‘İktidar güçleri gazetecileri katlederek veya tutuklayarak suçlarını gizleyemez’
GERMIYAN
Germiyan’da yaşayan gazeteci ve aktivistler Süleyman Ahmet’in kaçırılmasına tepki göstererek iktidar güçlerinin gazetecileri tutuklaması veya katletmesine rağmen suçlarını gizleyemediğini söyledi.
Rojnews’in Arapça Servisi Editörü Süleyman Ahmet, 1 Ekim günü ailesini ziyaret etmek amacıyla gittiği Rojava’nın Halep kentinden, 25 Ekim günü Güney Kürdistan’a dönerken Pêşxabûr (Sêmalka) Sınır Kapısı’nda KDP güçleri tarafından kaçırıldı. Süleyman Ahmet’ten 50 gündür haber alınamıyor.
Germiyan’da yaşayan gazeteci ve aktivistler, iktidar güçlerinin gazetecilere yönelik baskılarına ilişkin Rojnews’e konuştu.
Gazeteci Şaho İbrahim, Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin Kürdistan Bölgesi’nin imajını uluslararası toplumda zedelediğini söyleyerek, “Behdinan ve Hewlêr’de birçok gazeteci tutuklandı veya katledildi. Yaşanan son olay ise Süleyman Ahmet’in kaçırılmasıdır. İktidar güçleri, gazetecileri katlederek veya tutuklayarak suçlarını gizleyemeceğini bilmelidir” dedi.
Şaho İbrahim, devamında şunları söyledi: “Gazeteciler, yaşanan hak ihlallerine karşı sessiz kalmamalıdır. Ortak bir tutumumuzun olması gerekiyor. Gazetecilerin görevi adaletsizliğe karşı çıkmaktır ancak KDP bu gerçeği kabul etmiyor. Bunun için gazetecileri temelsiz suçlamalarla itham ediyor. KDP, gazetecilerin Hewlêr ve Behdinan’da yaşananların duyurulmasını istemiyor.”
Şaho İbrahim, KDP’nin Behdinan’da gazeteci ve aktivistlere yaşattıklarının dünyada örneğinin olmadığını sözlerine ekledi.
Aynı konuya ilişkin aktivist Hawkar Nasrettin ise şunları söyledi: “Kürdistan Bölgesi’nde özgürlüğe yönelik baskılar gittikçe artıyor. İktidar güçleri gazetecileri sürekli tehdit ediyor ve onlara baskı uyguluyor. Birçok defa ise gazetecileri katlettiler. Vedat Hüseyin, Serdeşt Osman, Kawa Germiyanî, katledilen gazetecilere örnektir. Son olarak Süleyman Ahmet, iktidar güçlerince tutuklanmıştır.”
Süleyman Ahmet’in kaçırılmasıyla halkın gözünün korkutulmak istendiğine işaret eden Hawkar Nasrettin, son olarak şu belirlemelerde bulundu: “İktidar, düşünce ve ifade özgürlüğüne saygı göstermeli ve Süleyman Ahmet’i derhal serbest bırakmalıdır. Süleyman Ahmet’in hemen şimdi nerede olduğu açıklanmalıdır. İktidar, tarihe iyi bakmalıdır. Hiçbir hükümranlığın ömrü uzun olmamıştır.”