PAJK, “Aysel Doğan yoldaşımız Besêlerin, Zarifelerin ve Sakinelerin direniş geleneğinin bir taşıyıcısı ve temsilcisi olarak Kadın Özgürlük Hareketimiz ve özgürlük tarihimizin sembollerinden biri haline gelerek daima hatırlanacak ve asla unutulmayacaktır” dedi.
Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi (PAJK) Koordinasyonu, 11 Mayıs günü Almanya’da kanser hastalığından şehit düşen siyasetçi Aysel Doğan’ı yazılı bir açıklamayla andı.
Açıklamada şunlar belirtildi:
“Kadın özgürlük mücadelemizin seçkin öncü militanı, büyük devrimci, hakikat savaşçısı, “Bir Lokma, Bir Hırka” felsefesinin sembölü, Dersim’in isyancı kadını Aysel Doğan yoldaşımızın kaybetmenin büyük üzüntüsünü yaşıyoruz. Aysel Doğan yoldaşımız hareketimizin her anında ve her alanında öncülük düzeyinde yer almış, Kürdistan halkının ve kadın özgürlük mücadelesinin yılmaz, öncü militanlarındandı. Aysel Doğan yoldaşımızın önünde saygıyla eğiliyor, özgürlük hayallerini mutlaka gerçekleştirmeyi bir borç biliyor, şahsında tüm devrim şehitlerimizin yolunda soluksuz bir şekilde yürümeye devam edeceğimizi ve amaçlarını zaferle taçlandıracağımızı belirtiyoruz. Özgür kadın, özgür Kürdistan ve özgür bir dünya için yürüttüğü sarsılmaz hakikat mücadelesinin takipçisi olacağımızın sözünü veriyoruz. Başta Doğan ailemiz olmak üzere tüm kadınlara ve halkımıza başsağlığı diliyoruz.
KAVGASIZ TEK BİR AN BİLE GEÇİRMEDİ
Aysel yoldaş, Dersim’in direngen, asi ve zalime boyun eğmeyen kadınıydı. Hakikat ve özgürlük değerlerine inancı sonsuz ve bağları güçlüydü. Özgür yaşamak dışında bir hayal kurmadı. Bu anlamda mücadelesi hep özgür yaşama bir adım daha yaklaşma, bedeli ne olursa olsun özgürlüğü sağlama temelinde oldu. Yaşamının her anını nefes nefese bir mücadele ile geçirdi ve kadın özgürlük mücadelemizde nasıl yaşamalı, nasıl direnmeli ve nasıl devrimci olmanın örnek isimlerinden oldu.
Kürdistan ve yurtdışında yıllarca birçok çalışma alanında görev yürüttü. Kürt halkı ve kadınların özgürlüğü için hesapsız bir katılım sergiledi. Büyük emek harcadı, büyük değerler yarattı ve Kadın Özgürlük Mücadelemizin yükselip zafer kazanması için gereken tüm sorumlulukları başarılı bir şekilde yerine getirdi. Aysel yoldaş, cinsiyetçi, soykırımcı erkek egemen sisteme ve düşmana karşı da en radikal direnişin öncülüğünü yaptı. Sakine Cansız yoldaşın “Hep Kavgaydı Yaşamım” felsefesine yürekten inanarak kavgasız ve mücadelesiz tek bir an bile geçirmedi.
DÜŞMANA KARŞI EN KESKİN MÜCADELEYİ VERDİ
Aysel Doğan yoldaşımız, tarihsel süreçlerin gereklilikleri temelinde anın devrimci militan gerçekliğiyle bağdaşan bir kararlılıkla yürüdü. Dolasıyla yeri geldiğinde barış için bedel ödemekten kaçınmadığı gibi yeri geldiğinde de düşmana karşı en keskin mücadeleyi vermekten bir an bile tereddüt duymadı. Her koşul ve şartlar altında devrime ve devrimin gerekliliklerine göre yaşamayı ve yaşatmayı var olmanın temeli haline getirdi.
1999’da uluslararası komplo ile Önderliğimizin esaret altına alınmasının en büyük öfke duyan ve mücadele eden Aysel yoldaşımız, böylesine kritik bir süreçte barışa bir umut tanımak için Önderliğimizin çağrısına büyük bir kararlılıkla karşılık vererek ikinci Barış grubunda yerini aldı. Barış umuduna şans tanımayan TC faşizmine karşı zindan koşullarında da en radikal devrimci duruşu göstermekten geri durmadı. Savaşın ve barışın bedelsiz olmayacağının tarihsel bilincini taşıyan Aysel yoldaşımız, daima savaşmayı yaşam gerekçesi haline getirdi. Düşmanın Kürt halkına yönelik fiziksel, kültürel soykırımına, Kürdistan coğrafyasının tahrip edilmesine karşı büyük bir direniş gösterdi. Tüm bunlarla birlikte Kürt kimliğinden soyutlamaya ve sisteme entegre edilmeye çalışılan Alevi inancının özünü koruyan, Önder Apo’nun perspektifi ile mücadele yürütmenin öncülerden olmuştur. Devrimci yaşamını bu değerler üzerinde örgütleyerek, her anını Kürdistan kadınlarının, halkının ve toprağının özgürlüğüne adayan, emekle, bilinçle, büyük mücadele değerlerini yaratan bir duruşun sahibi oldu.
KADIN DİRENİŞ GELENEĞİNİN SEMBOLÜ
Aysel Doğan yoldaşımız, Besêlerin, Zarifelerin ve Sakine Cansız yoldaşın direniş geleneğinin bir taşıyıcısı ve temsilcisi olarak Kadın Özgürlük Hareketimiz ve özgürlük tarihimizin sembollerinden biri haline gelerek daima hatırlanacak ve asla unutulmayacaktır. Bizim de yüzümüz, Aysel yoldaşımızın da son nefesini verdiği ana kadar gözünü ayırmadığı ve tüm özgürlük değerlerinin bileşkesi olarak gördüğümüz Önderlik gerçekliğimizde olacaktır. Bir kez daha Aysel Doğan yoldaş şahsında tüm Kadın Özgürlük Hareketi ve devrim şehitlerine Önderliğimizin fiziki özgürlüğünü sağlama, özgür bir gelecek ve Kürdistan yaratmanın sözünü veriyoruz.
Tüm Kürdistan halkını ve Kürt kadınlarını Aysel yoldaşımızın da hayalini kurduğu gibi güçlü sahiplenmeye, kitlesel bir şekilde karşılamaya ve kucaklamaya çağırıyoruz.”
