Kalemiyle KDP zulmüne savaş açan bir yazar: Serdeşt Osman 

HABER MERKEZİ

Dünya, Basın Özgürlüğü Günü’nü kutlarken biz, hakikatin izinde bir yazar olan Serdeşt Osman’ın 14 yıl önce özgürlük düşmanı kara eller tarafından katledilişini anıyoruz.

Kürdistan Bölgesi’ndeki bazı aileler ve yöneticiler huzur içinde, korkusuzca, eleştirilmeden saltanatlarını sürdürsünler diye, özgürlüğe, basın özgürlüğüne, düşünce ve ifade özgürlüğüne karşı cinayet boyutuna varan eylemleri tereddüt etmeden gerçekleştiriyorlar.

Hewlêr geçmişte de şimdi de gazeteciler ve devrimciler için bir karanlık bölge ve büyük bir hapishane. Sardeşt Osman kalemiyle bu korku tabusunu yıktı ve Kürdistan Bölgesi’nin yozlaşmış yönetimi ve siyasetine karşı yüksek bir sesle savaş açtı.

Gazeteci Serdeşt Osman’ın katledilmesinin üzerinden 14 yıl geçmesine rağmen sesi hala kaybolmadı ve nerede bir söz söylenmesi gerekse onun sözleri mezarından çıkıp dile geliyor.

Kürdistan Bölgesi’nin tüm cadde ve sokaklarında, gücün kötüye kullanılması, kin, işkence, adaletsizlik ve baskı doruğa ulaştı. Serdeşt Osman, böyle bir ortamda korkusuz bir çocuk gibi Hewlêr sokaklarında ortaya çıkıyor.

Diğer kalemlerden farklı olarak Serdeşt Osman, genç yaştan itibaren özgürlük için haykırdı. Selahaddin Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngilizce öğrencisi olan ve aynı zamanda gazetecilik yapan Serdeşt Osman, 25 Aralık 1987 tarihinde Hewlêr’de doğdu ve yazıları nedeniyle 23 yaşında katledildi.

Serdeşt Osman, 2004 yılında gazeteci olarak yazmaya ve çalışmaya başladı. Çeşitli dergi ve gazetelerde Irak ve Kürdistan ile ilgili haber, makale ve eleştiri yazıları yayınlandı.

Serdeşt Osman o sıralarda Kürdistan Press, Kürdistan Net, Lıvinpress, Hemwelati, Awêne ve Aştiname gibi yerlerde yazılar yazıyordu.

‘Cinayetimin ilk zili çaldı!’

Serdeşt Oman gençliğinin baharında henüz 23 yaşındaydı. Bir yazısından sonra ‘Çok vaktin kalmadı, artık Hewlêr’de nefes almana izin verilmeyecek’ denilerek ölümle tehdit edildi. Ama bu insanlar Serdeşt’in korkmadığını ve katileriyle yüzleşmeyi beklediğini bilmiyorlardı.

13 Eylül 2009’da Serdeşt Osman, ‘Barzani’nin kızına aşığım!’ başlıklı bir yazı yayınladı. Hemen ardından ölümle tehdit edildi. Ölüm tehdidinde bulunanlar Serdeşt Osman’dan fotoğrafını yayınlamasını talep ettiler, ancak Serdeşt buna yanıt niteliğinde 2 Ocak 2010’da ‘Ne lider Tanrıdır ne de kızı’ başlıklı bir yazı yayınladı. Tehditlerin artması üzerine Serdeşt Osman 21 Ocak 2010’da ‘Cinayetimin ilk zili çaldı!’ başlıklı bir yazı yazdı. Gazeteci Osman katledilmeden önce “Ne olursa olsun bu şehirden (Hewlêr) gitmeyecek ve katillerimle yüzleşmek için bekleyeceğim” demişti.

3 Mayıs 2010’da Hewlêr’de kimliği belirsiz kişiler tarafından kaçırılan ve iki gün sonra Musul’daki Dumiz caddesi yakınındaki Mezarih yolunda gömülü bulunan gazeteci Serdeşt Osman da dahil olmak üzere son 32 yılda Kürdistan Bölgesi’nde çok sayıda gazeteci katledildi. Vahşice katledilen Osman’ın vücudunda işkence izleri vardı. Serdeşt Osman bir mesaj verilmek isteniyormuş gibi ağzına bir kaç kurşun sıkılarak öldürüldü.

Gazeteci Serdeşt Osman’ın cenazesinin başına ilk gidenlerin aktardığına göre Osman vahşice öldürülmüştü. Suikastinin üzerinden 14 yıl geçmesine rağmen olayın sorumluları ve failleri henüz ortaya çıkarılamadı. Uluslararası İnsan Hakları Örgütü, Kürdistan Bölgesi Yönetimi’ni olayla ilgili şiddetle uyararak, ciddi bir soruşturma başlatılması çağrısında bulunmuştu.

Serdeşt Osman’ın katledilmesinin ardından Kürdistan Bölgesi Savunma Ajansı, televizyon ekranlarına birkaç kişiyi çıkarıp bunların Serdeşt’in katilleri olduğunu duyurdu. Ancak Serdeşt Osman’ın ailesi, bu çıkarılan kişilerin Serdeşt’in katilleri olduğunu yalanlayarak KDP’nin mahkeme senaryosunu bozdu.

Serdeşt Osman’ın katledilmesi hem uluslararası alanda hem de yurtiçinde büyük tepkilere yol açmıştı. Birkaç gün boyunca Hewlêr’de büyük eylemler düzenleyen öğrenciler ve meslektaşları ona sahip çıkarak özgür seslerin sessizliğini bitirmek istiyorlardı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) de o dönemde Kürdistan Bölgesi’nde hükümeti eleştiren gazetecilerin şiddet ve tehditlere maruz kaldığını belirten bir açıklama yaparak, son aylarda çok sayıda gazetecinin tehditler yüzünden Kürdistan Bölgesini terk ettiğini bildirmişti.

Serdeşt Osman’ın davası KDP mahkemeleri tarafından kapatılmaya çalışılsa da özgürlük isteyenler ve Kürdistan halkı tarafından açık kalması sağlandı.

Serdeşt Osman, yazılarında her zaman sesine ihtiyacı olanlar için haykıracağını, yerinin olmadığını bildiği her yerde partizanların birbirini küçük düşürmesini ortaya çıkaran kadar ısrarla bulunacağını ifade etmiştir.

Serdeşt Osman’ın öldürülmesinin üzerinden 14 yıl geçmesine rağmen sesi hala tüm gösterilerde ve eylemlerde yankılanıyor ve durumun gittikçe daha da kötüye gittiğini söylüyor.

2019’da basın özgürlüğü töreninin yapıldığı gün, Washington’da dünyanın dört bir yanında meslekleri sebebiyle öldürülen gazetecilerin resimleri arasında Serdeşt Osman’ın da fotoğrafı gösterildi.

7 Aralık 2021’de The American Prospect gazetesi Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani hakkında yayınladığı ‘Irak’tan Miami’ye Yolsuzluk Kalıntıları’ başlıklı bir dosyada gazeteci Serdeşt Osman’ın Mesrur Barzani tarafından katledildiğini belirtti.

20 Nisan 2022’de Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur ​​Barzani, İngiltere’deki Kürtler tarafından protesto edilirken, Şerdeşt ve tüm meslektaşlarının adı ve fotoğrafları katledilmelerinin ve iktidarın yozlaşmasının bir belgesi olarak Mesrur’un karşısında kaldırıldı.

Serdeş Osman’ın katledilişinin ardından 2020 yılında Behdînan ve Hewlêr’de KDP asayişi 12 gazeteciyi ajanlık şüphesiyle kaçırıp tutukladı. Daha sonra bu kişiler ajanlıkla suçlandı ve hapis cezalarına çarptırıldı. Bunlardan bazıları işkence ve aşağılamalara maruz kaldıkları cezaevinden iki yıl sonra serbest bırakıldı. Bu gazetecilerden Şerwan Şerwanî ise hâlâ cezaevinde rehin tutuluyor.

KDP’nin gazetecilik ve basın özgürlüğüne yönelik bu ihlalleri bunlarla sınırlı değil. KDP güçleri, geçtiğimiz yıl 25 Ekim’de ajansımızın Arapça servisi editörü Süleyman Ahmet’i mahkeme kararı olmaksızın kaçırmıştı. Gazeteci Süleyman Ahmet 5 yıldır Rojnews’te Arapça bölümünün editörü olarak çalışmaktaydı. Gazeteci Süleyman 193 gündür kayıp ve kendisinden bugüne kadar hiçbir haber alınamadı.

Bunları da beğenebilirsin