‘Güney Kurdistan özgürlük savunucuları için artık tehlikeli bir bölge’
Hewler’li gazeteci ve aydınlar Şükrü Serhad’ın Süleymaniye kent merkezinde şehit edilmesinin ardından bölgenin tehlikeli bir sürece evrildiğini belirterek: ‘Artık Kürt devrimcilerin Başûrê Kurdistan’da gerekli düzeyde savunması yapılmıyor. Bölge devrimcilere yönelik saldırılara açık bir hale getiriliyor. Bundan ötürü bölge kendileri için tehlikeli bir pozisyona gelmiştir. Parlemento ise tüm bu olanlar karşısında halen sessizliğini koruyor’ dediler.
17 Eylül 2021 tarihinde PKK Şehit Aileleri Komitesi Üyesi Şükrü Serhad Süleymaniye kent merkezinde bulunan Çarçira Mahallesi’nde sabah 08.30 sularında, Türk istihbarat örgütü MİT’in silahlı saldırısı sonucu şehit düştü.
Hewlerli gazeteci ve aydınlar Başûrê Kurdistan’da Kürt devrimcilerin istihbarat örgütleri tarafından şehit edilmesine ilişkin ajansımız Rojnews’e önemli açıklamalarda bulundular.
Gazeteci Ferman Reşad: ‘Bana göre Kurdistan Bölge’si artık Kürt devrimciler açısında tehlikeli bir bölge haline gelmiştir. Çünkü bölge düşman devletlerin istihbarat örgütlerinin Kürt devrimcilere yönelimi açısından elverişli bir hale getirilmiştir. Bu son gerçekleşen saldırılar hükümeti de tartışmalı bir pozisyona koymuştur. Nitekim dünyanın hiçbir yerinde bu yönlü örneklere pek rastlanılmaz. Dünyanın hiçbir ülkesinde başka bir devletin istihbarat örgütü istediği tarzda hareket edemez bu mümkün değildir.
Özellikle Süleymaniye’de bu saldırının gerçekleşmesi olayın vahametini artırmaktadır. Çünkü Süleymaniye Kürt devrimcilerin ve özgürlükçülerin merkezi olma özelliği taşımaktadır. Yapılan saldırıyı şiddetle kınıyorum. Bölge yönetimine ciddi bir araştırma yaparak, failleri biran önce açığa çıkarma çağrısında bulunuyorum. Ki bir daha Türkiye bu tür saldırılarda bulunamasın!’
İnsan Hakları Aktivisti Rêbaz Mustafa: ‘Bu süreçte bölgemiz Kürt devrimcilerin için tehlikeli bir bölge haline gelmiştir. Çünkü geçtiğimiz günlerde Bakûrê Kurdistan ve Rojhilatê Kurdistanlı devrimciler bölgemizde şehit edildi. Bölgede Türk MİT’ine birçok merkez açtırılmış, buna zemin sunulmuş.
Bu saldırılar tam da bu merkezlerin arttığı bir süreçte gerçekleşti. Bu tür saldırılar bizlere güvenlik ve istihbarat güçlerimizin ulusal değil partisel oluşumlar olduğunu gösteriyor. Bu tür saldırıların gerçekleşmesi bölgemizin güvenlik sorununun olduğunun somut ifadesidir. Nitekim bölgedeki kurumlarda Kürt karşıtı bu kirli planların bir parçasıdırlar. Tarihimizde bu tür saldırılara çok rastlanılmaz. Bundan ötürü bölgede bulunan güvenlik güçleri özgürlük savunucuları ve aktivistleri korumadıklarından ötürü şaibe altındadırlar.’
(rb)