KDP cezaevlerinde ne yaşanıyor? Bir şehidin oğlu babasının katili bir DAIŞ’liyle beraber kalıyor!

Kürdistan Demokrat Partisi’ne (KDP) bağlı cezaevinden tahliye olan Musa Çiftçi cezaevindeki durumu anlattı; “Cezaevinde hiçbir insani yaşam koşulu yok. Bütün mahkumlar iç içe. DAIŞ’e karşı savaşırken sakat olan bir peşmerge, bir DAIŞ’liyle aynı hücrede kalıyor. Babası DAIŞ tarafından şehit edilen bir adam, babasını katiliyle cezaevinde beraber yaşamak zorunda bırakılıyor.”

Musa Çiftçi, Kuzey Kürdistandan HDP’li bir siyasetçi. Bir süre Hakkari’de HDP yöneticiliği yapmış. O dönem Türk devleti tarafından birkaç kez tutuklandıktan sonra Türk devletinin zulmünden dolayı Güney Kürdistan’a gelmiş.

Yaklaşık 7 yıldır Güney Kürdistan’da yaşayan Musa Çiftçi, çalışmalarına ve hayatına Güney Kürdistan’da devam ediyor. Çiftçi “Güney Kürdistan’da, özellikle Süleymaniye’de çok zorlukla karşılaştım. Eşim ve çocuklarım yaşadıklarıı Kuzey Kürdistan’dan Güney Kürdistan’a geldiler ben de onları karşılamak ve Süleymaniye’ye getirmek için Hewlêr’ê giderken tutuklandım” dedi.

Çocuklarını Hewlêr’den Süleymaniye’ye götürmek için Hewlêr’e gider, ancak üzerinde hiçbir şikayet ve mahkeme kararı olmadan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınır ve 28 gün boyunca gözaltında tutulur. Çiftçi, tutuklanmasının nedeninin sadece bir siyasetçi olması olduğunu belirtti.

‘Hiçbir insani yaşam koşulu yok’

Çiftçi güvenlik güçlerinin kötü muamelesinden bahsederek şunları söyledi: “Bana düşman gibi yaklaşıyorlardı. Güney halkı adına bu yaklaşımı takınmış olmaları endişe vericiydi. Türkiye’de birkaç kez tutuklandım ve birkaç yıl hapis yattım ama KDP cezaevinde gördüklerimi Türk cezaevlerinde görmedim. KDP’ye bağlı cezaevlerindeki durum, cezaevinde yaşananlar, nasıl işkence ettikleri hakkında Güney Kürdistan halkını bilgilendirmek istiyorum. KDP cezaevinde yaşananların dünyada başka bir örneği yok. Yemek yiyecek, yatacak yer yok. Yerde yatıp yemek yeniliyordu. Daha önce söylendiği üzere birkaç kişi hayatını kaybetti. Bazıları hasta. Cezaevinde hiçbir insani yaşam koşulu yok.”

’28 günde 8 kilo verdim’

Çiftçi sözlerine şöyle devam etti; “28 günde 8 kilo verdim.  Cezaevindeki kötü koşullardan dolayı sağlığım bozuldu ve hastalandım. Hapishanedeki kirli ortam yüzünden tüm vücudum yara oldu.”

‘DAIŞ ve şehit çocukları aynı odada’

Musa Çiftçi, KDP’ye bağlı cezaevinde bütün mahkûmların aynı yerde tutulduğunu belirterek, “DAİŞ’e karşı savaşan engelli bir peşmerge, DAIŞ’li biriyle aynı odadaydı. Babası DAIŞ’e karşı savaşta şehit olan bir adam vardı, babasının katiliyle birlikte cezaevinde yaşamak zorunda bırakılmıştı. Kürdistan halkı böyle şeyleri nasıl kabul edebilir? Tüm bu yaşananlar insan hakları yasalarının dışındadır. Bazı tuutklular 14 aydır Behdinan’da gözaltında tutuluyor ve hiçbirinin akıbeti bilinmiyor” dedi.

‘Yasaklı bir ilacı kullandı diye tutuklandı ama cezaevinde hastalığı için aynı ilaç verildi’

Çiftçi’ye göre, cezaevindeki en şaşırtıcı olaylardan biride, İranlı bir kişinin yasaklı bir ilaç kullandığı gerekçesiyle hapse atılması ancak cezaevindeyken hastalığı için aynı ilacın İran’dan getirtilip ona verilmesiydi.

‘Hiç kimsenin avukat tutma hakkı yoktu’

Musa Çiftçi, Kürdistan Bölgesi’nde özellikle KDP kontrolündeki bölgelerde Güney Kürdistan ve Rojava halkının Türkiye’ye teslim edilme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek; “HDP Türkiyede resmi bir parti ama Hewlêr’de kimse HDP’li olduğunu söyleyemiyor, söyleyince de tutuklanıyırlar. KDP’nin Kürtlere ve Kürdistan halkına yaptığı bu baskıyı Türk devleti bile yapmıyor. Tutukladıkları herkesi 15 gün karantinaya alıyorlar. Kimseye yakınlarıyla görüşmeleri için telefonu kullanma hakkı tanınmıyor. Kimsenin avukat tutma hakkı yok. 25 gün boyunca KDP’nin cezaevinde kaldığımı yakınlarıma söylememe izin verilmedi” dedi.

 

Bunları da beğenebilirsin