İntihara sürüklenen 3 kadının trajik hikayesi!

Başur’da kadına yönelik şiddet olayları her geçen gün artıyor. Yaşamını yitiren kadınların aileleri kadın ölümlerini “intihar” olarak tanımlasa da, psikolog ve kadın aktivistler, kadın ölümlerinin nedenini eril zihniyetinin sonuçları olduğunu belirtiyor. Psikolog ve kadın aktivistler, intihar şeklinde yaşanan olayların ailedeki baba, abi ve eşlerinin baskıları sonucu yaşandığını belirtiyor.

Süleymaniye’de son 48 saat içerisinde 3 kadın yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren 3 kadından biri olan B.M.S. Süleymaniye’nin Zergete Şehitleri Mahallesi’nde yaşıyordu. Yaşamını yitiren B.M.S. üniversite son sınıf öğrencisiydi.

Ailesi B.M.S.’nin 17 Şubat’ta eve gidip, kimseye bir şey söylemeden silahla intihar ettiği iddia ediliyor. Hastaneye kaldırılan B.M.S.’de yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. B.M.S.’nin intihara mı sürüklendi yoksa yakınları tarafından mı katledildiği bilinmiyor.

Yaşamını yitiren bir diğer kadın Roze Eli Emer (20) ise dün yanarak yaşamını yitirdi. Roze Eli Emer’in de kendini yaktığı iddia ediliyor.

İnsan hakları aktivistleri, Roze’nin 18 yaşındayken kansızlık hastalığı olan bir erkekle evlendirildiği belirtiyor. Roze’nin iki yıl içerisinde 3 kez hamile kaldığını belirten insan hakları aktivistleri, Roze’nin düşük yaptığını bu nedenle evli olduğu erkeğin Roze’ye şiddet uyguladığını söylüyor. Roze’nin gördüğü şiddete ilişkin fotoğraflar da bulunuyor.

Roze’nin arkadaşı ve kadın aktivist Seyran Mihemed, Roze’nin başından göbeğine kadar yandığını belirtti. Edinilen bilgilere göre, “Evli olduğu erkek üzerine benzin dökerek bedenini ateşe verdi. Roze ise evli olduğu erkeğe böyle bir hayatı kabul edemeyeceğini, böyle giderse intihar edeceğini belirtti. Evli olduğu erkek ise Roze’ye, ‘Buyur benzin burada, kendini öldür’ dedi” deniliyor.

Süleymaniye’nin Bazyan ilçesinde dün akşam Şêni ismindeki bir kadın av tüfeği ile ateş ederek yaşamına son verdi. Şêni’nin intihar ettiğini belirten ailesi, olayı şöyle anlattı; “Şêni daha önce evlenip bir yıla yakın evli kalmıştı. Eşinden daha önce ayrılmıştı. Dün bir şeyler almak için evine yakın bir markete gitti. Oradakilerin Şêni’ye ‘dul’ demesi Şêni’nin üzülmesine neden olmuş. Evde de annesine kendisini öldüreceğini söylemiş ancak annesi bunu şaka olarak algılamış. Daha sonra Şêni av tüfeyi ile yaşamına son verdi.”

Yaşamını yitiren kadınların aileleri intihar ettiklerini söylese de, psikolog ve aktivistler, kadın intiharlarının nedeninin baskılardan kaynaklandığını belirtiyor. Psikolog ve aktivistler çoğu zaman kadın katliamlarının çarpıtılarak intihar olarak öne sürüldüğünü dile getiriyor.

(hb)