DAİŞ’in 8 yaşındayken kaçırdığı Rosîta, 8 yıl sonra kurtarıldı

DAİŞ çetelerinin, 8 yaşındayken Şengal’den kaçırdığı Êzidî Rûsîta, Baxoz kasabasının kurtuluşundan sonra götürüldüğü Hol Kampı’ndan, 8 yıl sonra kurtarıldı

DAİŞ çeteleri 3 Ağustos 2014 yılında, Êzidîlerin toprağı olan Şengal’in üzerine bir karabasan gibi çöktü, 21’inci yüz yılda dünyanın gözleri önünde, tarih sayfalarına 73’üncü ferman olarak geçen, Êzidî katliamını gerçekleştirdi.

Bu saldırıda Êzidîler tamamen yok edilmek istenerek, katledildi, tecavüze uğradı, kaçırıldı ve satıldılar. Êzidî, örgütlerinin raporlarına göre, DAİŞ çeteleri 3 bin 548’i kadın, 2 bin 869’u erkek olmak üzere, 6 bin 417 Êzidîyi kaçırdı. Bugüne kadar yapılan kurtarma operasyonlarında 3 bin 438 kişi özgürlüğüne kavuşturuldu ancak bin 900 kişinin akıbeti belirsizliğini koruyor.

DAİŞ, 3 Ağustos 2014’te Şengal’e saldırdığında daha birçoğu gibi 8 yaşındaki Rûsîta Hecî Baco’yu da kaçırdı. Yıllarca satılan ve esir alınan Rûsîta, öyle çok korkutulmuştu ki kimliğini gizlemek zorunda kaldı.Yıllar sonra ailesine kavuşacak olan Rûsîta, tüyler ürperten hikayesini ANHA’ya anlattı.

‘DAİŞ saldırdığında 8 yaşındaydım’

Şengal’in Qeseb köyünden kaçırılan Rusita, “Çeteler bana saldırdığında, 8 yaşındaydım, hiçbir şey yapamadık, birçok Êzidî kadın ve çocuk kaçırıldı. Ben ve annem kaçırıldığımızda birlikteydik. Çeteler babam da dahil olmak üzere birçok Êzidî erkeği öldürdü” diyerek başlıyor hikayesini anlatmaya.

DAİŞ çetelerinin kaçırdıkları Êzidîleri önce Ninova’nın Tilefer şehrine oradan da Musul üzerinden Reqa’ya götürüldüğünü söyleyen Rûsîta Hecî, 9 ay boyunca annesiyle Reqa’da kaldığını söylüyor.

‘Kaçmayı denedik’

Annesi ve başka bir Êzidî kadınla birlikte Reqa’dan kaçmaya çalıştıklarını anlatan Rûsîta, “Rehin tutulduğumuz evden gizlice kaçtık. Bizi kurtarmaları ve saklamaları için ev ev kapıları çaldık. Çaldığımız kapılardan biri “EL-Husbe” örgütü üyesine aitti. Bizi eve aldı sonrasında Reqa’daki Êzidî kadın pazarına teslim etti” diyor.

Annesiyle, Cezayirli bir örgüt üyesine gönderilmek üzere Musul’a götürüldüğünü söyleyen Rûsîta, Musul’daki Êzidî köle pazarına satılıyor. Rûsîta, köle pazarından da Irak ve Şam valisi Ebu İslam’a satıldığını sözlerine ekliyor.

‘Annem hayatına son verdi’

Rûsîta Hecî Baco, Irak ve Şam valisinin 20 yaşındaki ‘el-Berai’ olarak bilinen kardeşinin, annesine tecavüz ettiğini ifade ederek, bu yaşanandan sonra annesinin hayatına son verdiğini acıyla paylaşıyor.

Irak ve Şam valisi tarafından zulüm ve işkence gördükten bir süre sonra Iraklı bir aileye satılan Rûsîta, bu aileye beş yıl ‘hizmet’ ediyor.

Iraklı DAİŞ çetesiyle ile evlenmeye zorlandı

Rûsîta, 5 yıllık karanlığın ardından bu kez de Iraklı bir çeteyle evlenmeye zorlanıyor.

“Ben 13 yaşındaydım, çete üyesi 18 yaşındaydı, 18 günlük evlilikten sonra Irak’ta çıkan savaşta öldürüldü. Daha sonra beni başka bir aileye hizmetçi olarak sattılar” diyen Rûsîta, yaşadıklarının bununla da sonlanmadığını aktarıyor.

Hol Kampı’nda kaldı

Baxoz ilçesi QSD tarafından 23 Mart 2019’da kurtarıldığında Rûsîta, Iraklı bir ailenin yanında Hol kampına naklediliyor. Hol kampında rehin tutulan Rûsîta, burada Iraklı görme engelli biriyle evlenmeye zorlanıyor. Bu erkeğin tutuklanmasından sonra Rûsîta, ailenin yanında kalması için tehdit ediliyor.

‘Tehditler nedeniyle kimliğimi açıklayamadım’

Kamp yönetimine defalarca Êzidî olduğunu söylemek için girişimlerde bulunduğunu ifade eden Rûsîta, bunu yapamamasının nedenlerini şöyle anlatıyor: “Öncelikli korkum Êzidî toplumunun beni bir daha kabul etmeyecek olmasıydı. Sonrasında ise çete üyelerinin ölüm tehditleri beni korkutuyordu. Bu korkular kimliğimi açıklamamın önüne geçti.”

Sanal medya üzerinden akrabalarını aradığını belirten Rûsîta, iletişime geçip kendini tanıttığı kişinin Êzidî Evi’ni bilgilendirdiğini söylüyor. Rûsîta, Êzidî Evi ve İç Güvenlik Güçleri’ne verdiği bilgilerden sonra kampın kuşatıldığını ve bu şekilde kurtardıklarını söylüyor.

Geçtiğimiz günlerde Cizre Bölgesi Êzidî Evi, İç Güvenlik Güçleri’nin yardımıyla Hol Kampı’ndan, Rûsîta Hecî Baco adlı Êzidî bir kadını kurtardıklarını açıklamıştı.

‘Hayatımın geri kalanını Şengal’de geçireceğim’

Hol Kampı’nda çok sayıda Êzidî kadının esir tutulduğunu vurgulayan Rûsîta, kadınların DAİŞ korkusuyla kimliklerini gizlediklerini belirtiyor.

Mutluluğu gözlerinden okunan Rûsîta, kurtarılması ardından yaşadığı duyguyu şöyle ifade ediyor: “Halkımın, tanıdığım ve beni anlayan insanların arasında olduğum için çok mutluyum. Akrabalarımla birlikte hayatımın geri kalanını Şengal’de geçireceğim.”

‘Korktunuz gibi değil’

Hol Kampı’ndaki tüm Êzidî kadınları, Êzidî Evi’ne teslim olmak için kamptan ayrılmaya çağıran ve esir tutulan kadınlara seslenen Rûsîta son olarak, “Korktuğunuz gibi değil. Aileleriniz sizleri bekliyor ve çok özlüyor” diyor.

Bunları da beğenebilirsin