KCK: Ormanlar Kürt halkının ciğerleridir, sahiplenmek gerekiyor

Bakûrê Kürdistan ormanlarına yok edilmek istendiğini dikkat çeken KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı, “Kürdistan doğası Kürt halkının yaşam alanıdır. Ormanlar da ciğerleridir. Bu yüzden saldırılar doğrudan Kürt Halkının yaşamını hedeflemektedir. Demokrasi ve özgürlük mücadelesini yürütmek ve Kürdistan’daki yaşam alanlarını sahiplenmek için ekolojik mücadeleyi her alanda örgütlemeli, güçlendirmeliyiz. Bundan daha haklı bir mücadele yoktur” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı, Bakurê Kürdistan’da devam eden ve müdahale edilmeyen orman yangınlarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

‘Ormanlar Kürt halkının ciğerleridir’

“Kürdistan doğası Kürt halkının yaşam alanıdır. Ormanlar da ciğerleridir” denilen açıklamada, bu yüzden saldırıların doğrudan Kürt Halkının yaşamını hedeflediğine dikkat çekilerek, “Kürdistan doğası Kürdistan’daki yaşamın en önemli unsurudur. Botan kendi doğasıyla Kürdistan’daki en önemli yaşam alanlarından biridir. Cennet gibi olan bu coğrafya, sömürgeci Türk devleti tarafından adeta cehennem ateşiyle yok edilmek isteniyor. Kürdistan’daki en önemli ormanlık alanları Amed, Bingöl, Bitlis ve Dersim’de bulunmaktadır. Her şeyden önce bir ülkeyi sahiplenmek, onun coğrafyasını sahiplenmektir” denildi.

Açıklamanın şunlar belirtildi: “Bu yıl iklim krizinden kaynaklı artan sıcaklıklardan ve AKP-MHP iktidarının tedbirsizliğinden dolayı Türkiye’nin pek çok bölgesinde orman yangınları gerçekleşti. Bu durum Türkiye’deki ekolojik mücadelenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Kürdistan’da Kürt halkına yok etmeye yönelik yapılan savaşın bir parçası olarak ormanlar yakılıyor ve söndürülmesine izin verilmiyor. Kürdistan’da her yıl ormanlar yakılıyor. Helikopterle, uçaklarla ve havan toplarıyla gerçekleştirilen her saldırıda bu yangınlar gerçekleşiyor. Her ne kadar yeterli olmasa da Akdeniz, Ege ve Marmara’da yangınların söndürülmesi için bir çaba sarf edildi ve halkın yangını söndürmesine izin verildi. Ne yazık ki konu Kürdistan’daki ormanlar olunca yangının söndürülmesine izin verilmiyor. Bu Kürdistan’daki ormanların bilinçli bir şekilde yakıldığının göstergesidir.

Türk ordusu bombalamalarla yangın çıkartıyor

2021 yılında Kürt halkına ve gerillalara yönelik saldırılar ve orman yangınları arttı. Mayıs ayında başta Botan, Amed ve Medya Savunma alanları olmak üzere Kürdistan’ın her yerinde, uçaklarla, helikopterlerle ve havan toplarıyla yangınlar çıkartıldı. Bu yangınla hala devam ediyor. Bu saldırılardan ötürü son dönemlerde Dersim, Bingöl, Amed, Siirt, Şırnak ve Bitlis’teki pek çok alanda yangın çıktı ve bu yangınlar haftalardır devam ediyor. Kürdistan’daki yangınlar, Türkiye’de gerçekleşen orman yangınlarının ardından oluşan duyarlılıktan ötürü ilk kez bu düzeyde gündemleşti.

Türk devleti Kürdistan’daki özgürlük mücadelesini tasfiye etmek için köyleri nasıl yakıp yıktıysa, binlerce insanın göç etmesine nasıl sebep olduysa aynı amaçla bugün orman yangınları çıkartıyor. ‘Türkiye’de orman yangınlarının söndürülmesi için çaba harcanırken neden Kürdistan’daki yangınlar söndürülmüyor’ sözü bir hakikate işaret ediyor. Zaten Kürt halkı bu yangınların Türk devleti tarafından neden çıkarıldığını biliyor.

Kürdistan’daki yangınlarla Kürdistan halkını sindirmek istiyorlar

Türkiye’de cumhurbaşkanı, dışişleri bakanı, içişleri bakanı ve savunma bakanı tarafından kullanılan ‘bu şekilde vurduk, bu şekilde bitireceğiz’ sözü Kürdistan coğrafyasının nasıl mahvedeceklerinin göstergesidir. Kürdistan coğrafyasının yakılıp yıkılmasıyla Kürt halkını sindirmek istiyorlar. Sömürgecilerin bütün saldırıları halkın öfkesini arttırıyor Halkımızın ve demokrasi güçlerinin mücadelesinin sonucunda . AKP-MHP faşist iktidarı bugün yenilginin hemen eşiğindedir.

Kürdistan doğası Kürt halkının yaşam alanıdır. Ormanlar da ciğerleridir. Bu yüzden saldırılar doğrudan Kürt Halkının yaşamını hedeflemektedir. Kürdistan doğası Kürdistan’daki yaşamın en önemli unsurudur. Botan kendi doğasıyla Kürdistan’daki en önemli yaşam alanlarından biridir. Cennet gibi olan bu coğrafya, sömürgeci Türk devleti tarafından adeta cehennem ateşiyle yok edilmek isteniyor. Kürdistan’daki en önemli ormanlık alanları Amed, Bingöl, Bitlis ve Dersim’de bulunmaktadır. Her şeyden önce bir ülkeyi sahiplenmek, onun coğrafyasını sahiplenmektir. Kapitalist Modernite’nin endüstriyel anlayışı bütün dünyada doğayı yok ediyor ve iklim krize sebep oluyor. Kürdistan’da sömürgeciler Kürt halkını yok etmek ve doğasını talan etmek istiyorlar. Kürdistan’da bu soykırıma karşın yürütülen mücadeleyle aynı zamanda doğa da sahipleniliyor.

Önder Apo insanlığın demokrasi ve özgürlük mücadelesinde kadın özgürlük mücadelesini ve ekolojik mücadeleyi belirleyici unsurlar olarak görmektedir. Demokrasi ve özgürlük mücadelesini yürütmek ve Kürdistan’daki yaşam alanlarını sahiplenmek için ekolojik mücadeleyi her alanda örgütlemeli, güçlendirmeliyiz. Bundan daha haklı bir mücadele yoktur. Şimdiye kadar yeterli bir düzeyde böyle bir mücadele yürütülmedi. Bilinmelidir ki soykırımcı, sömürgeciler Kürdistan’daki yaşam alanlarını bilerek ve isteyerek yok etmektedir ve buna karşın mücadele yürütülmelidir.
Halkımız Dersimi, Botanı , Amedi, Garzanı, Bingölü ve Serhatı savunmak için acilen örgütlenmeli ve mücadeleyi büyütmelidir. Kürdistan’da bu yürütebilecek kendini geliştirmiş yeterli sayıda yurtseverimiz vardır. Halkımız yaşam alanlarını sahiplenmek için mücadele edecektir.

Şüphesiz nerde bir yangın varsa halkımız orada örgütlenmeli ve o yangını söndürmelidir; ormanları yakanlara ise tepkilerini göstermelidir. Ancak bu şekilde yangınların önünü alabiliriz.”

Bunları da beğenebilirsin