Kendal Çiya: Önder Apo’yu sahiplenmek, kendini sahiplenmektir

BÊRÎVAN ŞENGALΠ / ŞENGAL / ROJNEWS

YBŞ Komutanlarından Kendal Çiya, Önder Öcalan’a sahip çıkmak kendine sahip çıkmak olduğunu belirterek, “Önder Apo’ya sahip çıkmak Êzidî değerlerine, Êzidî toplumuna ve kendi varlığına sahip çıkmaktır” dedi.

YBŞ Komutanlarından Kendal Çiya, 15 Şubat 1999’da Önder Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen uluslararası komplonun yıl dönümü münasebetiyle ajansımıza konuştu.

Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ) Komutanlarından Kendal Çiya, Önder Abdullah Öcalan’a ve Şengal halkına selam ve sevgilerini dile getirerek; “Önder Apo halkımız için sadece bir lider değil, o sadece bir özgürlük umudu değil, Önder Apo, duygularıyla, düşünceleriyle, fikirleriyle tamamen halkımızın bedeninde yaşıyor. Êzidî toplumu olarak bunu ne zaman anladık? 2014 yılında Şengal’de Êzidî halkımıza yönelik büyük katliamlar yaşandı, büyük acılar yaşandı, özgürlük hareketi Şengal’deki duruma müdahale etti. Böylece bize karşı ciddi soykırım planlarının yürütüldüğünü anladık” dedi.

Êzidî halkı olarak, Önder Öcalan’ın düşünce ve fikirleriyle kimliklerinin, tarihlerinin ve geleceklerinin hakikatini fark ettiklerini belirten Çiya, “2007 yılında Siba Şêx Xidir ve Til Izer olduğunda biz neden olduğunu anlamadık. Biz sadece bir şey söylüyorduk; biz Êzidî’yiz ve İslam bize saldırıyor. Bu mevcut gerçeği ve hakikati ifade etmiyor. İşgalciler tarafından yapılan saldırıları bir ulusun saldırıları olarak anladık. Biz o zamanlar Êzidîliğe, Kürt gerçeğine, düşman gerçeğine kalın hatlarla yaklaşıyorduk. Bu yüzden düşmanlarımızı, dostlarımızı tanımadık, ayırt edemedik. Êzidî halkı artık dostunu, düşmanını ayırt edebiliyorsa kendini tanıyabiliyorsa bu, Önder Apo’nun düşünce ve felsefesiyle, Şengal’de verilen özgürlük mücadelesi sayesinde gelişmiştir.”

‘BAŞARILARIMIZ ÖNDER APO SAYESİNDEDİR’

Kendal Çiya, Şengal’deki ki Êzidî halkının bugün önemli başarılara imza attığını, bunun Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan sayesinde elde edildiğini belirterek, şöyle devam etti; “Önder Apo’yu sahiplenmek, Êzidî değerlerini, Êzidî toplumunu, Êzidî varlığını sahiplenmektir. Düşman da bunu biliyor. Halkımızın kaderi Önder Apo’ya bağlı. Önder Apo Özgür kalana kadar Kürt halkının, özellikle de Êzidî halkının özgürleşmesi mümkün olmayacaktır. Ezidi halkımız özgürlük, demokrasi, Şengal’in özerkliği için verdiği mücadelenin Önder Apo’yu çok mutlu ettiğine inanıyorum.”

2018’de Önder Öcalan’ın Êzidî toplumuna verdiği mesajı örnek göstererek, “Halkımız biliyor ki 2018 yılında Önder Apo uzun bir zamandan sonra ailesi ile görüştüğünde, tecrit içinde tecrit yaşarken Êzidî camiasına önemli bir mesaj verdi. Görüşmede ailesine, Êzidî halkını ve Şengal’deki durumu soruyor ve selamlarını gönderiyor. Mücadelemizle gurur duyuyor. Artık Êzidî toplumunun kendisini tanıdığını, örgütlendiğini, başardığını ancak tüm Êzidî’lerin bunun etrafında toplanıp kazanımlarını savunması gerektiğini söylüyor. Önder Apo’nun mesajı bizim için çok önemli. Êzidî toplumu olarak gerçeklerle yüzleşmeli, Öder Apo’nun ve Şengal’de kurduğumuz örgütlülüğümüzün etrafında toplanmalıyız. Êzidî toplumunun özerkliği için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız” dedi.

‘GEREKÇE PKK, HEDEF ÊZİDÎ’LER’

Dış güçlerin oyunlarına ve Êzidîlere yönelik saldırılara dikkat çeken Çiya, Önder Öcalan’ın düşünce ve fikirleri daha önce tanısalardı fermanlarla karşılaşmayacaklarını belirterek; “Êzidî halkı onların her sözüne inanmamalı, kandırılmamalı. Bu bir gerçek. 2007’de Şengal’de katliam gerçekleştiğin de hangi Kürt örgütüyle ilişkisi vardı? Bırakın PKK’yi Êzidî halkının hiçbir Kürt örgütüyle ilgilenmemiş, hiçbir örgütte yer almamıştı. 2014’te tüm toplumun hedef olduğu bir dönemde Êzidî ve Şengal halkı PKK’nin etrafında mı toplandı, Önder Apo’nun düşünce ve felsefesi onların arasında mı yaşıyordu? Tabii ki değil. Toplum Önder Apo’nun düşünce ve fikirleriyle kendini yetiştirmiş, örgütlenmiş olsaydı Önder Apo’nun ruhu, PKK’nin ruhu ile yaşasaydı fermanlarla karşılaştığında sonuçları bu kadar kötü olmazdı. Bu bir hakikat” dedi.

‘TOPLUMUMUZ MÜCADELE ETRAFINDA TOPLANMALI’

Çiya, Êzidî halkının liderlerinin hedef alınmasından da söz etti ve şöyle devam etti; “Mam Zeki, Heval Zerdüşt, Heval Said ve en son olarak Heval Dijwar’ın hedef alınması, Azad yoldaşın bu yıl Ocak ayında şehit olması bu gerçekleri göstermektedir. Bu saldırılar teslimiyeti, ihaneti, zulmü kabul etmeyen bir Êzidîlere yapılıyor. Kürt tarafında bir grup hain de bunu her zaman destekliyor, sadece desteklemekle kalmayıp destek boyutunu da geçmiş durumda. Yüzde yüz düşmanla hareket ediyor. Bunun için de bu hainlerin halkımız arasında bilinmesi gerekiyor. Buna karşı bir mücadele vermeliyiz. Şengal’de sürdürülen özgürlük mücadelesine dayanarak toplumumuz, tekrar açıkça, korkmadan onun etrafında toplanmalı, sahip çıkmalı. Şengal’i yeniden inşa etmelidir. Şu an halkımızla ilgili çok ciddi bir plan var. Bu işgal planına karşı mücadelemiz başarılı olmazsa, bugüne kadar yaşanmamış trajediler soykırımlar yaşanacaktır.”

https://youtu.be/VUEQ804MCnY

Çiya sözlerine şöyle devam etti: “Halkımızın gerçeği iyi görmesi gerekiyor. Düşman liderlerimizi tek tek hedef alıyor, düşman onların gerçeğini bildiklerini bildiği için onlara saldırıyor. Onlar hedef haline geliyor. Ayrıca onları nasıl boşa düşüreceğimizi de bilmemiz gerekiyor. Bu liderleri asla unutmayacağız, onların çizgisini takip edip başarıya vesile olacağız. Onların değerlerini yaşarsak, yarım kalan işlerini tamamlayabilirsek, onların hayallerini gerçekleştirebilirsek, düşmanın planlarını ve hedeflerini boşa çıkarırız.”

‘KÜRT-ARAP SAVAŞI ÇIKARMAK İSTİYORLAR’

YBŞ Komutanı Kendal Çiya, Kürtleri ve Arapları toplum olarak karşı karşıya getirme çabalarına dikkat çekerek, şunları kaydetti; “Son yıllarda DAIŞ, El Nusra gibi çeşitli örgütlerle halkımıza çok sayıda ölümcül saldırı gerçekleştirildi. Bu, çeteler tarafından tarihi bir Kürt-Arap savaşının çıkması için planlanmış olması mümkündür. Ama Rojava’da yaşanan gerçek, Şengal’de yaşanan gerçek, bu soykırım planlarını engellemek için güçlü bir temel oluşturuyor. Arap halkları da bu gerçekleri görmüş, özgürlük hareketi etrafında toplanarak demokratik ulus hedefine göre örgütlenmiş ve Êzidî toplumuyla, Kürt halkıyla bir dostluk geliştirmiştir. Önder Apo’nun başta Kürt halkı olmak üzere bölge halkına yönelik projesine sahip çıkmalı, bu sistemi daha da güçlendirmeliyiz. Önder Apo şahsında halkımıza yönelik komplo ve planlarda bazı hain Kürtlerin de işin içinde olduğu görülmelidir. Aksi takdirde, halkımızın en meşru özgürlük ve demokrasi mücadelesi nasıl tam tersi şekilde anlaşılabilir. Özgürlük hareketi terör listesine girdiyse, burada o hainlerin rolü, özellikle KDP hükümetinin rolü büyük. Bu gerçek bugüne kadar devam ediyor. Bu gerçekleri daha önce bilmiyorduk. Özgürlük hareketi defalarca konuştu, Önder Apo bu gerçekleri anlattı ama biz Êzidî halkı olarak bilmiyorduk ya da anlamıyorduk. 2014 saldırıları gerçekleşene kadar bu saldırıların sebebini anlamamıştık.”

‘NEÇİRVAN’IN ZİYARETİYLE SON SALDIRILAR BAŞLADI’

Kendal Çiya, Hewler ile Bağdat arasında gerçekleşen 9 Ekim anlaşmasına da dikkat çekerek; “2020’de Erdoğan, Barzani ve Kazimi arasında 9 Ekim’de Şengal üzerine varılan anlaşma, Şengal’deki tüm kazanımları ortadan kaldırmayı amaçlıyordu. Bu planın bir parçası da halkımızın soykırımıdır. Son iki yıldır yapılan bu planlar boşa çıkarıldı” dedi.

Çiya, 31 Ocak’taki saldırılar, Şengal, Mexmur ve Rojava’daki onlarca bombalı saldırıya da değindi ve Kürt düşmanlarıyla ortaklığın içimizdeki hainlerin oyunlarıyla örüldüğünü belirterek; “Bilindiği üzre 31 Ocak, İdris Barzani’nin öldürülmesinin yıl dönümüydü. Bu yıl dönümünde Neçirvan Barzani, babasının cenazesine katılmak yerine hükümet kurmak istiyoruz bahanesiyle Bağdat’a giderek, neredeyse bir gün sonra Kazimi ve diğer partilerle bir araya gelerek Şengal’deki hareketimizin tasfiyesini, soykırım planlarını tartıştı ve hemen ertesi gün saldırlar başladı. Ertesi günü utanmadan işgalci faşist Erdoğan’la görüşmeye gitti. Yurtdışındaki ve yurt içindeki halk tarafından kötü bir şey olarak görülse de yeterli değildir. Buna karşı daha da güçlü bir mücadele yürütülmeli” dedi.

Kendal Çiya son olarak şunları söyledi: “Kendimize, özerkliğimize sahip çıktığımızda, Şengal’in demokratik özerkliğinde ısrar ettiğimizde elbette komplocuların hedefi olacağız, bedel ödeyeceğiz. Tüm şehit arkadaşlarımızın son sözü neydi? Bunun sonucu ölüm olabilir ama asla geri adım atmayacağız dediler. Kesinlikle kazanacağız. O şehit arkadaşların bu sözleri YBŞ olarak, Êzidî halkı olarak bize bir emirdir. Her zaman bu emrin üzerinde yürüyeceğiz ve güçlü olacağız.”