siyasi partilerin omuzlarına düşen şey, uluslararası alandaki bu sessizliği bozmaktır. Direnenler mutlaka kazanacaktır. Düşmanla işbirliği yapanlar ve ihanet içinde olanlar da bunun bedelini ödeyeceklerdir. Kürt halkı bundan emin olsun.”