Kerkükteki çiftçiler toprakları için mücadele ediyor

Kerküklü Kürt çiftçilerin 5 yıldır en büyük endişeleri tarlalarında kalıp işlerini yapamamak. Çünkü Kerkük Yönetimi ve Kerkük Mahkemeleri Kürtleri topraklarından çıkarmak isteyen Araplara destek veriyor. Ancak Kürt çiftçiler tapuları ve tüm güçleriyle tarlalardan çıkmamak için mücadele ediyor.

Kerkük’te şehirdeki 14 yıllık Kürt siyasi ve idari yönetimi, 16 Ekim 2017 ve sonrasında yaşanan olaylardan sonra sona erdi. Şehir o zamandan beri siyasi, idari ve demografik açıdan birçok değişikliğe uğradı. Kerkük’teki Kürtlerin sorunlarından biri de topraklarına el konulmasıdır.

Baas rejimi döneminde birçok Arap aile Kerkük’e yerleştirildi ve Kürt toprakları onlara paylaştırılmıştı. 2003 yılında Baas rejiminin yıkılmasından sonra, Arap ailelere 140. madde kapsamında tazminat ödendi ve Kerkük’ten ayrıldılar. Ancak Kerkük’ün Irak ordusunun eline geçtiği 16 Ekim 2017 olaylarından sonra Sünni Arap aileler Kerkük’e geri dönmeye başladı. Şu anda Sünni güçler tarafından bölgedeki Kürtlerin arazilerini işgal etmeleri için teşvik ediliyorlar.

Bölgeye yerleştirilen Arapların işgal etmek istediği köylerden biri de Daquq bölgesindeki Kuli Tebe köyüdür. Araplar köydeki Kürt topraklarını ele geçirmek istiyorlar. Köylüler de son 5 yıldır toprakları için mücadele veriyor. Şimdiye kadar birkaç kez bölgeye yerleştirilen Araplar tarafından topraklarına el konulması tehlikesiyle karşı karşıya kaldılar.

Köyde 65 bin dönüm tarım arazisi var. Yaklaşık 2 bin dönümlük bir bölümünde sorunlar çıkıyor. Bölgeye yerleştirilen Araplar, Baas döneminden kalma anlaşmaya dayanarak bu topraklara el koymak istiyorlar. Kürt çiftçiler ise tapulu tarlaları için mücadele ediyorlar.

Azad Remezan

Kuli Tebe köyünden çiftçi Azad Remezan, tarlalarda yaşanan bu sorunu ajansımıza anlatarak, “Baasçılar döneminde köyümüzden zorla çıkarıldık ve yerimize Araplar yerleştirildi. Onlar için bir arazi sözleşmesi yapıldı. Tarlalarımıza getirilen Araplar, Selahaddin halkındandı. O dönemde 3 ila 4 bin dönüm  tarım arazisi bu anlaşmayla onların adına tescil edildi. Irak’ın özgürleştirilmesi ve Baas rejiminin sona ermesinden sonra biz topraklarımıza, Araplar da Selahaddin’e geri döndüler. Araplar bu araziler üzerine inşa ettikleri evler için 20 milyon dinarı tazminat olarak aldı” dedi.

16 Ekim olaylarının ardından tekrar Kerkük’e dönen Araplar, topraklarla ilgili daha önceki anlaşmalar kapsamında mahkemeye başvurdular. Azad Remezan’a göre, bu Araplar askeri güçlerle birlikte topraklarını ele geçirmek için her türlü girişimde bulunuyorlar.

Azad Remezan sözlerine şöyle devam etti: “Bizi endişelendiren şey şu ana kadar hiçbir Kürt yönetimi veya liderinin bu meseleyi dert edinip sorunu çözememiş olmasıdır. Bu bölge Araplaştırılıyor. Kendilerine bilgi ve yemek formları veriliyor ve Kerkük yönetimi ve mahkemelerdeki hakimlerin bir kısmı Arapları destekliyorlar. Bu da tarafsızlığı bozuyor.”

Peşmergenin 2017 yılında Kerkük’ten çekilmesinin ardından Kerkük’teki özellikle Dubiz, Daquq, Leylan, Taze ve Sergeran bölgelerinde tarım arazileri sorunu ortaya çıktı.

2021 yılında bölgeye yerleştirilen Arapların Guli Tepe köyüne saldırısı sırasında köylüler önce Arapların girişimini durdurarak köyün ana yoluna gittiler. O dönemde Kürt nüfusu ile bölgeye yerleştirilen Araplar arasında gerilim vardı. O dönemde 2 Arap yaralandı.

Araplar hakkında Daquq Mahkemesine şikayette bulunuldu. Şikayet üzerine bazı köylülerin gözaltına alınmasına karar verildi. 2 kişiye 6 ay hapis cezası verildi. Barış sağlandıktan sonra bu 2 kişi serbest bırakıldı.

Fehmi Habib

Kuli Tepe köyünde hayvancılıkla uğraşan Fehmi Habib konuyla ilgili ajansımıza şunları söyledi: “Biz topraklarımız için mücadele ediyoruz. Bu konuda hükümet ve yargı bize sorunlar çıkarıyor. Hakkımızda tutuklama kararı verdiler. Biz haklarımız için mücadele ediyoruz. Baasçılar tarafından 1976 yılında bölgeye getirilen Araplarla o dönem tarlalarımız üzerinde anlaşmalar yapıldı. Ama bu toprakların sahibi biziz ve tapularımız mevcut.”

Fehmi Habib konuşmasına şöyle devam etti: “Bölgeye yerleştirilen Araplar 2017 yılında Kürdistan hükümetinin bölgeden çekilmesini fırsat olarak gördüler ve Kerkük valisinin desteğini de alarak daha önce el koydukları topraklara geri döndüler. Gelmeden önce bize mesajlar göndererek topraklarımızı boşaltmamız için tehdit ettiler. Ancak biz topraklarımızı terk etmedik ve burada kaldık.”

Kerkük’te 2 milyon 200 bin dönüm tarım arazisi bulunuyor. Bunlardan 50 bin dönüm arazide anlaşmazlık yaşanıyor. Şimdiye kadar bölgeye yerleştirilen Araplar tarafından 50 bin dönümden fazla araziye el konulmuş durumda.

Irak Parlamenteri Diyar Xefur ise bölgeye yerleştirilen Araplar ile Kürt çiftçiler arasındaki sorunla ilgili bölgenin sitematik bir şekilde Araplaştırıldığını belirterek, “Böylece Daqun ve diğer yerlerde Kürtlerden hiçbir iz kalsın istemiyorlar. Biz Kürt çiftçilerin sorununu yasal yollardan çözmek için sürekli girişimlerde bulunuyoruz” dedi.

Bunları da beğenebilirsin