PKK’nin çağrısına destek veren sanatçı Bekir Mustafa: Sanata daha fazla önem verilmeli

BIRWA ESHED / ROJNEWS

PKK’nin ‘sanata daha fazla önem verilmeli’ yönündeki çağrısına destek veren sanatçı Bekir Mustafa, çağrıyla beraber sanatçıların omuzlarındaki yükün arttığını belirterek, bundan sonra sanata daha fazla önem verilmesi gerektiğini söyledi.

1 Şubat’ta PKK Merkez Komitesi yıllık toplantısının sonucunu açıkladı. Toplantıda sanat ve edebiyatın önemi de ele alındı. Edebiyat ve sanat çalışmalarına daha fazla önem verilmesi gerektiği belirtildi. PKK ayrıca tüm Kürt yurtseverleri, aydınları, yazarları, sanatçıları ve edebiyatçıları kendilerini daha fazla örgütlemeye, devrimci ve özgür bir kültür geliştirmeye çağırdı.

Tiyatro ve sinema alanında çalışmaları olan sanatçı Bekir Mustafa, PKK’nin sanata dair çağrıları, sanatın önemi gibi konularda Rojnews’in sorularını yanıtladı.

*Sanat ve siyasetin birbiriyle bir ilişkisi var mı?

Elbette siyaset ve sanatın birbiriyle çok ilişkisi var. Uyarı, siyasetin temeli olmalıdır. Uyarı da sanat yoluyla yapılır.

*Sanatın, halk ve ülke savunmasına nasıl bir etkisi var?

Halkın zihinde kalması için sanat zirvede olmalı. Özgüvenle sanat birçok kişi için yaşayan kimliktir. Sanat yoluyla halka tanıma ve tanıtma imkanı sunuyor.

*PKK’nin sanata ve edebiyata daha fazla önem verilmesi gerektiği yönündeki çağrısı hakkında neler söylemek istersiniz?

Bu karar daha erken verilmeliydi. 1960’larda ve 1970’lerde sanatın devrimlerin temeli haline gelmişti, şimdi de yeni bir başlangıç ve özgün sanat üzerine çalışılması gerekiyor. Halkımız 4 parça oldu, ulusumuz 4 parça olmasın.

*Sanatçılar PKK’nin talebine nasıl cevap vermeli?

Kürtler birleşmezse toprakları da birleşemez. PKK’nin bu kararı, çağrısı omuzumuzdaki yükü ağırlaştırıyor. Sanat eserlerine daha fazla dikkat etmeliler. Sanatçı, kendini ulusal olarak daha fazla kanıtlamalı. Ayrıca Kürdistan’ın herhangi bir parçasındaki bir sanatçı o ülkenin Kürtçe dışındaki dilini de biliyor. Bu konuda daha aydınız. Kürtleri tanımak için daha fazlasını yapmalıyız. Bu nedenle, bu karar bize düşen görevi artırmaktadır. Sanatçılar sınırları aşmak için daha fazla çalışmalıdır.

*Sanatçıların ulusal kimliğini korumadaki görevi ve rolü nedir?

1960’larda ve 1970’lerde İngiliz işgaline kadar sanatçılar kendi rollerini oynadılar ve zirvedeydiler. Ele ele verip, Kürt kültür ve sanatı tanıtılmalı. İyi adımlar atmışlar ve bunun üzerine bir şeyler daha koymak gerekiyor.

*Kürdistan’ın dört parçasında sanatçılar arasındaki alışveriş, danışma konuları hangi aşamadadır?

İlişkilerimiz daha çok festival seviyesindedir. Güzel Sanatlar Enstitüsü bazı tiyatro eserlerini Diyarbakır’a götürdü. Rojava ile Rojhilatla kültürel ilişkilerimiz iyi. Güzel çabalar var.

*Kürdistan’ın diğer bölgelerindeki filmler Güney Kürdistan’daki festivallerde neden engelleniyor?

Tabii ki, iktidar kültür ve sanatın siyasette olmasını istemiyor. Bu özel programlar için engeller oluştururlar. Kürdistan’ın paylaşan devletler çok şey engelliyor. Ne yazık ki, bu adımları da görmüyoruz. Sanatın her yerde bir ifade tarzı olmalıdır. Üzerindeki ruh ve zulümden bahset. Yol kapatılamaz. 1’inci Dünya Savaşı ve 2’nci Dünya Savaşı üzerinde birçok filim yapıldı. Çok doğal bir şekilde alınırlar, ama içinde acı olduğunu düşünmüyorum. Buraya gelen bu filmler, ne yaptıklarını biliyorlar. Engellemeler kendi ellerinde değil. Kürdistan ele geçirilmiş durumda. Gerçekten de adım atıp bu engeli kaldıramazlar. Çünkü işgalci ülkeler festivallere müdahale ediyor. Düşüncelerden korkuyorlar.

*Kürdistan’ın dört parçasında birlikte çalışma çabalarının ciddiye alınmaması ve nedenleri nelerdir?

Hepimiz bu konuda hemfikiriz, biz bir ulusuz, kültürümüzü ve sanatımızı ortaya çıkarmalıyız. Kendimizi diğer uluslarla özdeşleştirelim. Kürdistan’ı işgal edenler bu çabanın başarılı olmasına izin verecekler mi? Oturup böyle olmayacağını söyleyemeyiz. Bu uzun bir çaba ile yapılır. Çünkü en uzun yol bir adımla başlar.

*Kürdistan’da halk hala yabancı eserleri izliyor. Bu konuda neler söylersiniz?

Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde Kültür Bakanlığı diye bir bakanlığımız var. Bakanlık, kültürümüze uygun olmayanın önüne geçmeye çalışmalıdır. Her şeyden önce, halkı için bir zemin inşa etmeliler. Bu topraklarda kaç kişi yaşıyor? Alt yapısı olmadan bir yere varılması mümkün değil.

*Bu öneriye karşı öneri ve çözüm nedir?

Biz parçalı ve dağınık bir ulus olursak daha iyi ve güzel günler görmemiz mümkün değil. Her şey birlik beraberlikle yapılır. İnsan özgürlüğü hatırlamalı. Kimsenin özgürlüğüne el uzatılmamalı, kimsenin de özgürlüğümüze el uzatmasına izin vermemeliyiz. Kürdistan’ın dört bir yanından sanatçıları örgütleyebilirseniz, bu topraklar ve halk için çok iyi bir adım atılmış olur.

 

Bunları da beğenebilirsin