16 Ekim’in üzerinden 4 yıl geçti
16 Ekim tarihinde peşmerge güçleri 140. maddede yer alan tartışmalı bölgelerden ayrılarak onların yerine Irak güçleri ve Heşdi Şabi güçleri geçti. O günden bu yana Güney Kürdistan topraklarının yüzde 51’i işgalcilere bırakıldı, siyasi,ekonomik ve askeri pek çok kayıp yaşandı.
Bugün Irak Ordusu ve Heşdi Şabi’nin 2017 yılındaki Kerkuk, Xurmatu, Daquq, Hewice, Şengal ve Mexmur bölgesine müdahalesinin 4. yıldönümü. Bu saldırılarda büyük bedellerle DAIŞ’in elinden kurtarılan Güney Kürdistan topraklarının yüzde 51’i kaybedildi. Peşmerge Bakanlığına göre 16 Ekim olaylarına kadar DAIŞ ile peşmerge arasında yaşanan savaşta bin 700 peşmerge şehit olurken 12 bin peşmerge yaralandı.
Tartışmalı Bölge
DAIŞ 2014 yılındaki Irak’taki pek çok şehri ve ilçeyi ele geçirmiş ve yönünü tartışmalı bölgeler olan Irak anayasasında 140. maddede yer alan Kerkuk, Xurmatu, Maxmur, Şengal, Hawice’ye çevirmişti. Irak hükümetinin 140. maddeye göre statüsünü belirlemediği bu topraklar Irak ordusunun kontrolündeyken çetelerin eline geçti.
Irak ordusu bölgeden ayrıldığında peşmerge güçleri ve PKK gerillaları DAIŞ’e karşı büyük bir direniş sergileyerek tartışmalı bölgeleri çetelerin elinden kurtardı. Ardından özellikle Kerkük olmak üzere bu bölgelerde meclis ve yönetim tüm bileşenleri temsil edecek şekilde yeniden kuruldu. Irak bayrağının yanına Kürdistan Bölgesinin resmi bayrağı asıldı.
Referandum
Ortadoğu’nun kazanının Irak ve Suriye’de kaynadığı bir dönemde Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani, 2017 yılında Güney Kürdistan’ın bağımsızlığını bir kez daha gündeme getirdi. İttifakların yerle bir olduğu ve konjonktürün değiştiği bir dönemde hegemon güçler ve bölgedeki unsurlar böyle bir gündemi çıkarlara karşı olarak değerlendirdi. İsrail dışında hiçbir güç Barzani’ye yönelik bir destek mesajı vermedi ve referandumun gerçekleştirilmesini istemedi. Ayrıca Kürdistan Bölgesi referandum sebebiyle defalarca tehdit edildi. Son olarak Kürdistan Bölgesi Yönetiminin ile yakın ilişkileri olan Türkiye referanduma sert bir şekilde tepki gösterdi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, “oturun oturduğunuz yere, daha ne istiyorsun” diyerek Barzani’ye hakaret etti. Bağımsızlık referandumu 25 Eylül 2017 tarihinde çoğunluğun evet demesiyle başarıyla sonlandı.
Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin 16 Ekim tarihinden önceki açıklamalarına göre günde 630 bin varil petrol satıldığı ve bunun yılda 10 milyar 659 milyon dolara tekabül ettiği söylenmişti.
2014 yılında bu yana petrolün büyük bir bölümü Türkiye’ye gönderiliyordu. 25 Eylül Referandumundan önce Türkiye’nin petrol parasına el koyduğu ortaya çıkmıştı. Kürdistan Bölgesi Yönetimi ise teknik sebeplerden ötürü paranın alınmadığını ifade etmişti.
16 Ekim ile birlikte Kürdistan Bölgesi’nin petrol gelirleri yarı yarı düşmüş ve ekonomik sorunlar ortaya çıkmaya başlamıştı. Bu yüzden pek çok çalışan maaşlarını alamamış, sınır kapıları ve havalimanları kapatıldığı için her şey pahalılanmıştı.
Toprakların, siyasi ve ekonomik kazanımların kaybedilmesinin sonucu olarak Güney Kürdistan halkında büyük bir öfke oluşmuş, bu öfke Aralık ayında tüm il ve ilçelerde başkaldırı olarak sokaklara yansımıştı. Bu eylemlerde halk artık hükümete ve partilere güvenmediğini belirtmiş ve iktidarı istifaya çağırmıştı. Ardından 12 Mayıs 2018 tarihindeki Irak Parlamentosu ve 30 Eylül 2018 tarihindeki Kürdistan Bölgesi Parlamento seçimlerinde halk seçime çok az bir oranda katılım göstermişti.
Son olarak 10 Ekim’de gerçekleşen Irak Parlamentosu seçimlerine ise seçmenlerin sadece yüzde 41’i sandığa gitmiş, KDP ile birlikte diğer partiler ise seçim sonuçlarının ardından zaferlerini kutlamıştı. Ama işin aslında Güney halkının büyük bir çoğunluğu seçimi boykot etmişti.