Kadın konferansı devam ediyor: Êzidilerin sesi tüm dünyaya duyrulmalıdır

Şengal’de gerçekleştirilen Kadın Katliamıyla İlgili (Êzidi Kadınlar) Irak Uluslararası Kadın Konferansı devam ediyor. Konferansın ilk panelinde, “Kadınların katledilmesi, Êzidilerin sürgün edilmesi ve Irak güçlerinin Şengal’den çekilmesi Irak ve uluslararası güçler için büyük bir utançtır. Êzidilerin sesi tüm dünyaya ulaşmalıdır” denildi.

Iraklı kadınlar tarafından Irak’ın başkenti Bağdat’ta, ‘Özgür Kadın İradesiyle Soykırıma Karşı Mücadele Edeceğiz’ şiarıyla organize edilen konferansı onlarca kadının katılımıyla devam ediyor.

Konferans kapsamındaki ilk panel “21. yüzyılda tekrar soykırımla karşılaşan halk, Êzidiler” başlığıyla gerçekleştirildi.

Konuyla ilgili konuşan Gazeteci Aysel Avesta şunları söyledi; “DAIŞ çetelerinin amacı her yönüyle Êzidileri yok etmekti, birkaç saat içinde Şengal’i yerle bir ettiler ve binlerce insanı katlettiler, kaçırdılar ve kadınları pazarlarda köle olarak sattılar. Katliamdan kısa bir süre sonra Şengal Savunma Birlikleri YBŞ ve YJŞ kuruldu ve Şengal’i savundular. Şengal Kadın Özgürlük Hareketi ve Êzidi Özgürlük ve Demokrasi Partisi (PADÊ) kuruldu ve kadınlar kendilerini örgütlediler.”

Ardından Bağdat Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Yazar Macide Hatu Haşim konuşarak, şunları söyledi; “Katliam sadece öldürmek değildir. Dili, mekanı, kültürü, sanatı tüm yönleriyle yok etmek de katliamdır. Êzidilerin katledilmesi ve göç ettirilmesi en sert soykırımdır. 21. yüzyılda böyle bir katliam insanlığın utancıdır. Kadınlara yönelik katliam ve Êzidilerin göç ettirilmesi, savunma güçlerinin Şengal’den çekilmesi Irak ve uluslararası güçler için bir utançtır. Kadınlara yönelik köleleştirme ve istismarlar gerçekleştirildi. Bu konferansta ve ilerleyen süreçlerde bakanlıklara sesimizi ulaştırmalyız. Şengal’in ve Şengalli kadınların durumu iyileşene ve katliam soykırım olarak tanınana dek mücadele etmeliyiz.”

Panelin sonunda Kürdistan Özgür Kadın Hareketi (RJAK) Üyesi Lale Azad konuşarak, “İnsan haklarının korunmasına yönelik uluslararası anlaşmalar imzalanmasına rağmen Irak, İran ve Türkiye ihlaller gerçekleştiriyor ve Êzidileri katliamdan korumadılar. Bu ülkeler Êzidilerin karşı komplonun bir parçasıydı. Bu katliamlardan sonra kadınlar kendilerini örgütlediler ve dünyaya kendilerini savunduklarını gösterdiler. YJŞ’yi kurudular ve Şengal’in savunulması sorumluluğunu üstlendiler. Bu da Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın düşünce ve fikirleri temelinde gerçekleşti” dedi.

Konferans şu sıralarda ikinci panelle devam ediyor.

Bunları da beğenebilirsin