Pazartesi, 22 Tem 2019 – 09:39 SEMÎRE ŞEHABÎ / SILÊMAN
Kürdistan mücadelesine yarattığı sanat anlayışı ve ortaya koyduğu duruşu ile büyük iz bırakan Sanatçı Hozan Serhat’ın şahadeti üzerinden 20 yıl geçti. 22 Temmuz 1999’da klip çekmek için gittiği Beytüşşebap’ta Türk ordusu tarafından kurulan bir pusu sonucu şehit düşen Hozan Serhat’tan geriye etkilediği hayatlar ve şarkıları kaldı.
https://youtu.be/mIbypzPFF50″>
Süleyman Alpdoğan (Hozan Serhat) 24 Temmuz 1970’de Ağrı’nın Eleşkirt ilçesinde dünyaya geldi. 5 kardeşin en küçüğü olan Hozan Serhat, babasının yaşamını yitirmesi üzerine ailesiyle Patnos’a yerleşti. Çocukluk ve gençlik yıllarını burada geçiren Hozan Serhat, ilk ve ortaokul ile liseyi ilçede tamamladı. 7 yaşındayken ağabeyi Arif Alpdoğan’ın bağlamasına merak saran Hozan Serhat, saz çalmaya başlar.
1988’de İzmir Ege Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı Bölümü’nde bin 800 öğrenci arasında 2’nci olan Hozan Serhat, bağlama yerine, bir Azeri enstrümanı olan çift hörgüçlü tar üzerine eğitim alır. Bunun yanında kaval, gitar, bağlama, klavye de çalmaya başlar.
Kürt müziklerine yoğun bir ilgi duyan Hozan Serhat, Kürtçe müziklere ilişkin araştırma yaparak bazı Kürtçe şarkıları yeniden seslendirir.
Hozan Serhat, 1991 yılında hayatını birleştirdiği üniversitede tanıştığı eşi Yıldız Alpdoğan ile birlikte 1 Temmuz günü yönünü dağlara çevirdi. Yıldız Alpdoğan Cizre’de tutuklanarak 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılır ve Amasya Cezaevi’ne gönderilir.
Bu olaydan sonra yönünü Şam’a çeviren Hozan Serhat, ilk olarak Haftanin’e, oradan da Mahsum Korkmaz Akademisi’ne geçerek, burada eğitim alır. Müzik eğitimindeki yetkinliği göz önünde bulundurularak Avrupa’da kültür-sanat faaliyetleri için Hünerkom’a gönderilen Hozan Serhat, 4 yıl burada çalışma yürütür. Kendini yalnızca müzik ile sınırlandırmayan Hozan Serhat, aynı zamanda tiyatro ile de ilgilenmeye başlar.
1996 yılında Avrupa’dan Kürdistan’a döndükten sonra bir süre Zap’ta kalan Hozan Serhat, daha sonra Hewlêr’deki MKM’ye gider ve burada birçok sanat etkinliğine katılır. 17 Mayıs 1997 yılında KDP pêşmergeleri MKM ve Heyva Sor kurumlarını ablukaya alır. MKM’de bulunan sanatçıların bir kısmı öldürülür. Hozan Serhat bu olaydan sonra ‘’Hewlêr’’ şarkısını yapar ve bu şarkıyla Başur’da daha çok tanınır.
Yaklaşık 3 yıl boyunca Süleymaniye’de kalan Hozan Serhat İbrahim Xeyati, Tara Resul, Tehsin Taha, Ercumen Hewrami, Niyan Ebdullah ve birçok müzisyenle çalıştı.
Hozan Serhat, 22 Temmuz 1999’da klip çekimi için arkadaşlarıyla birlikte gittiği Beytüşşebap’ta Türk ordusu tarafından kurulan pusu sonucunda şehit düştü.
Başur’daki sanatçılar Niyan Ebdullah, Rêbwar Kakeyî, Sefîn Xeraciyanî ve Ebdullah Heme Ciwan Hozan Serhat’ı anlattı.
Hozan Serhat ile bir süre kalan Sanatçı Niyan Ebdullah, “Kasım ayında bir konser vermeyi düşüyorduk. O zaman Xak TV bizim için açılmıştı. Bir provada Hozan Serhat’a ‘Neden bu kadar yetenekli olmana rağmen her zaman çıkmıyorsun?’ diye sormuştum. O da bana ‘Beni tanımıyorsun, tanısaydın öyle demezdin” dedi.
Hozan Serhat’ın hiçbir zaman kendini tekrarlamadığını söyleyen Niyan Ebdullah, “Hozan Serhat’ın sanatına şaşırıyordum. Çok az kişi onun gibi müzik çalabilirdi. Her ne kadar yanında az kalmış olsak da etki bıraktı ve onu asla unutmayacağız. Ben var olduğum sürece kendimi Hozan Serhat’a borçlu hissedeceğim. Çünkü onun sayesinde müziği bu şekilde çalabildim” ifadelerini kullandı.
‘Hozan Serhat Hewrami ile şarkı söylemek istiyordu’
Birlikte birçok anılarının olduğunu belirten Sanatçı Rêbwar Kakeyi, “Hozan Serhat’ı asla unutamayız. Yerine ve zamanına göre hareket eden biriydi. Başur’daki özellikle de Süleymaniye’deki birçok sanatçı Hozan Serhat’ın müzik çalışı karşısında şaşırıyordu. Her ne kadar Bakurlu olsa da şarkılarının çoğunu Sorani lehçesinde söyledi. Hewrami ile şarkı söylemeyi çok istiyordu” şeklinde konuştu.
‘Serhat, folklor şarkılarını canlandırmak istiyordu’
Hozan Serhat ile arkadaşlık eden Müzisyen Sefin Xereciyani, “Hozan Serhat Başur’a geldiğinde kısa sürede tanındı. Müzik alanında da kısa sürede nam saldı. Bu tür sanatçıların her zaman canlı kalması gerekir. Halk daha önce Hozan Serhat’ın yalnızca saz çalmayı bildiğini sanıyordu. Ama gitar ve kaval da çalıyordu. Birlikte çalıştığımızda ondan çok fayda gördüm. Özellikle folklor şarkıların canlanmasını ve bütün dünya tarafından yeniden dinlenilmesini istiyordu” diye konuştu.
‘Hozan Serhat bir halk sanatçısıydı’
Hozan Serhat’ın bir halk sanatçısı olduğunu dile getiren Sanatçı Ebdullah Heme Ciwan, “Hozan Serhat, sanatçı, yurtsever ve bir devrimciydi. Kısa bir sürede herkesin gönlünde taht kurdu. Sanatsal anlamdaki bütün sınırları ortadan kaldırdı. Sanatını halkı için yapıyordu. Bir kişi sanatını halkı ve ulusunu için icra ediyorsa o zaman gerçek bir sanatçı olur” dedi.
Hozan Serhat’ın şehadetinden sonra Kürdistan ve yurtdışında Hozan Serhat ismiyle birçok müzik grubu kuruldu. Gerilla saflarına katılan birçok genç Serhat kod ismini kullandı.
(hb/eo)