KNK Dil, Kültür ve Eğitim Komisyonu, yaptığı açıklamayla Kürt Dili Bayramı’nı kutladı. KNK, yaptığı açıklamada Herkesin Kürt dili eğitimini sahiplenmesi gerektiğini ifade etti.
KNK Dil, Kültür ve Eğitim Komisyonu, Kürt Dili Bayramı nedeniyle yazılı bir açıklama yayınladı.
KNK’nin yaptığı açıklamanın detayları şöyle:
14, 15 ve 16 Mayıs tarihlerinde Kürt halkıyla birlikte Kürt Dili Bayramı’nı kutluyoruz. Toplumumuzda bu üç gün Kürtçe bayramı olarak tanınmış ve kutlanmıştır. Bu fikrin amacı genelde Kürt halkının, özelde Kürtçe uzmanlarının dillerini sahiplenmesi ve korumasıdır.
Dünyadaki tüm ulusların özel ve değerli günleri vardır. Her ulus bu günleri ulusal değer olarak kabul eder. Kürt halkı da her ulus gibi
Dünyada her ulusun kendine has özel ve değerli günleri vardır. O günleri ulusal değerleri olarak kabul ederler. Bu anlamlı günlerle kendilerini onurlandırırlar ve varlıklarını daha güçlü hale getirirler. Bu sebeple Kürt halkının da her ulus gibi tarihi sembollerine ve hatıralarına sahip çıkması, onları koruması, kollaması ve kutlaması gerekir.
Toplum, dilini günlük yaşamda hayata geçirmedikçe, varlığını sürdüremez ve kimliğini açık ve net bir şekilde gösteremez. Bu nedenle de Kürt düşmanları Kürt dilinin gerçekliğini tanımamakta ve kabul etmemektedir. Maalesef toplumumuz bugüne kadar bu gerçeği görmemiş, tanımamış ve anlamamıştır. Toplum kendi dilini günlük hayatında doğru dürüst yaşamamış, bu durum ise dilin gelişimini etkilemiş, Kürt dilini işgalcilerin dillerine karşı zayıf ve yetersiz hale getirmiştir.
Bu gerçekler ışığında KNK Dil, Kültür ve Eğitim Komisyonu olarak Kürt Dil Bayramı’nı kutluyoruz. Kürt dilinin yasaklanması, engellenmesi ve Kürtçe dilinin ayrıştırılması Kürt toplumunun yok edilmesi anlamına geliyor.
İnsan kişiliği insanın dilinden gelir. Dil düşüncedir, düşünce de dille zenginleşir. Yaşadığımız bu yüzyıllarda anadilin öğretimi ve eğitimi bir yük olarak değil, doğal bir hak olarak kabul edilmektedir. Dil, insanlar için bir kültür ve kimlik sistemidir.
Kürtlerin ‘dilimiz namusumuz ve kimliğimizdir’ demesi dikkate değer bir konudur. Farsça, Arapça ve Türkçe’nin yanı sıra Kürtçe’nin de bu ülkelerin örgün eğitim sistemine dâhil edilmeli ve okullarda Kürtçe okutulmalı ve kabul edilmelidir.
Kürtler, anadillerinin Kürdistan’ı işgal eden devletlerde resmi olarak devletin ikinci dili olması gerektiğini söylemektedir; bu doğal bir hak olarak görülmek yerine, bu talep suç ve günah sayılmaktadır. Bu talebin sahipleri suçlu ve suçlu olarak cezalandırılıyor. Bu talebin Kürdistan’ın işgalci devletleri tarafından kabul edilmemesi için birçok kişi tutuklandı ve hakları reddedildi, birçok kahraman silaha sarılmak zorunda kaldı ve birçok kahraman bu uğurda kendini feda etti.
Bu nedenle tüm tarafları, resmi kurumları, sivil toplum kuruluşlarını, bireyleri ve toplumumuzun tüm kesimlerini anlamsız ve faydasız çatışmalardan kaçınmaya; elimizi dilimizin yaşatılması için taşın altına koymaya çağırıyoruz. Dilimiz tehlikededir. Dil olmayınca kimlik de olmayacaktır ve o zaman ulus olarak varlığımız ölüm döşeğine düşer. Her şeyi kaybederiz.
Kürt dili ve kültürü ve bununla bağlantılı olarak Kürtçe eğitimin nesilden nesile ve el ele geliştirilmesi ve hâkim kılınması gerekmektedir.
Birkaç yıl önce, bir grup sadık ve yurtseverin çabaları sayesinde Google, Kürtçeyi (Kurmanci lehçesi) çeviri listesine ekledi ve bu ay (Mayıs) Google, Sorani lehçesini de çeviri listesine ekledi. Bu gelişmeyi Kürtçe bayramı günlerine denk gelmesi sebebiyle tarihi bir olay olarak ele alıyor ve halkımızı kutluyoruz. Kürtçemizi hayatın her alanında, her şekilde ve her koşulda kullanmak, korumak ve dünyada daha çok tanıtmak gerekli ve elzemdir.”
