Jineolojî dergisi, Nagihan Akarsel’i andı

HABER MERKEZİ

Jineolojî dergisi, Türk devleti ve KDP ortaklığıyla katledilen Nagihan Akarsel’i anarak, “Bir yıldır bütün dünya sokaklarında Nagihan’ın ilmik ilmik mücadelesini verdiği ‘jin, jiyan, azadî’ sesleri yankılanıyor” dedi.

Jineolojî dergisi, Güney Kurdistan’ın Silêmaniyê kentinde Jineolojî Akademisi üyesi Gazeteci-Yazar Nagihan Akarsel’in Türk devleti ve KDP ortaklığıyla katledilmesinin birinci yıl dönümüne dair yazılı açıklama yaptı. “Nagihan yoldaşı, sevgi ve sonsuz bir özlemle anıyoruz…” başlıklı açıklamada şöyle denildi:
“Çağın duygu ve düşünce çağlayanına çağıran bir sese ihtiyacımız var…  Eskil, arkaik olduğu kadar şimdiyi anlatan bir ses’e… Evrende yalnız olmadığımızı hissettiren, enerjimizi bütünleyen bir söze. Böyle yazmıştı Nagihan, katledilmeden önce dergimize yazdığı son yazısında. Kadına, kadının enerjisine, mücadelesine duyduğu şiirsi inançla… Her bir sözü, her bir yazısı ile bilinçten uzaklaştırılan ruhu bilince yakınlaştırıyor, kurutulmuş-ruhtan arındırılmış yaşama anlam katmanın her defasında yollarını buluyordu.
Bazen yaşlı bir adamın bir ağaç altında oturarak düşünmesinin yarattığı hissi ve duyguyu erkekliği çözümlemek için kaleme döküyor, bazen bir kadının bir komünde söylediği sözleri siyaset nasıl olmalı sorusunun göbeğine oturtuyor ama her zaman yaşamı dert ediyordu, güzel-iyi bir yaşamın nasıl olması gerektiğini…

‘Gözleri, yeni doğmuş bir çocuğunki gibi apaydanlık’

Naifliği örgütlüyordu, bütün çetinliklerin içerisinde, savaşın, katliamların, kırımların pençesinde. Mücadelenin estetiğini ve onurlu bir yaşamın dilinin ne olması gerektiğini öğretiyordu.

Anlam diyordu; yeni doğmuş bir çocuğun gözlerindeki ışıltı gibi apaydınlık bakışlar ile ilham verir… Ve öyle düşünüyor, öyle yazıyor, öyle örgütlüyordu. Gözleri, yeni doğmuş bir çocuğunki gibi apaydanlık. Anlam dolu.

Savaşmanın erkeklere zimmetlendiği bu dünyada bir kadın savaşçı olmanın, kadın olarak mücadele etmenin, kadınların nasıl direneceğinin pusulası oldu. Dili ile bilinci ile kalemi ile ve bütün estetiği ile özgür yeni bir yaşamın vücut bulmuş haliydi. 4 Ekim 2022 tarihinde, Süleymaniye’de katlettiler Nagihan’ı. Özgür kadın kimliği, Süleymaniye’de kadın kütüphanesi çalışmaları yapmak için dolaştığı sokaklarda hedef alındı. Bütün ömrünü adadığı erkek-devlet şiddetine karşı mücadelede yine erkeğin ve devletin hedefi olarak vuruldu.
Katledilmesinin üzerinden tam bir yıl geçti. Bu suikastın planlayıcıları, tetikçileri Nagihan’ı vurarak mücadelesini darbeleyeceğini düşündü. Oysa bir yıldır bütün dünya sokaklarında Nagihan’ın ilmik ilmik mücadelesini verdiği ‘jin, jiyan, azadî’ sesleri yankılanıyor. Evrende yalnız olmadığımızı hissettiren o ses…

‘Mücadelesini başarıya ulaştırma sözümüzü yineliyoruz’

Görüldü ki katliamla hedeflenenler gerçekleşmedi ve bilinsin ki gerçekleşmeyecek. Nagihan’ın mücadelesi tıpkı kendinden önce katledilen bütün kadınlar gibi bizlere birer miras, boyunlarımıza birer borç, mücadelemize gerekçedir. Kadın özgürlük mücadelesini büyütmek, özgür-eşit bir yaşamı inşa etmek, Nagihan’ın ütopyalarını gerçekliğe kavuşturmak en büyük hedefimiz olmaya devam edecek. Katledilmesinin 1. yılında yoldaşımız Nagihan’ı sevgi ve sonsuz özlemle anıyor, mücadelesini başarıya ulaştırma sözümüzü yineliyoruz.”