Pirşeng Şaho: ‘Jin, Jîyan, Azadî’ sloganı kadın mücadelesinin meşalesi oldu
KJAR üyesi ve Kadın Hakları Aktivisti Pirşeng Şaho, kadınların kendi birliğini oluşturabilmesi gerektiğini belirterek ‘Jin, Jîyan, Azadî’ sloganının kadın mücadelesinin meşalesi olduğunu söyledi.
Doğu Kürdistan Özgür Kadınlar Derneği (Komelgeha Jinên Azad a Rojhilatê Kurdistanê-KJAR) üyesi ve Kadın Hakları Aktivisti Pirşeng Şaho, Doğu Kürdistan’da yaşanan kadın cinayetlerine ilişkin Rojnews’e değerlendirmelerde bulundu.
Pirşeng Şaho, “İran’ın kadınlara yönelik tüm baskıları, İran’ın kadınlara yönelik büyük bir korkusu olduğunu bir kez daha kanıtlıyor” dedi.
“Kadınlar kendi yasaları çerçevesinde yaşamak istiyor”
Kürt kadınların katledildiğinin altını çizen Pirşeng Şaho, “Öncelikle İran’ın diktatör ve işgalci rejimi tarafından Kürt kadınları Mahsa Amini ve Şiler Resuli’nin katledilmesini kınıyoruz. Namustan tesettüre kadar her şekle bürünmüş kadın cinayetlerini duyuyoruz. Kadınlar muhafazakar ve dindar bir toplumda yaşadıkları için her türlü şiddete maruz kalıyor. Ama mutlu bir şekilde söyleyebiliriz ki Doğu Kürdistan ve İran kadınları artık eskisi gibi değil. Kadınlar artık kendi kanunları çerçevesinde yaşamak istiyorlar. Artık uyanan kadınlar, erkek egemen sisteme direnmekle kalmıyor, bu adaletsizliğe de direniyor. ‘Jin, Jîyan, Azadî’ sloganıyla sömürge düzenine son vermek istiyorlar. Bu yüzden en çok kadınlar hedef alınıyor” diye belirtti.
“Acımasız sistem kadınlara her şekilde öncelik vermek istiyor”
Pirşeng Şaho, soykırım sisteminin kadınları her şekilde engellemek istediğini ve evde onlara baskı yapmak istediğini belirtti. Özgürlük varsa bunun kadınlar tarafından ortaya çıkarılması ve yönetilmesi gerektiğini çok iyi bildiklerini dile getiren Pirşeng Şaho, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her devlet veya rejim, başlangıçta kadınlara saldırır. Her rejim veya devlet bunu kendi yöntemleriyle yapar. İran rejimi iktidara geldiğinden beri hükümeti kadınlara ve Kürt halkına karşı konumlandırarak oluşturuyor. İran rejimi kadınları her şekilde köleleştirmek istiyor ve her gün farklı bahanelerle onlara saldırıyor. Bu yetmediğinde fiziksel olarak kadınları hedef alıyor. Bunu Şiler Resuli ve Mahsa Amini’nin kişiliklerinde açıkça görüyoruz.”
“Kadınlar fikir birliğine sahip olmalı”
Kadın Hakları Aktivisti Pirşeng Şaho, kadınların fikir birliği geliştirmesi gerektiğinin önemine vurgu yaparak, “Kadınların çoğu birbirlerini savunabilmeli ve kendilerini organize edebilmelidir. Çünkü kadınlar örgütlü ve birlik olurlarsa her rejime son verebilirler. İran coğrafyasında farklı uluslar yaşamaktadır. Kürt, Fars, Azeri, Beluci, Arap, Gelki ve Mazeni kadınları kendilerini örgütledikleri takdirde İran’ın baskıcı rejimini değiştirebilir. İran’ın kadınlar üzerindeki tüm baskılarına rağmen yaşanılanlar, İran’ın kadınlardan büyük bir korku duyduğunu bir kez daha kanıtladı. Bu yüzden kadınları bölmeye, öldürmeye, seslerini bastırmaya çalışıyor” dediç
“Rojhilat’ın kadınları düşmanın kalbinde büyük korku yarattı”
KJAR üyesi ve Kadın Hakları Aktivisti Pirşeng Şaho, son olarak şunları söyledi: “Rojhilat ve İran’ın tüm kadınlarını selamlıyor ve onlara yalnız olmadıklarını söylüyoruz. Çünkü ‘Jin, Jîyan, Azadî’ sloganı, Kürt kadınlarının mücadelesinin tüm dünyada kadın mücadelesinin meşalesi olduğunu dünyaya kanıtladı. Rojhilatlı kadınlar işgalci düşmanın kalbinde büyük bir korku yarattılar. Kadınların liderliğiyle başlayan isyan, halkın memnuniyetsizliğini en üst düzeyde gösterdi.”