Sanatçı Xefûr Abdullah: Bir genç sanatını içten icra etmezse başarılı olamaz

BİRWA EHSHED – ROJNEWS

“Gençleri işini sevgi ve güzellikle yapmaya çağırıyorum, sevgi ve güzellikle çalışmazlarsa asla başarılı olamazlar.” Bu, sözler on yıllardır sanat alanında çalışan sanatçı Xefûr Abdullah’ın dilinden dökülen sözcükler. Xefûr Abdullah, sanat icra etmeyi sevgiyle ilişkilendiriyor. Bu nedenle sanatın sevgiyle yapılmamasının sanatçıya kaybettireceğine inanıyor.

Sanatçı Xefûr Abdullah, Kürdistan için sanat eserlerini yıllardır sevgiyle sunuyor. Sanatçı Xefûr Abdullah, Rojnews’e çalışmaları ve sanat dünyası hakkında konuştu.

Sanatçı Xefûr Abdullah, 1957 yılında Süleymaniye ilinde doğdu. 1972’de sanat hayatına bir oyunla başladı. Bu eserde atını yarıştırmış ve günümüze kadar devam ettiriyor yarışını. Sanatçı Xefûr Abdullah şu anda oyun, drama ve film gibi 80’den fazla sanat eserine imza atmıştır. Ayrıca birçok kez yönetmen ve senarist olarak çalıştı. Baas rejiminin yarattığı sorunlarına rağmen 1980’leri sanatın altın çağı olarak nitelendiren Xefûr Abdullah, “Zayıflamaya yüz tutan Baas rejimi çok kötü işler yapıyordu” diyor.

O dönemin zor ve tehlikeli sanat çalışmalarına şu örneği vererek anlatıyor Xefûr Abdullah: “Heme Dok oyununun provalarındaydık ve gösteriyi engellediler. Sanatçı Hikmet Hindi ve diğer bazı sanatçılar arkadaşlar, asayiş tarafından ifadeye çağırıldılar.”

1991’de Kürdistan Bölgesi Saddam Hüseyin rejiminden kurtarıldıktan sonra, Xefûr Abdullah ve arkadaşları yüreklerinde hala sanat icra etmenin aşkıyla tiyatrolarını yeniden oynamaya başladılar.

Türk dizilerinin etkisi

Derin bir nefes alan Xefûr Abdullah, “Türk dizileri başta olmak üzere yabancı dizilerin Kürt toplumu ve Kürt sanatı üzerinde ne gibi olumsuz etkileri oldu?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Türk dizilerinde Kürt halkı için pek çok uygunsuz kelime kullanılıyor ve daha büyük sorun ise bunların çoğunun Kürt şehirlerinde izleniyor olması. Kürt toplumunu kötü etkilediği için bu dizileri izlemeye değmez bence. Türk dizilerine ödenen para Kürt dizilerine harcanırsa daha da iyi işler yapabilir ve Kürt toplumuna sunabilirler.”

Khefur Abdullah, sürekli aklına gelen yönetmeni, yani eserlerinin çoğunda yer alan büyük yönetmen Hisên Misri’yi anlatıyor ve şöyle devam ediyor: “Hisên Misrî’nin yönetmenliğini yaptığı diziler hala halkın hafızasında canlılığını koruyor. Eserleriyle ilgili birçok iyi ve kötü anım var.”

Toplumda Rüstem olarak bilinir

Xefûr Abdullah, 2000 yılının başında gösterime giren, ‘Rustemê Erzu Hal’ rolünü oynadığı ‘Reşeyî Polis’ isimli ünlü diziden de bahsetti. Kerkük’ün yerlisi olan “Rustemê Erzu Hal”, Baas rejiminin işgali altındaki Kerkük kentinden çıkmıştır. Tüm duygularıyla kentinin özgürleşeceğini ve hafıza kampına geri döneceğini umuyor. Bu rol, Xefûr Abdullah’ın toplumda hala ‘Rustem’ olarak tanınmasını neden olmuştur.

Xefûr Abdullah’a göre ulusal meseleler sanatçının dünya hakkındaki düşünce ve görüşlerinin bir parçasıdır ve sanatçılar sevgiyle el ele tutuşarak birbirine yakın olmamaları durumunda birlik ve beraberlik sağlanamaz.

‘Halk sizi bekliyor’

Kefûr Abdullah, tecrübeli bir sanatçı olarak sanata atılan gençleri işlerini aşkla yapmaya çağırıyor. Xefûr Abdullah genç sanatçılara şu tavsiyelerde bulunuyor: “Aşkla çalışmazlarsa başarılı olamazlar. Halk sizleri bekliyor ve halkımıza sanatla hizmet edecek gelecek nesillersiniz.”

Bölgesel hükümet çağrısı

Xefûr Abdullah, Kürt sanatına önem veren her sanatçı gibi o da Kürdistan Bölgesi Yönetimi’ne çağrıda bulunarak, hükümet ve ilgili tarafların sanata ciddi bir önem vermeleri ve Güney Kürdistan’da sanat alanında destek ve iş birliği yapmaları gerektiğini belirtti.

Aynı zamanda sanatçı Xefûr Abdullah, sanatçı arkadaşlarıyla birlikte ortaya çıkardığı yeni bir tiyatronu olan son eserini açıkladı. 12 Kasım’da Hewlêr’deki Uluslararası Tiyatro Festivali’nde “Şalîger ve Cadugerani Makbês’ adlı yeni tiyatro oyunu sahnelenecek.

Bunları da beğenebilirsin